KURTLAR VADİSİ FAŞİST OLABİLİR Mİ?.. İŞTE VADİ'NİN BAŞARI SIRRI!..
Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün'de dizi senaristine sorduğu o soruyu Serdar Turgut cevapladı
Kurtlar Vadisi faşist olabilir mi?
Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün programına Kurtlar Vadisi dizisinin başrol oyuncusu ile senaristleri konuk olarak katıldılar.
Mülakatın bir aşamasında Birand küt diye 'Siz faşist misiniz?'i soruverdi.
Bu soru üzerine senarist son derece ajite oldu ve kızdı. Bu da normal. Çünkü kendisini faşist olarak görmeyen bir insana faşist denilmesi kızdırıcı bir şey olmalı. (Aslında dibine kadar faşist olan, üzerinden buram buram faşistlik akan bir insanın bile yüzüne bu gerçeği söylemek de onun açısından üzücü ve utandırıcı olması gerekir bence.)
Buraya kadar anlattıklarım hep rutin şeylerdi ama gayet tabii ki programda rutin olmayan son derece tuhaf bir şey de yaşandı.
Senarist faşist olmadığını anlatırken 'Bir Türk faşist olabilir mi?' diye bir şey de söyledi.
Bunu duyunca ben 'Acaba şaka mı yapıyor, bakalım ne zaman gülecekler?' diye boşuna bekledim.
'Bir Türk faşist olabilir mi?' sorusuna ben 'Tabii ki olabilir. Başka ne olmasını bekliyorsunuz ki...' diye rutin olarak cevap verdiğimden, adamın o sorusu bana çok tuhaf geldi.
Bence 'faşist olmayan Türk' kavramı bir oksimorondur. Yani yan yana kullanıldığında anlamsızlık oluşturan kelimelerden ibaret kavramdır. 'Faşist olmayan Türk' eğer hayatta gerçekten varsa tarihi kazadır
Senarist 'Bir Türk faşist olabilir mi?' sorusunda gayet de ciddiydi. Bunun neden mümkün olmadığını da anlatmaya başladı.
O anlattıkça ben anladım ki; Türkiye'de faşist kavramı tamamen yanlış anlaşılmış durumda.
Türkler faşist denilince sadece Nazi dönemi Almanya'sını anlıyor. Faşizm onlar için Yahudileri toplama kamplarına gönderen Nazilerin ideolojisinden ibaret.
Tabii tanım böyle yapılınca, faşizm bu şekilde indirgendiğinde, Türkiye'de de aniden tek bir faşist bile kalmayabiliyor. Gerçeklik tanım aracılığıyla değiştiriveriliyor.
Ben 'Her Türk'ün neden doğal olarak Marksist olması gerekiyor'unun tanımını yapsam, otomatik olarak komünist topluma ulaşmamız mümkün mü acaba?..
Oysa faşizmi hayatın her düzeyine yönelik alınan tavırlar kümesi olarak tanımladığınızda otoriter-totaliter söylemlere bayılan insanların önemli bir bölümü doğal olarak belki de doğuştan faşisttir.
İşte bu nedenle Türkiye'de her siyasi akım her düşünce otoriter versiyonu ile popüler olabilmektedir...
Hayatının her alanında milliyetçi tavırlar alan bir Türk'ün faşist olmaması bir mucize sayılmalıdır.
Türkiye'de Marksist siyasi akımların sonunda mutlaka 'Kızıl Kmerler' örgütünün siyasi görüşlerini benimsemesi kaçınılmazdır.
Temelde faşizan duyguların yaygınlığı nedeniyle bu memlekette demokrasi bile ancak bu kadar olabilmektedir. Ayrıca daha önce yazdığım gibi liberaller de faşisttir. 'Liberal faşizm' diye bir olgu da var.
Dolayısıyla dine dayalı siyasi hareketlerden hayırlı bir sonuç çıkabileceğini düşünmek pek de mümkün görünmüyor bana.
Türkiye'de faşist tavrı sadece siyasete ve toplumu yönetme biçimiyle sınırlamamışlardır.
Faşist tavırlar, hayatın her alanına, aile içi ilişkilere, kadın-erkek ilişkilerine, ailelerin çocuklarına tavırlarına, seksüel farklılıklara yaklaşımlarına da yansımıştır.
Bu üzerine fazla düşünülmüş olan bilinçli bir tavır alış da değildir. Sadece insanlar kendilerine doğal gelen ve çevrelerinden aldıkları onaylara uygun davranışlar sergileyerek adeta faşizme hiç sorunsuz, bir tür yatay geçiş yapmaktadırlar.
'Kurtlar Vadisi' dizisinde bugüne kadar toplama kampları filan kurulmamıştır. O nedenle dizideki ideoloji, Nazizm anlamında faşist değildir elbette ama sıradan Türk insanının hayata otoriter-totaliter bakışını ve tavırlarını çok da güzel sergiler bu dizi.
Hemen her gruptan, en cahilinden en eğitimlisine kadar birçok insanın diziye ayılıp, bayılması işte bu nedenledir. Dizi tüm kültürel koşullanmalara damardan girmektedir.
Diziyi oluşturanlar kendilerine hiç yakıştırmasalar da dizide ciddi bir faşizan söylem bulunmaktadır.
Daha da kötüsü dizi hemen her Türk'ün içinde yatan otoriter-totaliter canavarı canlandırmaktadır.
Memlekette otoriter-totaliter söylemlerin neden çok popüler olabildiğini anlamak isterseniz size Murat Belge'nin İletişim Yayınları'ndan çıkmış olan 'GENESIS, Büyük Ulusal Anlatı ve Türklerin Kökeni' adlı kitabını mutlaka okumanızı öneririm.
Çalışmada miliyetçi, otoriter söylemlerin bir milletin oluşumunda nasıl rol aldığı popüler kültür öğelerinin kökenlerine inilerek anlatılıyor.
Kitabı okuduktan sonra reyting rekoru kırmaması mümkün olmayan 'Kurtlar Vadisi' dizisini temel nedenlere inen hoş bir sosyo-psikolojik çalışma olarak izlemeye başlayacaksınız.
Faşizme çok kaplayıcı bir tanım yapığımın farkındayım ama kültürel faşizmin yaygınlığını ve tehlikelerini görmez, ciddi ve radikal biçimde tavırlarımızdan arınmaz, kültürel reformlarımızı gerçekleştirmezsek, kendi tavırlarımız bizi yiyip bitirecek.
Televizyon da bu kültürel reformun en önemli araçlarından birisi olabilir. Dolayısıyla reyting şampiyonu dizilerin içeriği hakkında ciddi biçimde düşünmek zamanı çoktan geldi de geçiyor bile...
SERDAR TURGUT/AKŞAM