Kur farkı basın sektörünü vurdu: 'Kapanan gazeteler artacak'
"Basın İlan Kurumu'nun asgari kadroyu altı kişiye indirmesi Anadolu basınına merhem olmadı"
ABD’li papaz Andrew Brunson’ın yaklaşık 2 yıllık tutukluluğunun
ardından serbest bırakılmamasıyla birlikte ivmelenen ABD-Türkiye
gerilimiyle brilikte Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında tarihi
değer kaybetmesine ardından başlayan kur krizi yazılı basında kağıt
temininde kriz yarattı.
Bu durum yerel gazetelerin bayramda 3 gün ara vermesine neden oldu.
Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yılmaz, Karaca konuya
ilişkin olarak, "Dolar kuru nedeniyle artık kağıt fiyatlarında
sanki altın alıyormuşsun gibi hemen hesap makinasına başvurulmaya
başlandı. Şu anda Anadolu basını gerçekten bitmek üzere. Basın İlan
Kurumu’nun asgari kadroyu altı kişiye indirmesi Anadolu basınına
merhem olmadı, olmaz da zaten. Bu nedenle son bir yılda girdi
fiyatlarımız yüzde 150 arttı" dedi.
"Kağıt bulmak çok zor"
Aydınlık'tan Ercan Küçük'e konuşan Nuri Kolaylı (Bursa
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu
Başkanı, Basın İlan Kurumu Genel Kurul Üyesi): Doların
artışı gazeteleri çok zor duruma soktu. Aydınlık’ın üç gün
çıkmaması üzücü. Bayramda birçok yerel gazete de çıkmadı. Biz Basın
İlan Kurumu’nda Anadolu gazete sahiplerini temsil ediyoruz.
Gazeteler için asgari kadro sayısını yedi kişiden altı kişiye
indirdik. Anadolu’daki gazeteler zor durumda. Dolar artışı
nedeniyle bayramdan sonra çok daha zorlaşacak. Kağıt bulmak çok
zor. Kağıtçılar kağıt vermiyor. Bir belirsizlik var ortada.
Bayramdan sonra arkadaşlarla tekrar görüşüp neler yapacağımızı
değerlendireceğiz. Bursa’da şu anda eldeki stok kullanılıyor.
Stoklar bittikten sonra sıkıntı daha bariz şekilde ortaya çıkacak.
Kağıt ithal edilmeye başlayınca fiyat, iki misli artmış olarak
gelecek.
Yılmaz Karaca (Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Eskişehir
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): Aydınlık’ın yaptığını biz
tüm Anadolu’da yaptık. Dolar kuru nedeniyle artık kağıt
fiyatlarında sanki altın alıyormuşsun gibi hemen hesap makinasına
başvurulmaya başlandı. Ben bunu kağıt tüccarlarının bir
fırsatçılığı olarak görüyorum. Mesela öğleden önce kağıt siparişi
veriyoruz, 100 TL diyor. Öğleden sonra parasını çıkartıyorsun.
“Döviz kuru değişti 110 lira oldu” gibi olaylarla karşılaşıyoruz.
Şu anda Anadolu basını gerçekten bitmek üzere. Basın İlan
Kurumu’nun asgari kadroyu altı kişiye indirmesi Anadolu basınına
merhem olmadı, olmaz da zaten. Bu nedenle son bir yılda girdi
fiyatlarımız yüzde 150 arttı. İlan gelirleri yüzde 25 düştü.
Anadolu basını şu anda oksijen çadırında. Basın İlan Kurumu
yönetmeliğine göre bayram boyunca gazete çıkarmama hakkımız var.
Anadolu’nun birçok illerinde bu uygulama yapıldı.
‘Kapanan gazeteler artacak’
Eskişehir’de sekiz tane günlük gazetemiz var. Bayram boyunca
hiçbiri çıkmadı. Afyon, Kütahya ve Bilecik’te de yerel gazeteler
çıkmadı. Bayram günlerinde biz normalde ilk gün çıkardık. Bu sefer
hiç çıkmadık. Bu sorunu çözemez Anadolu basını. Basın İlan
Kurumu’nun dijitale geçme çalışmaları, yaşamanın zor olduğu bir
süreçte ‘dijitale dönün’ baskısı da Anadolu basınını gerçekten güç
duruma sokuyor. Benim öngörüme göre son 4 yılda 900 civarında
gazete kapandı, birleştirildi. Bundan sonra bu sayıların daha hızlı
artacağını düşünüyorum. Devlet bir karar almazsa, çözüm üretmezse
maalesef Anadolu basınında bu yıl sonuna kadar çok sayıda gazetenin
kapısına kilit vuracağını görüyoruz. Benim Eskişehir’de bin üstü
satan bir gazetem var. Ben her ay 20 bin TL civarında zarar
ediyorum. Bunu nereye kadar amorte edeceğimi bilemiyorum. Çıkmaza
gireceğiz. Yılbaşından itibaren ‘borcu yoktur kağıdı’ isteyecekler.
Anadolu basınının bütün gazetelerinin Maliye’ye borcu var. Bu
nedenle Basın İlan Kurumu’ndan para da alamayacaklar, Maliye’ye
kesilecek. Devlet özel bir destek paketi çıkarmalı. İstanbul,
Ankara, İzmir’de gazete sahiplerine kredi veren Basın İlan Kurumu,
Anadolu basınına bu krediyi vermiyor. Resmi ilanlar başka mecralara
kaydırılmadan Anadolu basınına verilmelidir. Anadolu’da bu gidişle
gazetecilerin gazeteleri kalmayacak, holdinglerin eline geçecek,
siyasilerin eline geçecek.
Kağıt resmen kara borsada
M. Ali Dim (Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı):
Şu anda kağıt resmen karaborsa durumda. Yüzde yüze varan farklar
var fiyatlarda. Özellikle son bir ay içerisinde döviz kurundaki
artışla tamamı ithal olan gazete kağıdının ton başına fiyatı yüzde
200’e kadar artış gösterdi. Şimdilik yüzde 40-50 arası sabitlenmiş
bir fiyat görünüyor. Kağıt bulmakta zorluk çekiyoruz. Kağıt
satıcısı ‘Şu anda elimizde kağıt yok ama gelecek’ diyor, fakat
fiyat veremiyor. ‘Geldiği zaman fiyatı konuşuruz’ diyor. Kağıt
bulamayan Anadolu gazeteleri de tirajlarını yarı yarıya düşürüyor.
Bazılarıysa bayramda ara verdiler. Bayramdan sonra yine sıkıntıyla
karşı karşıya kalacaklar. Bunun çözümü ortadan kaldırıldı. Daha
önce Atatürk’ün kurduğu SEKA kağıt fabrikaları sayesinde kendi
kağıdını üreten bir ülkeydik. Gazete kağıdını 1990’ların ortalarına
kadar hep SEKA’dan alıyorduk. İthal kağıtlar girdikçe kağıt
fabrikası kapatıldı. Tamamen dışa bağımlı bir sektör haline geldik.
Yerel gazetelerin çoğu resmi ilan gelirleriyle yaşamlarını
sürdürüyor. Resmi ilan gelirlerinde son 4-5 yılda büyük bir
gerileme yaşandı. Yerel basının yaşaması için hükümetin mutlak
surette bir ekonomik bir paket açıklaması gerekiyor. Biz
gazetecilik örgütleri olarak gerekli yerlere başvuruları yapacağız.
Netice alabilir miyiz bilmiyorum. Türk basınının bugün işbirliği
yapmasının dayanışmasının aynı paydada buluşup bu sorunu hükümete
götürmesi ve çözüm yollarını araması gerekiyor.”
İKİ SONUÇ VAR: İFLAS, İŞSİZLİK
Misket Dikmen (İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Basın
İlan Kurumu Genel Kurul Üyesi): Bu Türk basınının çok
önemli bir sorunu haline geldi. Döviz kurlarındaki ilk artışta
büyük bir kaygıya düştük. Bizim sektörümüz dövize endeksli
sektörlerden birisi. Kağıt, mürekkep, boya, herşey onun üzerinden
gidiyor. Ben aynı zamanda Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyesiyim. O
günlerde toplantı vardı. Dengesiz döviz kuru artışının önemli bir
sorun haline geleceğini, ancak iki sonucu olacağına değindim. O iki
sonuç iflas ve işsizlik. Acilen buna topluca bir çözüm bulmak,
geçici de olsa bir takım destekleyici çözümler üretmek gerektiğini
belirttim. Zaten çok zor koşullarda varlığını sürdürüyor Anadolu
basını. Dövizdeki yükseliş, matbaaların anında yüzde 300’lere varan
zam talebiyle gelişti. İzmir’deki günlük yedi yerel gazete acil
toplantıyla biraraya geldi. Bu süreci dayanışmayla, karşılıklı
çözümler üreterek ortak yaklaşım yönünde aşmaya yönelik kararlar
aldılar. Yayıncılıkta esas olan devamlılıktır. Üç günlük yayın
kesme sorunu çözmüyor. Önemli olan kalıcı çözümler üretmek. Bunun
için tüm kurumların, basın yayın kuruluşlarının, cemiyetlerin,
yerel basın temsilcilerinin bir araya gelip kalıcı çözümler
üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bu süreci atlatmak çok zor
olacak. En net sonuçları da ya iflas ya işsizlik olacak.
‘AYLIK YAYINA GEÇMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ’
Hüseyin Çetiner (İstanbul Times İmtiyaz Sahibi):
Bu sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Haftalık yayın olmamıza rağmen bu
şekilde devam ederse başka çözümler düşünmüyor değiliz. Çok
sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Dijitale ağırlık verip gazeteyi
aylık olarak basmak, tirajları düşürmek gibi yolları düşünüyoruz.
Ulusalda olduğu gibi yerel basında da aynı sıkıntı had safhada.
Matbaa diyorki parayı yatırmazsan gazete basılmaz.
KAĞITTA VERGİ SIFIRA İNDİRİLMELİ
Songül Başkaya (Akdeniz Gerçek Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni): Son dönemde dolar kurundaki yükseliş kağıtları
ve girdi maliyetlerini ciddi şekilde artırdı. Anadolu basını olarak
kamusal bir görev icra ediyoruz. Bunu yaparken ambargo, baskı ve
engellemelerin yanında bir de döviz kurunun altında ezilmek
istemiyoruz. Vergisel tedbirler ve ciddi teşviklerle, kağıt
fabrikalarının açılmasıyla devletin bu konuya ciddi olarak eğilmesi
gerekiyor. Kağıt desteği verilebilir. Değerli taşların ithalatında
sıfır vergi olduğunu biliyoruz. Kağıtta da verginin
sıfırlandırılması idealdir. Bizim matbaayla bir yıllık sözleşmemiz
var. Anlaşma daha önce yapıldığı için kurdan etkilenmiyoruz.
Sözleşme sonunda neredeyse iki katına varan bir maliyetle karşı
karşıya kalacağız. Bu da bizi sıkıntıya sokacak. Elimizde bir
formül yok.