''KÜME DÜŞÜRMEZSENİZ... '' PLATİNİ ŞOK ETTİ!
Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ”Platini ile konuştum, 'Takımları düşürmezseniz...
Kamuoyu tarafından siyasi kimliğinin yanı sıra sportif kişiliği ile de tanınan eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ”Platini ile konuştum, ’Takımları düşürmezseniz, Avrupa’da yer alamazsınız’ dedi” uyarısında bulundu.
Özellikle son dönemde farklı spor dallarındaki organizasyonlara katılarak ”sporcu” yönünü ön plana çıkaran ve sosyal projelere destek veren Tüzmen, AA muhabirine, spor yapamadığı zaman kendisini adeta ”suçlu gibi” hissettiğini söyledi.
Türkiye’nin 2020 Olimpiyat Oyunları ve UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası’na adaylığını değerlendiren Kürşad Tüzmen, ”Türkiye, iki büyük organizasyonun altından kalkar. Futbol Federasyonu ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesiyim. Michel Platini ile konuştum, ’Takımları düşürmezseniz, Avrupa’da yer alamazsınız’ dedi. Benim de takımları düşüreceğim belli. Başbakanımız istemedi (TFF adaylığı). İstemedi, çünkü Fenerbahçeli. Ben de Galatasaraylıyım (Gülerek). Türk sporu yaşasın. Benim hiç makamda, mevkide gözüm yok. Futboldan anlamam ama bildiğim bir şey var, adaletli yönetirim. Bugüne kadar gümrükleri, dış ticareti adaletle yönettim” dedi.
-Sporcu kimliği- Hafta sonu Antalya’da düzenlenen triatlon yarışlarına ve dün Ankara’daki engelliler spor şölenine katılan Tüzmen, ”Spor yapmadığım zaman kendimi ’hayatta bir şey başaramayan adam’ olarak düşünürüm” diye konuştu.
Sporu sevdiğini anlatan Kürşad Tüzmen, ”Spor benim için yaşamın bir parçasıdır. Sporla güne başladığım zaman, o gün benim için daha güzel geçer. Esprili, herkese neşe saçan bir adam haline gelirim. Spor yapmadığım zaman en kötü şekilde suratı asık, insanlara bağıran, çağıran hale geliyorum. Spor bende böyle bir düzgünlük yaratıyor” diye konuştu.
Sporu aktif olarak da yaptığını anımsatan Tüzmen, şunları dile getirdi: ”Yüzücülüğüm dönemimde 25 yıl kapalı havuz özlemi çektim. Yakalandığım cilt kanserinin asıl nedeni, açık havuzda öğlen saatlerinde yüzmek zorunda olmamdır. Çünkü, hocalarımız öğlen saatlerinde müsaitti. Halk havuzdan çıkarılır, biz yüzerdik. Maruz kaldığımız güneş nedeniyle sırtımızda yaralar oluşurdu. Tesis eksikliği vardı. Bugün tesislerimiz, antrenörlerimiz var ama sporcularımızda ruh yok.”