07 Kas 2008 07:57 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:23

" KRİZİ MEDYA ÇIKARIYOR!..." SERDAR TURGUT KRİZİN FATURASINI MEDYAYA KESTİ!...

Serdar Turgut krizin sorumlusunu buldu. Yaşanan ekonomik krizin tek sorumlusu medya!...

Krizi medya çıkarıyor

`Reklamın iyisi kötüsü olmaz´ derler ya; bu galiba doğru. Çünkü global düzeyde yaşanmakta olan finansal krizin direkt sorumlusu olabilecek hedge fonların yöneticileri kendilerine Batı medyasında takılan `Akbaba pislikler´, `Firmaları parçalayan vahşiler´, `Çakallar´, `Gözü doymayan domuzlar´ türünden çeşitli sıfatlara rağmen bu durumdan bile mutlu olmuş gözüküyor.

Bütün bu hakaretleri kendilerine yapılmış en büyük yardım olarak gördükleri yolunda haberler bile var.

Çünkü bir hedge fon yöneticisi ne kadar kötü, ne kadar acımasız davranırsa o kadar popüler olduğu yolunda deneyler var.

Fon yöneticilerinin ortak özellikleri şunlar:

1- Hepsi de son derece yüksek zekâ düzeyine sahipler.

2- Yatırım yapacakları ve üzerine oyunlar düzenleyecekleri şirketler hakkında çok zengin ve içeriden derin bilgilere sahipler.

3- Ve acımasızlar...

Bu son özellik hedge fon yöneticisi olmak için `Olmazsa olmaz koşul´ gibi ortaya çıkıyor.

Çoğumuzun, fonların yatırım yaptıkları şirketlerin başarılı olması durumunda para kazanması gerektiği yolunda doğal olarak inancı vardır. Ama hedge fonlar bir şirketin başarısız olması ve hatta iflas etmesi durumunda belki de daha fazla para kazanabiliyor.

Kapitalist sistemin tuhaf piyasa kuralları içinde, bu şekilde davranışı ödüllendiren formüller geliştirmek mümkün. Bunun resmi adı da `Short selling´dir.

`Short selling´ basit anlatımla şöyle işliyor:

1- İlk önce hedge fon yöneticisi yakın zamanda zor duruma düşeceğini tahmin ettiği bir şirketi bulup gözüne kestiriyor.

2- Bir başka mali kuruluştan o şirketin hisselerini ödünç alıp başkalarına o günkü yüksek fiyattan satıyor.

3- Şirketin hisselerini bir başka mali kuruluştan ödünç alırken, onlarla bir müdddet sonra hisseleri geri vermek üzerine anlaşma yapıyorlar.

4- Burada tek güvenceleri ödünç aldıkları hisseleri geri verme günü geldiğinde hisselerin ait olduğu şirketin zor durumda kalması ve hisse senetlerinin fiyatının düşmesi.

Yani aynı miktarda hisseyi satarken yüksek, geri verirken de düşük fiyattan vermelerinden kaynaklanan büyük kârlar oluşabiliyor.

Bu `Short selling´ meselesi kapitalizmi içten içe kemirmekte olan bir virüs gibidir. Anlaşılacağı üzere hedge fonların, şirketlerin kötü duruma düşmelerinden ve hatta iflas etmelerinden çıkarı vardır. Dolayısıyla zor duruma düşmesi beklenmeyen şirketlerin bile hedge fonların hesaplı taarruzuyla zor duruma düşürüldükleri durumlar çok olmuştur.

Sistemde bu tür bilinçli bir saldırının en kolay yolu hisseleri üzerinde oyun planı kurulan şirketler hakkında kötü haber yaymaktır.

Günümüz dünyasında hele de kriz süreçlerinde ağızdan yayılan yanlış haberler, sonunda doğru gibi kabul edilebiliyor. Son günlerde düzgün yatırımcılar global piyasada medyanın gücü üzerine konuşup şikâyet etmeye başladılar. Çünkü bazı acımasız hedge fon yöneticileri, üzerinde oyun planladıkları şirket hakkında `Battı, batıyor´ haberini medyadaki bağlantıları sayesinde yayıp sonra da `Short selling´ oyununa girişebiliyorlar.

Kriz sürecinde bazı ülkelerin `Short selling´i yasaklamaları da bu oyunu bozmak içindi.

Özetle; kriz sürecinde medya yöneticilerinin hedge fon oyunlarına çok duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Uzun dönemde de kapitalist sistemin kendi çöküşünü hızlandıracak oyunlara müsaade etmeyecek bir sistemi global düzeyde kurması gerekecek.

Şimdilerde bakarsanız bu yönde herhangi bir girişim yok gibi. Tam aksine kötülüğü ve acımasızlığı ile bilinen bazı hedge fon yöneticileri, finans dünyasında film yıldızları kadar popüler.

Yeni dönemde lüks olarak tanımlanan sektörde talebin düşeceğine inanıldığını daha önce yazmıştım ya; galiba bu inancın en büyük kanıtı Dominion adlı finans kuruluşunun, sadece lüks tüketim malları üreten şirketlere yatırım yapması i