Köşe yazarından Cumhuriyet'e veda! "Cumhuriyet haini" olmayacağım!

Cumhuriyet gazetesinde pazar günleri yazan Ali Haydar Nergis, bir süredir yazıları yayınlanmadığı gerekçesiyle gazeteden istifa etti. Bir veda mektubu yazan Nergis, "Kasım ayından bu yana bilemediğim ve bana bildirilmeyen bir nedenle Pazar yazılarıma son verildi. Dış Haberler Müdürü Ceyda Karan, eski Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer ve İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’dan gerekçe ile ilgili bir bilgi edinemedim. Bunun yönetim boşluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığına, yeniden yazamayacağıma ilişkin sorularım suskunlukla karşılandı. Gazete’de son yönetim değişikliğinden sonra da İcra Kurulu Başkanı Sayın Akın Atalay’a yaptığım yazılı başvurular da sonuçsuz kaldı. Cumhuriyet etiğiyle bağdaşmayan bir duyarsızlık ve sorumsuzlukla, bilemediğim nedenlerle adeta 'yok’ sayıldım." dedi.

İşte Nergis'in veda yazısı:

8 yıldan beri İsveç, Malmö’den katkı sunmaya çalıştığım Cumhuriyet gazetesine ve sizlere veda ediyorum. Bu süre içinde Cumhuriyet’i aydınlanmanın bir meşalesi olarak gördüm ve katkı sunmaya çalıştım. Ancak, Kasım ayından bu yana bilemediğim ve bana bildirilmeyen bir nedenle Pazar yazılarıma son verildi. Dış Haberler Müdürü Ceyda Karan, eski Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer ve İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’dan gerekçe ile ilgili bir bilgi edinemedim. Bunun yönetim boşluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığına, yeniden yazamayacağıma ilişkin sorularım suskunlukla karşılandı. Gazete’de son yönetim değişikliğinden sonra da İcra Kurulu Başkanı Sayın Akın Atalay’a yaptığım yazılı başvurular da sonuçsuz kaldı. Cumhuriyet etiğiyle bağdaşmayan bir duyarsızlık ve sorumsuzlukla, bilemediğim nedenlerle adeta ‘’yok’’ sayıldım. Geçen 3 ay içinde hiç bir gelişme olmadı. Ne "içeriye gel!" ; ne de "git!" diyorlardı. Kapının önünde, ayakta daha fazla bekleyemezdim. ‘’ Havuz medyası’’ dahi işine son verdiği yazarına kararı 2 satırlık bir ileti ile de olsa bildirirken; 42 yıldır gönülden bağlı olduğum, onu okuduğum için yollarda, okul önlerinde dayaklar yediğim gazetemde karşılaştığım bu "vefasızlığı" içime sindiremiyorum. Bu durumun, Cumhuriyet’in ‘’vefasızlığından’’ değil, sorumlu yerlere getirilen kişilerin yanıt verme gereği dahi duymayan saygı fukaralıklarından, Cumhuriyet etiğini kavrayamayışlarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu belirsizliği daha fazla sürdürmek yerine kendi ipimi kendim çekmenin, onurumla işi bırakmamın daha uygun olacağına karar verdim. Bugüne dek Cumhuriyet’ten ayrılanların bir bölümü "Cumhuriyet haini!" oldular. Ben onlardan biri olmayacağım. Cumhuriyet’in bu günleri de aşacağı inancıyla Yunus Nadi, İlhan Selçuk, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Uğur Mumcu ve Server Tanilli’lerin aydınlanmacı, çağdaş, devrimci çizgisine bağlı kalacağımı bildirerek sizlere veda ediyorum…

Ali Haydar Nergis kimdir?

Gazeteciliğe 1972 yılında Ankara Rüzgarlı Sokak’ta ,Betül Uncular’ın yanında başlayan Ali Haydar Nergis; Yeni Ortam, Aydınlık, Güneş, Hürgün, Anadolu Ajansı ve Milliyet Gazetesinde çalıştı. 12 Eylül’den sonra, Kenan Evren Anayasasını eleştiren ‘’Anamla Anayasa Tartışması’’ adlı röportajıyla 1982 yılında ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ’nin Birincilik Ödülünü aldı. Cumhuriyet’te, Hüseyin İnan, Madımak’ın Küllerinden(Aşık Nesimi), gibi başarılı Pazar yazılarına imza atan Nergis’in ‘’Stockholm Sendromu’’ adlı yazısı Prof. Emre Kongar tarafından yayımlanan ‘’İçimizdeki Zalim’’ adlı kitapta yer aldı. ‘’Ilımlı İslamın İsveç versiyonu’’ başlıklı yazısı da, sağlığında İlhan Selçuk tarafından önerilen, Erdal Atabek tarafından yayına hazırlanan, Cumhuriyet Kitapları’nca yayımlanan ‘’Tehlikeli Cehalet’’ adlı seçkide yayımlandı.. Nergis’in, ‘’Kan Davasının Kuruttuğu Köy: Altısöğüt’’ adlı bir de kitabı bulunuyor…

Türkiye’de 17 yıl gazetecili yaptıktan sonra İsveç’e yerleşen Ali Haydar Nergis, halen Malmö’de yaşıyor.