"KORUNMAYA İHTİYACIMIZ YOK"!..NURİYE AKMAN SORDU,KANAL 7 YÖNETİM KURULU BAŞKANI CEVAPLADI!..
Almanya'daki Deniz Feneri e.V davası sürecinde birtakım iddiaların odağı olan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Nuriye Akman'a konuştu.
Davada ceza alan Mehmet Gürhan ile ilişkilerini hiçbir zaman inkâr etmediklerini anlatan Karaman, "Bizim Mehmet Gürhan'la tamamen ticarî boyutta ve şirketlerle sınırlı bir ilişkimiz var." diyor.
Son olarak gündeme getirilen Mehmet Gürhan'ın vekaletname vererek yetki ve sorumluluklarını devretmesinin, Almanya ile alakasının olmadığının altını çiziyor. Türkiye'deki bir şirkette bulunan hisselerin devri için vekâletnamenin çıkartıldığını savunuyor. Evrakın sahte olduğu konusunu da araştırdığını belirtiyor.
Davanın Alman hakimin, Mehmet Gürhan'ın, Karaman'ı korumak için suçları üstlendiği şeklindeki kanaatini ise net bir dille reddediyor: "Korunmaya ihtiyacımız yok."
Sorulacak çok soru var. Sondan başlayalım. Almanya'daki davada ceza alan Mehmet Gürhan, sizin Avrupa'daki şirketlerinizin hem ortağı hem de tek sorumlu genel müdürü. Neden size vekaletname vererek yetki ve sorumluluklarını devretti?
Almanya'daki şirketlerle ilgili değil bu. Türkiye'de bir tane şirketimizde yüzde 6'lık bir hissesi vardı. Onun devri ile ilgili olarak verilen bir vekaletname.
Ama o vekaletnamenin sahte olduğu ortaya çıktı.
Bu konunun nasıl cereyan ettiğini araştırıyorum. Net bilgilere ulaşınca kamuoyunu aydınlatacağım.
Ama adam hapiste. Bu yüzden de dava açıldı o noter hakkında.
Noter hakkında ne gibi bir soruşturma yürütüldüğünü ben de basına yansıtıldığı kadarıyla biliyorum. Sahtelik değil de usul eksikliği olmuş olabilir.
Bu vekaletname Gürhan'la ilişkilerinizi kanıtlamış oldu.
İlişkimizi hiçbir zaman inkar etmedik ki. Mehmet Gürhan bizim 1995 yılından beri beraber çalıştığımız bir arkadaşımızdı. Oradaki temsilcimiz rahmetli Malik Akbaş'ın vefatından sonra temsilcimiz oldu. Önce bir şirketimizin ortağı ve kurucusuydu. Daha sonra da diğer küçük şirketlerin kurucu ortağı ve genel müdürlüğünü yürüttü. Bu ilişkiler gizli saklı değil. Bizim Mehmet Gürhan'la tamamen ticari boyutta ve şirketlerle sınırlı olan bir ilişkimiz var.
Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı bu vekaletname Gürhan'ın ceza almasına yol açan suçla ilgili asıl sorumlunun siz olduğunuzu göstermiyor mu?
Hayır. İki konuyu birbirinden ayırmamız lazım. Deniz Feneri ile ilgili bir konu yok burada. Kılıçdaroğlu AKP ile yapmış oldukları siyasi kavgada bizi malzeme olarak kullanmaya çalışıyor. Sözlerinin gerçek ile hiçbir alakası yok.
Peki siz bu vekaletname ile üstlendiğiniz sorumluluğu nasıl kullandınız?
Gürhan'ın bu yüzde 6'lık hissesini ortaklardan başka bir arkadaşımıza devrettik.
Gemi olayı nedir?
2006'nın sonlarına doğru Mehmet Gürhan Türkiye'ye geldi. Bize Letonya devletine ait bir geminin ihale ile satışının söz konusu olduğunu, bunu alırsak iyi bir ticari faaliyet yapacağımızı anlattı. Bizim pazarlama şirketimizin müdürü Mehmet Taşkan daha önce Türkiye ile İtalya arasında çalışan ve Türk yolcu taşıyan bir gemi şirketinin Avrupa'daki pazarlama sorumlusuydu. Ayrıca bizim Kanal 7'nin Avrupa'da yayın yapan bölümümüz yıllardan beri bu gemilerin reklamlarını yapar, biletlerini satar pazarlama bölümümüz aracılığıyla. Dolayısıyla Mehmet Gürhan'ın da Mehmet Taşkan'ın da gemi konusuna bir aşinalığı vardı.
Mehmet Gürhan'a gemiyi al mı dediniz?
Ona bizim şu anda bir finansmanımızın olmadığını, eğer bununla ilgili bir kredi bulabilirse, fiyat da uygun olursa ve bu geminin işletme sorumluluğunu tamamen