Aaronovitch, "Orada geçirdiğim 3-4 gün, hayatımın en dehşet verici zamanıydı" diyor. "Daha sonra çok sayıda insanın benzer tecrübelerden geçtiğini öğrendim. Bu olgu 1960'lı yıllarda yoğun bakım hastalarında tanımlandı."
Araştırmacıların bu durum için bir dizi açıklaması var, hastalığın kendisinden tutun da beyindeki oksijen eksikliği, uyutmak ve rahatlatmak için verilen ilaçlar ve hatta ilaçların kesilmesi nedeniyle baş gösteren uykusuzluk.
Ancak Aaronovitch, yoğun bakım psikozu hakkında çok az konuşulduğunu çünkü hastaların aklını kaçırmış damgası yemekten korktuklarını söylüyor.
Sağlık çalışanları ne kadar sakin ve iyi yetişmiş olursa olsunlar, yoğun bakım üniteleri stresli yerler. Yoğun Bakım Tıbbı Profesörü Hugh Montgomery, "İşkencede kullanılabilecek şeyleri düşünün, bunların çoğunu yoğun bakımda tecrübe edersiniz" diyor.