13 Mar 2012 10:23 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:26

KONFEDERE ORTAĞIN VE YAZARININ ŞANSI VARMIŞ! MEHMET YILMAZ SABAH'A YÜKLENDİ!

Mehmet Yılmaz, Taraf Gazetesi'nin gündeme getirdiği Stratfor-Sabah ilişkisi ve bu olayın medyada "çıt çıkarmamasına" değindi...

Konfedere ortağın ve yazarının şansı varmış

STRATFOR isimli bir özel istihbarat kuruluşunun WikiLeaks’e sızan iç yazışmaları ve raporları bir süredir Taraf gazetesinde yayımlanıyor.

Stratfor bir özel istihbarat kuruluşu, aboneleri arasında devletlerin istihbarat kuruluşları ve bazı şirketler var ve topladığı istihbarat ile yaptığı analizleri “parasını ödeyene” sunuyor.

Müşteri listesinde askeri istihbarat kuruluşlarından tutun da, petrol ve silah şirketlerine kadar birçok kuruluş var.
Taraf’ta yayımlanan belgelerden öğrendik ki kuruluş Türkiye’de Sabah gazetesi ile anlaşmış, onlarla bilgi paylaşıyor, hatta bazı haber ve yorumların yayımlanmasına önayak oluyor. Belgelerde Sabah’tan “konfedere ortağımız” diye söz ediliyor. Yazarlarından Emre Aköz, sipariş üzerine Stratfor için yazılar da yazmış.

Yine bu belgelerden öğreniyoruz ki Başbakan’ın başdanışmanlarından biri olan İbrahim Kalın da Stratfor’un Türkiye’deki kaynaklarından biriymiş. Belgelerde bu kaynaktan “Yeryüzünde hiçbir kuruluşun elinde böyle bir erişim olanağı yok” diye söz ediliyor. Nasıl olsun ki zaten, bir ülkenin tepe yöneticisinin en yakınında bir istihbarat kaynağı!
Dün yayımlanan belgelerden de Stratfor’un kaynaklarını nasıl yönettiğini öğrendik.

“Değerli bir kaynağın kendi kaynaklarını açıklaması ve sonra tarafımızdan görevlendirilmesi üzerine kontrol sağlarız” deniliyor. Kontrol için de “mali, cinsel ve psikolojik” yöntemler kullanıyorlarmış!
Günlerdir izliyorum, “yandaş medyada” bu konularda çıt çıkmıyor!

Komplo teorilerini ve casus öykülerini çok seven yazarlar bile bu konunun dışında kalmaya çabalıyor. Stratfor üzerine bir şeyler çiziktirenler ise bu “kaynaklardan” söz etmemeye özen gösteriyorlar.

Bir de tersini düşünün şimdi!

Bu isimler ve gazetelerin yerine “muhalif” isimler ve gazeteler olsaydı nasıl bir gürültü kopardı? “Mali ve cinsel kontrol” yöntemleri üzerine neler yazılır, nasıl senaryolar çıkarılırdı?

Yandaş medyada koro halinde yazılar yazılır, bire bin katılır ve bir itibarsızlaştırma operasyonu tam gaz sürdürülürdü.
Yalaka casus özentilerinin ve “konfedere ortaklarının” şansı varmış!

Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET