05 Şub 2008 12:08 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:55

"KOĞUŞ AĞASIYDIM!...."TUĞBA ÖZAY CEZAEVİ GÜNLERİNİ ANLATTI!.... ÖZAY CEZAEVİNDE NELER YAŞADI?......

Tuğba Özay tahliye olduktan sonra hapishanede geçirdiği günlerle ilgili çok özel açıklamalarda bulundu...

Cezaevinde geçirdiğin ilk günü anlatır mısın?

Cezaevine çok geç bir saatte gece 01.30'da getirildim. Geleceğim cezaevindekilere haber verilmiş. Bütün millet orada başıma gelenleri televizyonlardan takip etmiş. Zaten içeriye girdiğimde kendimde değilmişim.

Nasıl yani?

İçeriye girmişim, herkese gülümseyip geçmiş olsun dedikten sonra sigara uzatmışım. Sabaha kadar oturup sohbet etmişim. Sen niye burdasın o niye burada diye herkese tek tek sormuşum. Televizyonu açtırıp benimle ilgili çıkan haberleri izlemişim. Tabi bunları bana anlattılar o geceyi çok iyi anımsamıyorum.

Yatağım küçük geldi

Orada sigaraya mı başladın?

Sigaraya adliyede başladım. İçerdeykende çok içtim ama bırakmayı düşünüyorum. Bununla ilgili de bir anım var. Cezaevine Azeri bir bayan gelmişti. Ona sigara uzatım. Bana kullanmadığını söyleyince "merak etme yakında başlarsın" dedim. Ertesi günden itibaren kadın tiryaki oldu.

Peki uyandığın o ilk sabah ne hissetin?

O gece sabaha karşı 04.30 gibi yatmışız. Gözümü açtığımda başımda görevlileri gördüm. Benim yatağa sığıp sığmadığımı konuşuyorlardı. Bütün görevliler başımdaydı merakla öylece bakıyorlardı. Olayın şokunu o sabah yaşadım. Ben nerdeyim diye avluda çığlık çığlığa bağırdım. Bütün cezaevi bana destek olmak için ayaklandı

Yatağa sığdın mı?

İlk gece ayaklarım dışarıda uyudum. Zaten sonra bana güzel bir yatak ve dolap verdiler.

İçerdekiler sana nasıl telkinlerde bulunuyorlardı?

Ben yabancılar koğuşundaydım. Türklerle irtibatım yoktu. Diğer koğuşların avlularına çıkamıyordum. Herkes bizim koğuşun avlu tarafında hücre gibi yerin camına gelip Tuğba Hanım diye sesleniyorlardı. Cam çok yüksekti. Onlarla konuşabilmek için sandalyelere üstüste koyup cama ulaştım. Küçücük bir camdan insanlara elimi uzatmaya onların ellerine tutmaya çalıştım.

Orada koğuş ağası gibi biri var mıydı?

Benim olduğum yerde koğuş sorumlusu kim olabilir ki. Koğuş sorumlusu bendim. Bunun için oylama yapıldı. 20 kızın 20'si de benim koğuş sorumlusu olmamı istedi. Yabancı koğuşta olduğum için dünyanın dört tarafından insanlar vardı. Ben de orada Türkiye'yi temsil ediyordum. Merak etmeyin ülkemi en iyi şekilde temsil ettim. (gülüyor.)
Bana patron diyorlardı

Yabancılar sana ne diye hitap ediyorlardı?

Özellikle zenciler bana patron diye hitap ediyordu. Diğerleri de patron demeye başlamıştı. Hepsinin bütün sorunlarıyla yakından ilgileniyordum. İçeride gerçekten çok güzel dostluklar bıraktım. Keşke dışarıda da böyle dostlarım olsaymış.

Cezaevine ilk girdiğin gün yanına ilk kim geldi?

Önce avukat sirkülasyonu yaşadım. Kendi avukatlarımın dışında hiçbir avukatla görüşmeyeceğime dair hemen bir dilekçe verdim. Onun dışında Türkiye'nin her yerinden beni görmeye geldiler. Annem ve babamın dışında benimle görüşmek isteyenlerin özel izin almaları gerekiyordu. Beni ziyarete ilk olarak Uğur abi(Dündar) geldi. Yayından sonra beni yine ziyaret etti. Sonra Beyaz geldi.

Seni en duygulandıran ziyaret...

Uğur abi(Dündar) ile ilk karşılaştığımda birbirimize sımsıkı sarıldık ikimizin de gözü doldu. Yine de güçlüydüm çok ağlamadım. Ama Beyaz'ın ge