23 Mar 2012 20:34
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:28
KIZIL HACKER'LAR İHBARLARI YAYINLADI! AHMET TÜRK, İKİNCİ 'DİNK' OLACAKMIŞ!
Polisin muhbir belgelerini açıklamaya devam eden Redhack, çok önemli belgeler yayınladı.
DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan saldırının günler öncesinden bildirildiği ortaya çıktı. Üstelik, saldırıyı gerçekleştiren ülkücü İsmail Çelik’in adı verilerek... Redhack, Hrant Dink suikasti ve faili meçhuller ile ilgili çok önemli belgeler de yayınladı.
“Kızıl Hacker”lar olarak bilinen Redhack, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve polis ağı bilgi ağına yaptığı “sızma”nın ardından yeni belgeler açıklamaya devam ediyor. Siteleri üst üste kapatılan Redhack hakkındaki soruşturma da, “terör ile ilgili belgeleri elde ettiği” gerekçesiyle “özel yetkili” savcılığa devredildi.
AHMET TÜRK’E SUİKAST
Redhack grubu, açtıkları sitelerin ve yaydıkları bilgileri yayınlayan web adreslerinin üst üste yasaklanması üzerine karşı atağa geçti ve yeni belgeler açıklamaya başladı. “Final 1” başlığıyla açıklanan belgelerde, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk’e düzenlenen saldırı ile önemli bilgiler de var. “Samsunlu Muhbir” takma adını kullanan bir muhbir, 5 Şubat 2010’da polise şu bilgiyi veriyor: “Size daha evvelde birçok defa bildirdiğim gibi çok yakın bir zamanda DTP’li Ahmet Türk’e bilgilerini defalarca ilettiğim ülkücü İsmail Çelik tarafından kaos yaratmak maksadıyla suikast düzenlenecektir. Gerekli önlemlerin alınması hususunu saygılarımla arz ederim”.
Bu muhbirin defalarca yaptığı ihbarlara rağmen önlem alınmadı ve Ahmet Türk ihbarın yapıldığı kente gittiğinde, İsmail Çelik Ahmet Türk’ün yanına kadar yaklaşmasına rağmen, polis kılını bile kıpırdatmadı. 12 Nisan 2010’da yaşanan olayda, İsmail Çelik, Ahmet Türk’e yumruklu saldırıda bulundu. Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile ilgili olarak ayrıca başka suikast ihbarları da bulunuyor.
CYBER KOMPLO
Sabah saatlerinde “Uyduruk Ergenekon davası sanıklarının bazılarına yapılan cyber ‘komployu’ ispatlayacağımız için mi bu saldırı?” diye soran Redhack, öğleden sonra bu konudaki belgeleri de açıkladı.
“Zeki Üçok” adlı muhbirin Ergenekon konusunda verdiği bilgiler de oldukça çarpıcı. Ergenekon davasından yargılanan pek çok ismin mail adresleri ve şifreleri polise gönderiliyor. İşçi Partisi yetkilileri, emekli albaylar, generaller ve Ulusal Kanal çalışanlarının da yer aldığı bu listedeki pek çok mail ve şifre halen de çalışıyor. Bu muhbir ya da muhbirlerin söz konusu kişilerin özel hayatına kadar uzun süre takip ettiği de verilen bilgiler arasında. Muhbirler, ayrıca polise “istedikleri ismin adresini kırabileceklerini” de belirtiyor. Polisin verdiği yanıt ise çok kısa: “Gerekli yerlere iletilmiştir”.
Bir başka ihbar mailinde ise Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan Levent Bektaş’a ait mail hesaplar ve şifreleri polise bildiriliyor ve özellikle Francis E. Curott ile konuşmalarına dikkat çekiliyor.
GÖZALTINDA KAYIPLAR
“İsimsiz” bir ihbar mailinde ise “Ergenekon celladı” olduğu söylenen bir kişinin bilgilerine yer veriliyor. İhbar mailinde, “Sayın savcım, Ergenekoncular ve Jitemciler öldürdükleri kişileri cahit g. isimli kişi sayesinde cesetleri yok ediyorlardı bu yöntemlerinden biri 1990-1996 tarihlerinde Silopi’de öldürülmüş ve Diyarbakır’da öldürülmüş kişilere ait cesetlerin bir kısmını tanınmaz hale getirdikten ve parçaladıktan sonra Van-Tatvan-Ahlat mevkiiye balıklara yem olmak üzere Van Gölü’ne attılar. Daha doğrusu Jitem öldürdüğü kişilerin cesetlerini ortadan kaldırmak için cahit g.’yi kullanıyorlardı. Hatta her ceset başına o yıllarda eski parayla 7.5 milyar verdiler ve kendisine birde kamyon temin etmişlerdi”.
HRANT DİNK CİNAYETİ
“Kızıl Hackerlar”ın açıkladığı belgelerde Hrant Dink suikasti ile ilgili de iddialar var. Açık adını da veren bir muhbir, “cinayeti Ogün Samast’ın işlemediğini, o gün birlikte olduklarını, Şişli’de bulunduklarını, cinayetin sonradan onun üzerine yıkıldığını” iddia ediyor. Söz konusu muhbir, cinayeti işleyeni bildiğini de öne sürüyor. Hrant Dink suikasti ile ilgili başka muhbir kayıtlarında da davada adı hiç geçmeyen bazı isimler, “cinayet ile ilgileri olduğu iddiasıyla” polise bildiriliyor. Bu ihbarlarda “Veli Küçük ekibinin cinayeti işlediği” bilgisine de yer veriliyor.
SORUŞTURMADA YENİ AŞAMA
Öte yandan, bir süredir devam eden Redhack soruşturması da, dün verilen kararla yeni bir aşamaya geçti. Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Ethemoğlu, söz konusu eylemlerin, Türk Ceza Kanununun (TCK) “devletin güvenliğine ilişkin belgelerin başka yerlerde kullanılması ve çalınması” suçunu düzenleyen 326. maddesi kapsamına girdiğini belirterek, “görevsizlik” kararı verdi.
Kararda, hackerların ele geçirdiği ihbar ve bilgilerin büyük kısmının “terör” soruşturmalarıyla ilgili olduğu belirtilerek, soruşturma özel yetkili savcılığa devredildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü söz konusu eylemin ardından yaptığı açıklamada, “elde edilenler gizli bilgi değil” açıklaması yapmıştı.
NE OLMUŞTU?
“Kızıl Hacker”lar, yaklaşık iki hafta önce Ankara Emniyet Müdürlüğü ve polis bilgi ağı pol.net’e sızdığını açıklamış, “polis ihbar ve muhbir kayıtları”, “polisin bu ihbarlara verdiği yanıtlar”, “önemli polis yetkililerinin mail adres ve şifreleri” ve “silah ruhsatı verilen kişileri’ liste halinde internet üzerinden yayınlamıştı. “Kızıl Hacker”lar ellerinde daha çok belge bulunduğunu ve bir bölümünü daha sonra açıklayacaklarını belirtiyor
Gazeteport
“Kızıl Hacker”lar olarak bilinen Redhack, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve polis ağı bilgi ağına yaptığı “sızma”nın ardından yeni belgeler açıklamaya devam ediyor. Siteleri üst üste kapatılan Redhack hakkındaki soruşturma da, “terör ile ilgili belgeleri elde ettiği” gerekçesiyle “özel yetkili” savcılığa devredildi.
AHMET TÜRK’E SUİKAST
Redhack grubu, açtıkları sitelerin ve yaydıkları bilgileri yayınlayan web adreslerinin üst üste yasaklanması üzerine karşı atağa geçti ve yeni belgeler açıklamaya başladı. “Final 1” başlığıyla açıklanan belgelerde, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk’e düzenlenen saldırı ile önemli bilgiler de var. “Samsunlu Muhbir” takma adını kullanan bir muhbir, 5 Şubat 2010’da polise şu bilgiyi veriyor: “Size daha evvelde birçok defa bildirdiğim gibi çok yakın bir zamanda DTP’li Ahmet Türk’e bilgilerini defalarca ilettiğim ülkücü İsmail Çelik tarafından kaos yaratmak maksadıyla suikast düzenlenecektir. Gerekli önlemlerin alınması hususunu saygılarımla arz ederim”.
Bu muhbirin defalarca yaptığı ihbarlara rağmen önlem alınmadı ve Ahmet Türk ihbarın yapıldığı kente gittiğinde, İsmail Çelik Ahmet Türk’ün yanına kadar yaklaşmasına rağmen, polis kılını bile kıpırdatmadı. 12 Nisan 2010’da yaşanan olayda, İsmail Çelik, Ahmet Türk’e yumruklu saldırıda bulundu. Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile ilgili olarak ayrıca başka suikast ihbarları da bulunuyor.
CYBER KOMPLO
Sabah saatlerinde “Uyduruk Ergenekon davası sanıklarının bazılarına yapılan cyber ‘komployu’ ispatlayacağımız için mi bu saldırı?” diye soran Redhack, öğleden sonra bu konudaki belgeleri de açıkladı.
“Zeki Üçok” adlı muhbirin Ergenekon konusunda verdiği bilgiler de oldukça çarpıcı. Ergenekon davasından yargılanan pek çok ismin mail adresleri ve şifreleri polise gönderiliyor. İşçi Partisi yetkilileri, emekli albaylar, generaller ve Ulusal Kanal çalışanlarının da yer aldığı bu listedeki pek çok mail ve şifre halen de çalışıyor. Bu muhbir ya da muhbirlerin söz konusu kişilerin özel hayatına kadar uzun süre takip ettiği de verilen bilgiler arasında. Muhbirler, ayrıca polise “istedikleri ismin adresini kırabileceklerini” de belirtiyor. Polisin verdiği yanıt ise çok kısa: “Gerekli yerlere iletilmiştir”.
Bir başka ihbar mailinde ise Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan Levent Bektaş’a ait mail hesaplar ve şifreleri polise bildiriliyor ve özellikle Francis E. Curott ile konuşmalarına dikkat çekiliyor.
GÖZALTINDA KAYIPLAR
“İsimsiz” bir ihbar mailinde ise “Ergenekon celladı” olduğu söylenen bir kişinin bilgilerine yer veriliyor. İhbar mailinde, “Sayın savcım, Ergenekoncular ve Jitemciler öldürdükleri kişileri cahit g. isimli kişi sayesinde cesetleri yok ediyorlardı bu yöntemlerinden biri 1990-1996 tarihlerinde Silopi’de öldürülmüş ve Diyarbakır’da öldürülmüş kişilere ait cesetlerin bir kısmını tanınmaz hale getirdikten ve parçaladıktan sonra Van-Tatvan-Ahlat mevkiiye balıklara yem olmak üzere Van Gölü’ne attılar. Daha doğrusu Jitem öldürdüğü kişilerin cesetlerini ortadan kaldırmak için cahit g.’yi kullanıyorlardı. Hatta her ceset başına o yıllarda eski parayla 7.5 milyar verdiler ve kendisine birde kamyon temin etmişlerdi”.
HRANT DİNK CİNAYETİ
“Kızıl Hackerlar”ın açıkladığı belgelerde Hrant Dink suikasti ile ilgili de iddialar var. Açık adını da veren bir muhbir, “cinayeti Ogün Samast’ın işlemediğini, o gün birlikte olduklarını, Şişli’de bulunduklarını, cinayetin sonradan onun üzerine yıkıldığını” iddia ediyor. Söz konusu muhbir, cinayeti işleyeni bildiğini de öne sürüyor. Hrant Dink suikasti ile ilgili başka muhbir kayıtlarında da davada adı hiç geçmeyen bazı isimler, “cinayet ile ilgileri olduğu iddiasıyla” polise bildiriliyor. Bu ihbarlarda “Veli Küçük ekibinin cinayeti işlediği” bilgisine de yer veriliyor.
SORUŞTURMADA YENİ AŞAMA
Öte yandan, bir süredir devam eden Redhack soruşturması da, dün verilen kararla yeni bir aşamaya geçti. Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Ethemoğlu, söz konusu eylemlerin, Türk Ceza Kanununun (TCK) “devletin güvenliğine ilişkin belgelerin başka yerlerde kullanılması ve çalınması” suçunu düzenleyen 326. maddesi kapsamına girdiğini belirterek, “görevsizlik” kararı verdi.
Kararda, hackerların ele geçirdiği ihbar ve bilgilerin büyük kısmının “terör” soruşturmalarıyla ilgili olduğu belirtilerek, soruşturma özel yetkili savcılığa devredildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü söz konusu eylemin ardından yaptığı açıklamada, “elde edilenler gizli bilgi değil” açıklaması yapmıştı.
NE OLMUŞTU?
“Kızıl Hacker”lar, yaklaşık iki hafta önce Ankara Emniyet Müdürlüğü ve polis bilgi ağı pol.net’e sızdığını açıklamış, “polis ihbar ve muhbir kayıtları”, “polisin bu ihbarlara verdiği yanıtlar”, “önemli polis yetkililerinin mail adres ve şifreleri” ve “silah ruhsatı verilen kişileri’ liste halinde internet üzerinden yayınlamıştı. “Kızıl Hacker”lar ellerinde daha çok belge bulunduğunu ve bir bölümünü daha sonra açıklayacaklarını belirtiyor
Gazeteport