Kılıçdaroğlu'ndan "Elektriği derhal kesilmeli" diyen Bahçeli'ye "kandilli" yanıt
Partisinin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli'nin "Kılıçdaroğlu faturasını ödemezse elektriği derhal kesilmelidir" sözlerine cevap verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Kılıçdaroğlu, faturasını ödemezse elektriği derhal kesilmelidir" sözlerine de yanıt verdi.
"ÇOK GÜZEL KANDİLLER GELDİ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik sözlerine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Örgütlerine 'Kılıçdaroğlu'na kandil gönderin.' demiş. Çok güzel kandiller gelmiş, teşekkür ederim il başkanlarına. Onları partinin müzesine koyacağım, 'Elektrik zamlarını savunan Devlet Bahçeli'nin bana gönderdiği kandiller.' diye göstereceğim." ifadelerini kullandı.
"VER ORADA OTURSUN"
Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti sözcülerinden daha fazla zamları savunduğunu öne sürerek "Artık 1100 odalı sarayda Bahçeli'ye bir yer ver. Ayıp oluyor. Ver, otursun orada." şeklinde konuştu.
İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, dolar kurundaki yükselişin önüne geçilmesi için Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervinin satıldığını, daha sonra politika faizinin düşürüldüğünü ancak diğer faizlerde düşüş görülmediğini savundu. Daha sonraki süreçte döviz kurundaki artışın önlenmesi ve enflasyonun indirilmesi için deneme-sınama yöntemleri uygulandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Baktılar, bu da tutmuyor, dolar yine yükseliyor, o zaman dillerini, önerilerini değiştirdiler. 'Zaten biz bunu bilinçli olarak yapıyoruz, dolar yükselince ihracat patlayacak, üretim artacak, cari açık azalacak.' Yeni bir yol, yeni bir buluş. Yine AK Parti Grubu'ndan alkışlar, alkışlar. O da tutmadı. Türkiye ucuza satıp, pahalıya almaya başladı. Adamların dünyadan haberi yok. İhraç ettikleri malların büyük bir kısmının girdileri ithalat. Dışardan döviz artınca daha pahalıya alıyorsun, maliyete ekleyince hiçbir zaman bekledikleri olmadı. Dövizin yüksek olması, onların beklentilerini yine karşılamadı, yine fatura garibana çıktı. Bir de sanayicilerin elektriklerini kestiler, oradan bir de üretim sorunu çıktı."
"VERGİ AVANTAJI KİMİN SIRTINDAN ÇIKACAK?"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın dolar kurunu sabit tutmak için finansal enstrümanları devreye soktuğunu ve bu sayede kurda düşüş görüldüğünü ancak akaryakıt fiyatlarında hiç düşüş görülmediğini anlattı. İktidarın, mevduatını TL'ye çevirenlere yüksek faiz ve döviz kurundaki farkı ödemenin yanı sıra vergi muafiyeti getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Böylece bankada yüksek dövizi olanlara devlet özel bir vergi muafiyeti, yüksek faiz artı kur garantisi önerdi. Fakirden alıp zengine verdi. Bir örnek vereceğim, gizli bir örnek değil. Naturel Enerji, Borsa'da işlem yapan, Kamuyu Aydınlatma Platformunda yaptığı açıklamaya dayanarak söylüyorum. Bu firma, 6 aylık parasını yüzde 21 ortalama faiz oranıyla 650 milyon liraya çeviriyor. Artı Türk lirasına çevirdiği için elde ettiği vergi avantajı 68 milyon lira. Buna bu imkan sağlanıyor. 68 milyon liralık vergi avantajı kimin sırtından çıkacak? Esnafın, çiftçinin, emeklinin sırtından çıkacak? 68 milyon liralık vergiyle ne olurdu? 42 bin 500 ailenin ocak, şubat, mart ve nisandaki tüm elektrik faturaları ödenirdi. 42 bin 500 fakir aileye sağlayacağınız imkanı, bir kişiye sağlıyorsunuz."
KDV İNDİRİMİ
Kılıçdaroğlu, temel gıda maddelerinde KDV'nin yüzde 1'e indirildiğini anımsatarak söz konusu uygulamanın, esnafın önceden KDV'sini ödediği malların satışında da geçerli olacağına işaret etti. Kılıçdaroğlu, "'Yüzde 1 KDV ile satacaksın.' diyorlar. 'İyi de ben yüzde 8 cebimden ödedim. Sen bana bu parayı bugün, yarın, haftaya veriyor musun? Hayır.' Esnafın sırtından vergi indirimi yapıyorlar. Bu da yetmiyor. Şimdi esnafa 'enflasyonla mücadele timi' gönderiyorlar. 'İndirdin mi indirmedin mi?' Cezalar üst üste geliyor. Erdoğan'ın, hadi ekonomiyi bilmez ama ticareti bileceğini düşünürdüm, vallahi ticareti de bilmiyor. Yüzde 8'den almış, 'KDV'yi yüzde 1'den satacaksın.' diyor. Yerine bir mal koyamıyor zaten." şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının fiyat istikrarı yetkisinin elinden alındığını savunarak fiyat istikrarının sağlanamadığını, enflasyonun düşmediğini, politika faizi dışındaki faizlerin düşürülemediğini, cari açık ve akaryakıt fiyatlarının indirilemediğini, Merkez Bankası'nın döviz rezervinin artıya geçmediğini söyledi.
AK Parti'ye oy veren vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, devletin zırvalıklar ve saçmalıklarla yönetilemeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir laboratuvar olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de son 3 yılda üç Hazine ve Maliye Bakanı, beş Merkez Bankası Başkanı ile dört Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı değişikliği yapılmasının iktidarın ülkeyi yönetemediğini gösterdiğini iddia etti.
"EL AYAK ÖPMEYE GİDİYORLAR"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bunlar asla bir araya gelmez." denilen 6 partinin genel başkanları olarak bir araya geldiklerini dile getirerek her birinin programı ayrı partilerin genel başkanlarının, Türkiye'nin bir felakete sürüklendiğini gördüğünü söyledi.
Yaşanamaz bir Türkiye'nin ortaya çıktığını, ülkenin gençlerinin yurt dışında geleceklerini aramak gibi bir tabloya sürüklendiğini gördüklerini anlatan Kılıçdaroğlu, 6 partinin genel başkanının, Türk siyaset tarihinde önemli bir başarıya imza atarak sorunları çözmek için bir araya geldiğini belirtti.
İktidarın, ülkenin sorunlarını çözemediğini, ülkeyi batırdığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi dilenci konumuna getirdiler, Türkiye'nin onurunu zedelediler. Para dileniyorlar sağda solda. Oysa biz Milli Kurtuluş Savaşı'nı verirken hiç kimseden dilenmedik ama bütün fabrikaları, savunma sanayisi, uçak fabrikaları kurduk. Düne kadar 'şerefsiz' dedikleri kişilere, bu onların ifadesi, kullandığım için özür dilerim, şimdi el ayak öpmeye gidiyorlar. Londra borsalarına düne kadar dünyanın lafını söylediler. Şimdi oraya gidiyorlar, 'Acaba biraz para bulabilir miyiz?' diye." ifadelerini kullandı.
"BİZ BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Kılıçdaroğlu, 6 partinin genel başkanlarının ülkedeki bu tabloyu düzeltmek istediğini dile getirerek şöyle devam etti:
"Biz ülkemizi seviyoruz, büyümesini, kalkınmasını istiyoruz. Ülkemizde işsizlik istemiyoruz. Ülkemizde adalet, özgürlük istiyoruz. Ülkemizde hiç kimsenin kimliğinin, yaşam tarzının ve inancının sorgulanmasını istemiyoruz. Din ve vicdan özgürlüğü istiyoruz. İnancın, siyasete malzeme edilmesini istemiyoruz. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmek istiyoruz. Onurlu bir ülke olmak istiyoruz. Hızla büyüyen, gelişen bir ülke olmak istiyoruz. Gazetecilerinin, aydınlarının hapse atıldığı bir ülke olsun istemiyoruz. Herkes düşüncelerini özgürce ifade etsin istiyoruz. Barış istedi diye insanların görevlerinden atılmasını istemiyoruz. Bizi bir araya getiren bu düşünceler."
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 6 parti genel başkanı olarak görüşmenin ardından bir bildiri yayımladıklarını hatırlatarak vatandaşlardan umutsuzluğa kapılmamalarını ve "İyi ki bu ülkede sağlıklı, tutarlı, ülkenin geleceğini düşünen muhalefet var." demelerini istedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"İktidar her yönetimde olur ama muhalefet gerçek anlamda demokrasilerde olur. Bizler, bütün baskılara, olumsuz koşullara, iftiralara ve hakaretlere rağmen bir araya geldik. Bizi bir araya getiren vatan sevgisi. Ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz. Herkesin karnının doyduğu, düşüncelerini özgürce ifade ettiği, üniversitelerinin bilim ürettiği bir Türkiye istiyoruz. Caddelerinde, sokaklarında şarkıların, türkülerin söylendiği bir Türkiye istiyoruz. Annelerin çocuklarını güler yüzle okula gönderdiği; haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Parlamentonun saygın, demokrasinin gerçek anlamda demokrasi, basın özgürlüğünün olmasını istiyoruz. Yalan haberlerin olmamasını istiyoruz. Siyasetin ahlaki bir düzeyde sürdürülmesini istiyoruz."
"PANİK İÇİNDELER, KORKUYORLAR"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, emeklilere bayram ikramiyesi verilmesinin muhalefet sayesinde gerçekleştiğini, elektrik faturalarından TRT payının kaldırılmasının muhalefetin gücünü gösterdiğini öne sürerek elektrikte indirime gidilmesini de muhalefetin sağladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sofranızda KDV, temel gıda maddelerinde iniyorsa o da muhalefetin gücüdür, bizim gücümüzdür. Bugün bütün olumsuz koşullara rağmen bunları yaptırabiliyorsak yarın iktidar olduğumuzda görün, Türkiye nasıl bir cennet oluyor." sözlerini sarf etti.
Türkiye'yi herkesin barış içinde yaşadığı bir ülkeye dönüştüreceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde ülkeye dünyanın her yanından turistlerin geleceğini, ihracatın artacağını, katma değeri yüksek üretim için üniversitelerin çalışacağını ve bütün İslam dünyasının Türkiye'ye özeneceğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, 6 liderin bir araya gelerek bunları yapmak için ahdettiklerini aktararak "Bizim başka bir arayışımız yok. Panik içindeler, korkuyorlar biliyorum. Güzellikten, demokrasiden, özgürlüklerden korkulmaz. Neden korkulur? 'Yaptıkları yanlışların faturası bize çıkar mı?' diye korkuyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını elbette soracağız ama demokrasi içinde soracağız; kin ve öfkeyle, intikam duygusuyla değil. Bizi onlardan ayıran temel duygu da bu. İnsani bütün gerekleri yerine getireceğiz, beraber yaşayacağız. Bu parlamento, Milli Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı itibarı kazanacaktır." dedi.
"ADİL DÜZENİ GETİRECEĞİZ"
6 parti liderinin 28 Şubat'ta buluşacağını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Güçlendirilmiş parlamenter sistemle yeniden demokrasiyi inşa edeceğiz. Devletin kurumlarını, bozulan bütün çarkları düzelteceğiz; saat gibi çalışacak. Devlette liyakati getireceğiz. İşi ehline teslim edeceğiz. Bunun sözünü verdik. Ekonomiyi ayağa kaldıracağız, çarkları dönecek. Sosyal politikalarımız güçlenecek. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzur ve mutluluğun olduğu bir Türkiye'yi getireceğiz. Adil düzeni getireceğiz. Ne ezen ne ezilen; insanca hakça bir düzeni getireceğiz."
Liderler olarak adaleti sağlamaya söz verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, 6 liderin imzasının bulunduğu belgenin, Türk ve dünya siyaset tarihinde önem taşıdığını söyledi. O belgenin arşivlenmesini öneren Kılıçdaroğlu, "Yeri, zamanı geldiğinde arşivden çıkarın, torunlarınıza gösterin. Deyin ki 'Bugün sen özgürce bu ülkede yaşıyorsan, geleceğini bu ülkede arayıp, çalışıp, üretip, kazanıyorsan ve yurt dışına turist gibi gezmeye gidiyorsan işte bu belge nedeniyledir.'" ifadelerini kullandı.