Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'yi kızdıracak sözler: "Ciddiye almıyoruz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV5 canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Siyasetten ekonomiye birçok konuya değinen Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin Londra ziyareti hakkında ''El açmaya gidiyorlar'' açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

''(Savcı Sayan'ın CHP'den 'A4 kağıtları üzerinde namaz kılıyordum' açıklaması) Bahsettiği bina bu bina. Mescitimiz de var. Gelip namaz kılabilirdi. Saptırma, doğru değil.

ADAYLIK TARTIŞMALARI

(Erdoğan'ın üçüncü kez aday olması) Bir hukuk devletinde olsak bunlar tartışılmaz. AİHM kararına uymam diyorsunuz. AYM'nin kararını en alttaki mahkeme uygulamıyor. Bu tablo içerisinde bu tartışmalar sadece Erdoğan'a yarar. Erdoğan'a çıkacak diyecek ki 'Cumhurbaşkanlığı'ma engel çıkarıyorlar.' Bu yüzden çıkar sandığı yapalım.

İstanbul seçimlerinde. YSK 4 oy pusulasından 1'i yanlıştır dediler. 4'ünü iptal etmediler. Niçin? Erdoğan'dan izin alamadığı için.

Türkiye'de uygulanabilir bir anayasa yok. O nedenle Erdoğan'ın üçüncü kez aday olup olmayacağı entellektüel olarak tartışılabilir.

Anayasayı bende biliyorum ama nereye başvuracaksınız? Biz bu gerçekten yola çıkarak diyoruz ki: 'Sandığı getir.' Milletin hakemliğine başvuracağız. Korkma, sandığı getir diyoruz. Bugün olmazsa yarın bu sandığı getirecek.

(Bahçeli'nin üçüncü kez adaylık açıklaması) Bahçeli'nin şöyle bir özlemi var: CHP'nin kendisini hedef almasını istiyor. Biz oradan kaçınıyoruz, ciddiye almıyoruz. Bahçeli'yi ciddiye almıyoruz, o da Saray'dan talimat alıyor.

Bahçeli de biliyor ki Anayasa değişmeden Erdoğan'ın aday olmayacağını biliyor. Değiştirsinler, güçleri yetiyorsa.

(Erdoğan'ın basın ve yargı açıklamaları) Hiç olmadığı kadar yargı bağımlı. Erdoğan'ın bir açıklaması bir kişinin mahkum edilmesi için yeterlidir.

Birçok örnek gösterebiliriz. Yargı bağımsız değil. Herkes çekiniyor, korkuyor yargıçlar da dahil. Tabi içinde namuslu insanlar da var. Hala hukukun üstünlüğünü savunan hakimler var. Böyle savcılar da var. Ama müthiş bir dejenerasyon var.

BEKİR BOZDAĞ'IN BAKAN OLMASI

Sayın Erdoğan'ın beklentileri karşılayacak biri Adalet Bakanlığı'na geldi dersek daha doğru demiş oluruz. Bozdağ, yukarıdan gelen emirleri doğrudan uygular. Bütün bakanların hiçbir söz hakkı yok aslında.

Bu sistemde makamların bir iradesi yoktur. Bir kişi talimat verir, bakanlarda yapar. Bakan yardımcılarının bir rolü vardır. AKP komiserliği yaparlar. Talimatlar doğrudan bakan yardımcılarına verilir.

6 SİYASİ PARTİNİN YAPACAĞI TOPLANTIYA İLİŞKİN SORUYA YANIT

Çankaya'da bir yerde yapacağız. Bir yuvarlak masanın etrafında oturacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin kamuoyuna duyurulması lazım. Oturup, karar alacağız.

6 lideri de buluşturan demokrasi talebidir, yapılan harcamaların hesabının vatandaşa verilmesidir. Diğer partilerin de taleplerini de liderler açıklarlar. Ben de açıklamaları takip ederim. Bugünden bir şey söylemem doğru değil.

Türkiye'de elektrik zamları var. Doğal olarak bu da tartışılabilir. İkinci adım ne olmalı? Bunlar konuşulabilir.

Sorunsuz hiçbir alanımız yok. Sorunlar çözüleceğine daha da derinleşiyor. Bugün de söyledim mutfaklarda yangın var diyorduk, artık her odada yangın var. İnsanlar artık televizyon ışığında oturmaya başladılar.

Bu tablo karşısında bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Bir araya geldiğimizde ekonomi de konuşuluyor.

Somut öneriler de gelir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ilgili görüşümüz netleşti. Nasıl ilerleyeceğiz? Bunu görüşeceğiz. Bunun arkasından diğer liderler, ekonomi konusunu gündeme getirirler. Güçlendirilmiş parlamenter sistem dışında başka bir konu da yoğunlaşalım mı? Bunu konuşabilir, iktidar olduğumuz da neler yapacağız? Bu konuda her partide saygın, konusunu çok iyi bilen ekonomi uzmanları var. Belki ekonomiden sorumlu arkadaşlar bir araya gelebilirler. Bunlar oturulur konuşulur.

Ben sağ duyunun egemen olacağını. Türkiye'nin yaşadığı bütün sorunlarının demokratik yollarla çözülebileceğini düşünüyorum. Bütün imkanlar var ama yönetemiyorlar. İyi bir yönetimi Türkiye hak ediyor.

İlk kez 6 genel başkan fotoğraf vereceğiz. Bu fotoğrafta son derece önemli bir fotoğraf. Çünkü; o fotoğrafta demokrasiyi isteyen liderler bir arada olacaklar.

İTTİFAK'TA ÇATLAK MI VAR?

Havuz medyası alır bunları işler, kriz çıktı der. Hepimiz insanın oturur konuşuruz. Bunu krize, kavgaya dönüştürmek... Böyle bir şey hiç olmadı. Kriz oldu, gerginlik oldu bunların hiçbiri doğru değil.

Her partinin kendi programı var. Bir ortak paydamız var: Demokrasi. Türkiye açısından da bunlar son derece önemli. Yıpranan bu değerlerin tekrar inşasını ön görüyoruz. Bizim ülkemizde neden adalet olmasın, neden insan hakları olmasın? Olmalı ve Türkiye gelişmeli.

Biz AK Parti seçmeninin de sandığa gitmesini ve partisini eleştirmesini istiyoruz. Ayrım yapmıyoruz vatandaşlarımız arasında.

TEDİRGİN MUHAFAZAKLAR TARTIŞMASI

Varlık nedenimiz kazanımlarımızı korumak. Bazen kazandıklarımızı da kaybediyoruz.

Türkiye vatandaşlarının 3. değil 1. sınıf demokrasiye ihtiyacı var.

Başörtüsü ister sokakta ister kamu kurumunda... Buradan geri adım. Hayır bu bir kazanımdır. Bu konuda kimsenin tereddüt duymasını istemem.

Endişeli muhazakarlar. Kazanımlar elinizden alınmaz. Tam tersine yeni haklar yeni özgürlük alanları açılır. Kazanımlar geri alınmaz.

HELALLEŞME TARTIŞMASI

Bizim oturup helalleşmemiz lazım. Anne ve baba evladını üniversiteye gönderiyor. Ama o dönemin yapısı, ''Başörtüsü var, senin almam'' diyor. Ne hakkın var kardeşim buna? Hırsızlıkta helalleşme olmaz ki.

CHP'DE ADAYLIK YARIŞI VAR MI?

Adaylık konusunda yarış yok. Belediye başkanlarımız kendilerini kentlerine adamış durumdalar. Hava koşulları nedeniyle aksaklık olursa da hızlıca gideriyorlar.

Bir büyükelçi sizle görüşmek istiyorum derse, randevu verirsiniz. Örtülü gizli kapaklı birşey yok. Sayın Yavaş ile de görüşecekler, randevu istediler. Biz büyükelçi neden görüştü, görüşmedi bunu biz sorgulamayız.

Ankara, İstanbul sıradan yerler değil. Ekrem Bey ile başlamış gibi bir propaganda yapılıyor.

Bize dış mihrak çalışmaz. Kim bu dış mihrak? Çıksın şu desin. Trump senin mal varlığını incelerim dediğin an cesur olacaksın. Diyeceksin ki 'araştırmazsan namertsin.' Diyebildi mi, diyemedi. Kimi kimin yönettiği buradan bellidir.

TÜİK'in görevi nedir? Enflasyon rakamlarını açıklar. TÜİK, bu enflasyonu değil de Saray'dan aldığı talimatla enflasyonu açıklarsa; milyonlarca memurun, insanın hakkını yemiş olursunuz.

TÜİK Başkanı neden görevden alındı? Ben kul hakkı yemem dedikten sonra görevden alındı.

Ciddi bir haksızlık görürsek; başka kurumlara da gideriz.

Bürokratlara çağrı yaptım, birçok bürokratlar yolsuzluk dosyalarını imzalamayanlar oldu. Görevden alınanlar da oldu.

NUREDDİN NEBATİ'NİN LONDRA ZİYARETİ

Niye gitti? Para istemeye gitti.

Kaçırılan sanayi devrimini genç cumhuriyet yakalamaya çalıştı. Savunma sanayi Kırıkkale'dir. Şimdi bütün bunlar ortadayken; biz kimseye gidip el açmadık.

BAE için şerefsizler demişlerdi. Oraya gittiler. Ne için? Para için.

Türkiye'yi yönetiyorsan neden ülkeyi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettin. Biz Londra'daki bir avuç tefeciye 189 milyar dolar para ödedik. Kim ödedi bu faizleri? Neden bu paraları aldınız? Bir Keban mı yaptınız, Atatürk Barajı mı yaptınız? Ne yaptınız siz?

Dediler ki politika faizlerini indiriyoruz dediler. Banka faizi azaldı mı, arttı. Hani vatandaşlar bankadan daha düşük faizle kredi çekecekti. Hepsi yükseldi.

Düne kadar Londra'yı para babaları diye şikayet ediyorlardı şimdi el açmaya gidiyorlar.

ELEKTRİK FATURALARI

Ekonomide vadedipte tuttukları bir tek söz söylesinler. İkili bir dünya var. Bir Saray'ın dünyası var bir de bizim dünyamız var. Saray'da elektrik de var herşey var. Cebinden beş kuruş para çıkmaz. Bir de vatandaşı düşünün. Aldığı nefes dışında aldığı herşey için vergi öder.

Paralar beşli çeteye gidiyor. Liralaştıracağız diyor, Londra'da ne işin var kardeşim? Türk lirası ile değil, dolar ile borçlanıyorsun.

Saray iktidarı çeteler için çalışıyor şu an.

BEŞLİ ÇETENİN KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞME TALEBİ

Kimsenin tedirgin olmasını istemem ama kimsenin de soyulmasını istemem. Bunları kamulaştıracağız. Maliyetini bulacağız, al kardeşim diyeceğiz.''