21 Mar 2019 09:14 Son Güncelleme: 21 Mar 2019 09:18

Kılıçdaroğlu'ndan Akit'in "İdam çağrısına" sert yanıt!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV5’te “Mustafa Yılmaz ile Kulis Ankara Özel” programında açıklamalarda bulundu...

AKİT TV’de kendisine yönelik yapılan idam çağrısına da yanıt veren CHP lideri, “O grubun operasyon amaçlı kullanılan unsurlardan biri olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Darağacı konusuyla ilgili olarak, "İlk duyduğumda gerçekten çok şaşırdım. Hiç ilgisi yok. Neden birdenbire böyle oldu diye. Sonra düşündüm. Hükümetin bütün beklentisi gündemi nasıl değiştiririz? Gündemin ağırlıklı olarak ekonomi olması lazım. Vatandaş perişan vaziyette. Esnaf, çiftçi memnun değil. Dertleri benimle uğraşmak.

"Vatandaşlar Kılıçdaroğlu'nun asılmasını bekliyorlar" pes yani pes. Toplumu kışkırtmak, kutuplaştırmak. Toplumun arasına kin ve öfke tohumları serpmek. Budur amaç. O grubun operasyon amaçlı kullanılan unsurlardan biri olduğunu biliyorum.

Türkiye'de bunu cesaretlendiren bir ortam var. Erdoğan, AKP'nin genel başkanı. Neredeyse bütün miting meydanlarında, vatandaşın işsizliğine nasıl çözüm bulacağım bunu anlatmıyor, enflasyon almış başını gidiyor, bunu anlatmıyor. Bunlar sabah öğle akşam benimle uğraşıyor.

Bay Kemal olmak kolay değil. Dürüst adam olmak lazım, kul hakkı yememek lazım. Bay Kemal olmak için onların yaptığı gibi oğlunu bedelli askere göndermemek lazım. Herkese, her inanca, her kimliğe saygılıyım. Bizim Anadolu topraklarının mayasında sevgi var, hoşgörü var. Mevlana, Yunus Emre, Erzurumlu Emrah, Dadaloğlu... Nedir bu kin, nedir bu öfke?

Benim o gazeteyle bir derdim yok. Bir gazeteci beni eleştirdiği zaman neden bunu söyledi demem. Erdoğan'ın yaptığı gibi illa şu gazeteciler gelsin karşıma demem. Hiçbir zaman bir televizyon kanalından davet geldiğinde reddetmedim. Bu bir soru değil, sorunun ötesinde bir şey. Kaos planının bir parçası, toplumu karıştırmak. Onunla konuşulması lazım. Bu görüşü kim verdi. Darağacının oraya niye gider? Siyasi idam, asla doğru değil. Bir insanın siyasi düşüncelerinden ötürü idam edilmesi asla doğru değil. İnanç düşüncelerinden ötürü de doğru değil. Görüşler farklı diye illa kavga edeceğiz bir şey yok.

Kılıçdaroğlu, Gerçek Gündem'in derlediği habere göre, açıklamalarına şöyle devam etti: Eğer beni idam etmek istiyorsanız, kanun teklifi verin, ben evet diyeceğim. Eğer siz kinle öfkeyle, beni yok ettiğiniz zaman bu ülkede işsizliği yoksulluğu önleyecekseniz, her evde huzur, bereket olacaksa, insanlar birbirini sevecekse ben de canımı veririm. PKK bana saldırdığı zaman bu memleket için ben canımı vermeye hazırım. Biz huzur, barış istiyoruz. Avukat arkadaşlar suç duyurusunda bulundular. Konuyu özel olarak takip etmiyorum" dedi.

İdam kanunuyla ilgili olarak ise, "Vatandaşların duygularıyla oynuyorlar. Parlamentoda çoğunluğu var. Böyle bir siyaset topluma zarar veriyor. Vatandaşın lehine düzenleme yapıyorsan yaparsın. Önüme gelse imzalarım diyorsun. Sen AKP'nin genel başkanı değil misin, Bahçeli de MHP'nin genel başkanı değil mi? E versinler" diye konuştu.

"MUHTARIN BEKA SORUNUYLA NE İLGİSİ VAR"

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü, "Bu seçimlerde muhtar seçeceğiz, il genel meclis üyesi seçeceğiz, belediye başkanlarını, büyükşehir belediye başkanlarını seçeceğiz. Milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Türkiye'yi yönetecek kişileri seçmiyoruz. Kalktılar beka sorunu var... Muhtarın beka sorunuyla ne ilgisi var."

"TÜRKİYE'NİN GERÇEK GÜNDEMİ EKONOMİDİR"

Kemal Kılıçdaroğlu, çöp toplayan kadın fotoğrafıyla ilgili olarak, "Bir salı toplantısında gösterdim. Kadının yüzü görünmüyordu. 21. yüzyıl Türkiye'sinin fotoğrafıydı. Arkasında Erdoğan'ın resmi vardı. 6 milyon kişi böyle, sokaktan geçiniyor. Araştırmalar böyle söylüyor. Kağıt toplayan, plastik toplayan var. Eskişehir'den bir kadın buldular. "Ben oradan kediler için topluyordum bunu..." Biz o kadını bulduk. Ama afişe etmek istemedik. Gidin Ankara'ya İstanbul'a, bu tür insanları görüyorsunuz, görmemek mümkün değil. İlk kez Sokak Ekonomisi Çalıştay'ı yaptık. Türkiye'de bir ilktir. Türkiye'nin gerçek gündemi budur.

Bilinçli olarak gerilim yükseltiliyor. Bunlar konuşulmasın, toplumun gündeminden çıksın. Bütün dünyaları bu. Hayatın bir başka gerçeği daha var, onu da görmemiz gerekiyor. Medyanın yüzde 90-95'i iktidarın kontrolünde. Siz ne derseniz deyin, geniş kitlelere ulaştırmakta zorlanıyoruz biz" açıklamasını yaptı.