23 Mayıs 2015 09:10 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:35

Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın kitabından yararlandı mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı TV programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ekranda gündeme ilişkin konularda önemli açıklamalarda bulundu. Habertürk TV'de Gazete Habertürk yazarı Yavuz Semerci moderatörlüğünde Gazete Habertürk yazarı Fehmi Koru, Gazete Habertürk yazarı Soli Özel, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu, Gazete Habertürk ekonomi Yazarı Abdurrahman Yıldırım'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
SAĞLIKLI VE TUTARLI HEDEF: YÜZDE 35
- Türkiye'deki gergin siyasal atmosferin ve aşırı kutuplaşmasının getirdiği bir sorun var. Bu sorun yeni yeni çözülmeye başladı. Ben olabildiğince sağlıklı ve tutarlı bir hedef koydum; yüzde 35. Bu hedefi koyarken de iktidar yüzde 34 ile iktidar oldu. Biz onun üzerinde bir rakam telaffuz ediyoruz. Daha da yüksek olabilir. Gün geçtikçe bizim oy oranımızın arttığını ben biliyorum.
'AFAKİ PROJELERDEN KAÇINDIK'
- Vatandaşımızın derdi başından aşkın. Sonuçta biz siyasetçiyiz, bizim vatandaşların sorunlarına çözüm üretmemiz lazım. Ben yirmi yedi buçuk yılımı devlete verdim. Bütün bu sorunları görünce, biz de siyasal bir partiyiz, bunların nasıl çözülmesi gerektiği konusunda oturduk. Bir uzman ekip uzun uzun çalıştı, projelerimizi ürettik. Çalışırken şuna dikkat ettik; afaki vaatlerden kaçınalım, ayakları yere basan projeler üretelim.
MERKEZ TÜRKİYE PROJESİ
- Bildirgemizde kısa dönem sorunlarına çözümlere yer verdik. Türkiye küresel ticarete entegre olmak zorunda. Türkiye'nin coğrafi üstünlükten kaynaklanan bir avantajı olması gerekiyor. Pırlanta yüzüğü gibi bir yerdeyiz. Bu üstünlük doğalgaz hatları ve petrol hatları dışında hiç kullanılmadı. Biz bunu üretim hattı üssü için kullabiliriz. Şu hedefi koyduk; denizle bağlantısı olmayan ülkelerin küresel limanı haline getireceğiz Türkiye'yi, büyük bir avantaj sağlayacağız.

'DAVUTOĞLU'NUN KİTABINI OKUMADIM'
- (Merkez Türkiye projesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kitabından mı yararlandınız? sorusu üzerine) Hayır, emin olun sayın Davutoğlu'nun kitabını okumadım. Orada var mıdır, yok mudur bu ayrıntılar bilmiyorum. Varsa da aklın yolu bir. Eğer bizim ayrıntılar o kitapta varsa çok da mutlu olurum. Ama şu eleştiriyi yapmaktan da kendimi alamam. Kendi kitabında varsa neden kendi siyasi partinin projesi haline dönüştürmedin de CHP'yi bekledin. Demek ki bizim projemiz doğru bir proje.
TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER
- 2 milyon Suriyelimiz var. Türkiye'de yaşayan 3 tür Suriyeli var. Bir kampta yaşayan Suriyeli var, iki sokaklarda dilenen Suriyeliler, üç durumu iyi olan ev kiralayan, iş yeri açanlar. Bu toplumun değişik kesimlerinde tepkiler doğuruyor. Biz Suriye'de barışı sağlayacağız. İki milyon Suriyeliyi de kendi ülkelerine göndereceğiz. Hükümet bunun bir kısmını alıyor, 'Kılıçdaroğlu Suriyelileri gönderecek' diyor. Biz elbette savaşın ortasına insan göndermeyiz. Ben 'Neden Suriyelilere 5.5 milyar dolar harcadınız, bu para gereksizdir' diye bir cümle de kullanmadım. Elbette Türkiye kendi ülkesine gelen savaştan kaçan insanlara kucak açacaktır. Türkiye yanlış politika izledi, fatura ödedi.
'İMAM HATİPLER ASLA KAPATILMAYACAK'
- (İmam hatipler kapatılacak mı?) Asla kapatmayacağız... Tam tersine iyi eğitimi garanti edeceğiz. Türkiye başörtüsü yüzünden 25 yıl enerjisini kaybetti.
SEÇİM BÜROLARINA SALDIRIDA GÖREV HÜKÜMETİN
- Hukuk ve adalet kavramları yara almış durumda. Yurt dışından gelen gözlemciler de kaygı duyuyor. Parti olarak elimizden geleni yapıyoruz. Geçmişte hatalar olmadı mı, oldu. 2011 seçimlerinde sandıklara sağlıklı sahip çıkmayan 10 bine yakın üyemizin üyeliğini düşürdük. (Seçim bürolarına saldırılar) Burada görev hükümetin.
HDP BİNALARINA SALDIRILAR
- (Zanlıyla ilgili iddialar) Kim olursa olsun, ister IŞİD, ister DHKP-c, ister sade vatandaş... Bir seçim bürosuna saldırı varsa burada suç vardır. Yakalarsınız onu adalete teslim edersiniz. Özel bir tanımlama yapmanın bir mantığı yok. Arkasında bir örgüt var mıdır, yok mudur ona güvenlik kuvvetleri bakarlar.