Kılıçdaroğlu: Bana yönelik tehditler var!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bana yönelik tehditler var. Hiç ama hiç umurumda değil. En büyük güvencem, bu ülkenin saygıdeğer insanlarıdır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için gittiği Muğla’da çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"ÜLKEYE GERÇEK DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ"
Muğla'dan övgüyle bahseden Kılıçdaroğlu, "Muğla, Türkiye'nin göz bebeği kentlerinden biri. 81 ilden pek çok vatandaşı kucaklayan bir kentimiz. Belediye başkanlarımız ne kadar güzel hizmet verirlerse o kadar güzel bir ortam oluşmuş olacak. Her yatırımın kaça mal olduğu yazılı. Bu ayrıntı demokrasinin temelini belirleyen bir ayrıntıdır. Hepimiz ödediğimiz verginin hesabını sorabilirsek, o zaman bu ülkeye gerçek demokrasiyi getireceğiz. Merkezi hükümet yatırım yapıyor ama kaça yapıldığı ticari sır. Parasını ben ödeyeceksem bunun ticari sırrı mı olur ? O zaman devletin şeffaf olması lazım, Osman Başkan'ın şeffaf olduğu gibi. Uluslararası derecelendirme kuruluşları diyorlar ki, Muğla'nın kredi notu 3A. Olağanüstü bir rakam. Yani hükümetin aldığı krediden çok daha düşük faizle kredi alma imkanına sahip. Uluslararası finans kuruluşları, merkezi hükümete yeteri kadar güven duymazken, Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne çok daha fazla güven duyuyorlar. Bütün belediye başkanlarımız aynı ilkelerden yola çıkarak hizmet veriyorlar" dedi.
"BU KIŞ ALLAH FAKİRE FUKARAYA YARDIM ETSİN"
İlkeli siyasetin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Harcadığınız para vatandaşın parası, hepsinin hesabını vereceksiniz. Asla vatandaşlar arasında ayrım yapmayacaksınız. Yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Yerel yönetimlerinde yaptıklarımızın daha fazlasını Türkiye genelinde yapacağız. Vatandaşların büyük sıkıntıları var biliyorum. Az önce vatandaşları dinledik. Az kazandıklarından, pek çok şeyden şikayet ediyorlar. Bu şikayetler Muğla'ya özgü değil benzeri Kars'ta da Adana'da da yapılıyor. Önümüzde kış var. Gerçekten bu kış Allah fakire fukaraya yardım etsin. Nasıl ödeyecek vatandaş faturalarını? Tepedekiler bunun farkında değiller. Sanıyorlar ki her şey kendilerinin yaşadığı gibi. Sarayın yaşam tarzı ile vatandaşın yaşam tarzı arasında 180 derece fark var. Büyük sıkıntılar var" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN 'KARA KIŞ FONU KURULSUN' ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu kış ayı için hükümete bir çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, "Bugün bile 1,5 milyonu aşkın elektriği kesilen hane sayısı var. Hükümete bir 'kara kış fonu kurun' dedim. Kendilerine, 'benim tavsiyelerimi dinlerseniz sizin oyunuz artabilir ama umurumda değil, çağrı vatandaş adınadır' dedim. İsteğim, bu ülkede hangi partiye oy verirse versin her vatandaşın huzur içinde yaşamasıdır. Kendilerine yol gösteriyoruz. Kendileri artık ülkeyi yönetemiyorlar. Her geçen gün vatandaşın sırtındaki yük ağırlaşıyor" dedi.
Kendisine yönelik tehditler olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet'in 98'inci yılını kutluyoruz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Yarın bunu kutlayacağız ve cumhuriyetin ikinci yüzyılına hazırlanacağız. Geçen yüzyılda darbeler oldu, gencecik fidanlarımız, başbakanlar idam edildi. İkinci yüzyılda kadın-erkek eşitliği, kadınların sosyal ve ekonomik yaşamda daha çok yer almasını istiyoruz. Gençlerimiz işsiz kalmasın istiyoruz. Türkiye'nin itibarı olsun diyoruz. İkinci yüzyılda hiçbir ülkenin devlet başkanı bu ülkenin başkanına 'aptal olma' diyememeli, bunu kabul etmemeliyiz biz. Onlar acılara karşı kalkan olmuyorlar. Biz kalkan olacağız. Biz güzel, doğru, ahlaklı yönetmek istiyoruz. Yönetimin her aşamasında vatandaşa hesap vermek istiyoruz. Son zamanlarda siyasette sertleşme var. Bana yönelik tehditler var. Hiç ama hiç umurumda değil. Benim en büyük güvencem, bu ülkenin saygıdeğer insanlarıdır. Ben hiçbir ayrım yapmadan insanlara hizmet etmek istiyorum" dedi.
"FERİŞTAHLARI GELSE İNANDIĞIM YOLDAN BENİ GERİ DÖNDÜREMEZLER"
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörle mücadele edilecekse, bu ülkenin saygıdeğer polisleri, şanlı şerefli askerleri yapar. Yabancı askerler gelecek, Türkiye'de terörle mücadele edecek bana da 'Buna evet de' diyorlar. 'Evet' dersek Cumhuriyet'e ihanet etmiş oluruz. Bu ülkenin topraklarına yabancı postallar bassın istemem. Yarın sandık gelecek sandığa gideceksiniz. Hep beraber Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Cumhuriyet'imizi gerçek anlamda demokrasiyle taçlandıracağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, feriştahları gelse inandığım yoldan beni geri döndüremezler. Ben bu ülkeye hizmet etmeye and içmiş bir kişiyim. Sarayda oturan şahıs 'Çok büyük sıkıntılar var biliyorum az kaldı' demiş. Çok doğru söylüyor. Evet az kaldı, çok yakında hep beraber yolcu edeceğiz.”