Keskin Kalem'den medya patronlarına açık mektup: Ara zam neden zaruri?

Biliyorum medya kulisi okumak keyifli…
Biliyorum ‘o ne dedi,’ ‘bu ne dedi’ diye meraklanmak iç gıcıklayıcı…
Ve biliyorum, başkalarının rezilliklerini okurken, kendi yaşadığınız sorunlardan uzaklaşmak güzel…

Ama sırdaşlarım, size bir sır vereyim.
Bu bir ölüm uykusu…
Karda donar gibi…
Çok tatlı bir uyku ve uyursanız öleceğinizi biliyorsunuz.
Ama yine de uyuyorsunuz.
İşte, gün geçtikçe dayanılmaz bir hale gelen hayat pahalılığı karşısında, halimiz budur yoldaşlar.

Ben bugün, müsaadenizle, hiçbir medya kulisine, dipte, köşede kalmış bilgiye girmeyeceğim.
Çünkü medya emekçisi ölüm kalım mücadelesi veriyor.

Ben de toplumların afyonu misali, size medya dedikodusu afyonu vermeyeceğim.
Yaza girdiğimiz şu aylarda, hem kendimizin hem de medya patronu-yöneticilerinin düşüneceği çok şey var.

Kaç kere yazdım, biz kendi söküğünü dikemeyen bir meslek grubuyuz diye…
Her gün haber yapıyoruz…
Yok emeklinin maaşı enflasyon karşısında ne olacak?
Yok 3600 ek gösterge müjdesinde ne detaylar var?
Yok asgari ücrete ek zam olacak mı?

YA BİZ?
YA BİZ MEDYA EMEKÇLERİ NE OLACAK?
İnşallah başka sektörlerden insanlar bu köşeyi okumuyordur.
Çünkü aldığımız maaşlara, çalıştığımız koşullara gülerler!

Tüm medya grupları yıl başında enflasyon yüzde 35 civarındayken, bu orana yakın zamlar yaptı.
Yahu gerçek enflasyon ülkede yüzde 100’den fazla!
Aradan geçen zamanda maaşlar resmen eridi!
Eridi amma, patronlardan tık yok.
Medya emekçisinin dramını dile getiren hiç yok!

MESLEK BU GİDİŞLE KİMLERE KALIR?

Patron ahalisi, ürünlerine zam yaparak kendini yaşanan enflasyon tsunamisinden koruyor.
Ya sabit gelirli medya emekçisi ne yapsın?
Taş mı yesin?

Çoğu GYY gibi hanut mu yapsın?
Çoğu köşe yazarı gibi köşesinden reklam yapıp ballı gezilere mi gitsin?
Herkes kötü mü olsun?
Bunu mu istiyorsunuz?
Zaten gazetecilerin maaş aralığı, son 7-8 yılda bir hayli düşmüştü.
Medya patronlarının yüzde 30-40 ortalama zammıyla artık iyice mavi yakalı seviyesine indi.

Ben haftalardır yazıyorum.
Biliyorum ki çok üst düzey isimler de bu köşeyi yakından takip ediyor.
Sağ olsun var olsunlar…
Ancak yine yazıyorum, hem de büyük harflerle:
6-7 BİN LİRA MAAŞ ORTALAMASIYLA BU MESLEK ÖLÜR.
YA ÖLÜR YA DA İŞ BİLMEZLERİN ELİNE KALIR.
MEDYA ÖLMEYE BIRAKILACAK BİR SEKTÖR DEĞİLDİR.
DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞLARINDANDIR.

Eğer 5-6 bin liraya muhabir-editör, ya da 15 bin liraya yönetici çalıştırma ısrarınızda devam ederseniz, yöneticileriniz bir motorlu kurye kadar kazanamaz olur.
Ve bu meslek, ehliyetsiz, eğitimsiz, çalıp çırpmaya ya da şöhrete meraklı kötücül tiplerin elinde oyuncak olur.
Benden demesi!

BÜYÜK İSTİFA DALGASI YOLDA MI?

Duruunnnnn.Daha bitmedi.
Bir diğer kehanetim daha var.
Medyada ne kadar aklı başında, işinin ehli, eğitimli insan varsa, hepsi kaçacak!
Hem de öyle 15 yılda falan değil…
Tez zamanda!

Biliyorum, şu an yazdıklarım özellikle patronlar için hariçten gazel gibi geliyor.
Her zamanki patron tavırlarıyla, ‘amaaan çalışacak insan mı yok buluruz elbet birilerini diyorlar.’

Bense diyorum ki, elinizdeki muhabirin ağzından çıkacak bir cümle sizi yakabilir.
Bir editörün gireceği yanlış bir haber sizi bitirebilir.
Kötü bir köşe yazarının kötü niyetli bir reklamı sizi mahvedebilir.
Bu meslek ehil olmayana emanet edebileceğiniz bir meslek değil.
İnsanlara düzgün maaşlar verin, onurlarıyla çalışsınlar.

Mesele bu kadar basit!

KESKİN KALEM’DEN BİR ÇAĞRI DA EMEKÇİYE: GEÇİM DERDİNİZİ YAZIN, SESİNİZ OLAYIM

Sizinle sözleştik sırdaşlar.
Siz bu dinozor emekçiyi okuyacaktınız, ben de sizin sesiniz olacaktım.

Sözümüz baki.
Madem kendi kendime bir kampanya başlattım.
Medyadaki maaşların düzeltilmesi için, kendimce küçük bir yola çıktım…
Bu yol ancak sizin desteğinizle büyür yoldaşlar.
Mail kutum size açık.
Geçim derdinizi bana yazın.
Ben de kişisel bilgilerinizi koruyarak, sesiniz olayım.
Adresimi zaten artık biliyorsunuz:
[email protected]