“Lisedeyken müzikaldeki hocam karakter, oyun, senaryo ve sahne analizi konusunda bana çok faydalı oldu. Tüm bu sürecin sonunda lise sona geldiğimde oyunculuğun getirdiği disiplini tam anlamıyla kavradım. Üniversitedeyken önce tiyatroyla başladım ve sahneden sonra sinemaya geçiş yaptım.
Sinemaya geçiş yapsam da sahne benim için her zaman çok özel olmuştu ve bu her oyuncu için de aynıdır. Her oyuncunun esas keyif aldığı alan sahnedir. Amerika’dan Türkiye’ye ilk taşındığımda burada kalıp kalmayacağımdan emin değildim. Buraya geldiğimde kelime haznem de bir hayli dardı ve çok yoğun bir çalışmayla kendimi geliştirerek arayı kapatmak için çabaladım.
Türkiye’ye aslında bir süreliğine gelmiştim ve Amerika’ya geri dönecektim ama daha sonra Güneşi Beklerken projesi geldi. Senaryoyu okuduktan sonra ‘Ben bunu yapabilirim’ dedim ve projeyi kabul edip burada kaldım. Karakterin travmaları, asiliği ilgimi çekmişti. Hep yapmak istediğim şeyleri bu karakterle yaptım”.
“Hikayenin Bir Parçası Olup Olmadığıma Bakarak Rolümü Kabul Ederim”
Yer aldığı projelerde oynayacağı karakterin ve dizinin moduna girmek için müziklerin kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Kerem Bursin ülkemizdeki dizilerin uzun sürelerinden dolayı da sitemini dile getirerek çok uzun ve yoğun çalışma saatlerinden dolayı karakterini her seferinde eve götürmek zorunda kaldığını itiraf etti.