Kenan Tekdağ Habertürk için Ankara'ya kamp kurdu!
Değerli okur, “Ekran Kedisi” olmak çok zor inanın. O diziden bu diziye, o haber kanalından bu haber kanalına, o magazin programından bu haber programına koşturmaktan imanım gevriyor. Benim ki de can değil mi? Bakmayın siz kediler 9 canlıdır sözüne ayrıca, her zaman da dört ayaküstüne düşmezler. Neyse dedikodusu bol bir yazı ile karşınızdayım!
Bizim meslekte fikri takip önemlidir dostlar. Gazeteciliğin namusu olan bir harekettir. Ben de bu anlamda Ciner Medya ile ilgili son dedikoduları sizlerle paylaşacağım ama onu yazının en sonuna sakladım ki azıcık merak edin istedim.
Değerli okur, bilgi ekosistemi içinde benim de beslendiğim mecralardan biri sosyal medya. Eminim sizlerde sık sık bu platformlardaki paylaşımlardan etkileniyorsunuz. İşte ben de bu etkide kalarak ‘ne oluyor be?’ dediğim iki diziye bakayım istedim.
Bunlardan biri Kanal D ekranlarında yayınlanan ‘Piyasa’ dizisi…
X platformunda ‘bu dizi yayından kaldırılsın’ diye hashtag’ler açılmıştı!
Bir zamanlar televizyon sadece edilgen şekilde izlenirken, günümüzde TV programları ve yerli diziler, ekranlara yerleştirdikleri hashtag’ler ile izleyicisini aktif kılıyor ve yayına katkısı isteniyor… Hal böyle olunca izleyen de ‘sen misin hashtag açan’ diyip başlıyor yağdırmaya.
İşte bu hashtag yağmuruna ben de şemsiyemi alarak daldım değerli okur.
‘Piyasa’ dizisindeki başörtü sahne sosyal medyada gündem olmuştu.
“Bundan sonra başörtülü bir kadına dokunurken iki kez düşüneceksin. Bu, bana dokunamazsın demek.”
Bir izleyen ise eleştirinin dibine vurmuş ve “Piyasa dizisi kaldırılsın! Başörtüsü takmayan kadına dokunabilirsiniz mesajı verilerek kadınların hayatı tehlikeye atılıyor. Halkın inanç ve özgürlüklerine dolaylı müdahale ediliyor. Hadi Rtük şimdi de göreve” diye yazmıştı!
Yorumlar inanılmaz sert ve acımasız. ‘Başı açıklara dokunmak serbest mi?’ diye sormak lazım senarist kardeşimize.
Bu arada ben başörtüsünün son dönemde dizilerde suiistimal edildiğini düşünmekteyim. Yapmayın etmeyin AĞALAR! Diyorum…
Gelelim ‘Piyasa’ dizisi ile ilgili bir iddiaya… İddiaya göre bu dizi için Gülben Ergen ile anlaşılmış. Ancak dizinin kadrosunu gören bir takım ‘abiler!’ olmaz demiş!
Gerekçe Gülben Ergen’in son zamanlardaki sosyal medya paylaşımlarındaki ‘muhalif’ görüşleriymiş!
Yapımcılar ise etliye sütlüye hiç karışmayan ‘Apolitik’ kimliği ile bilinen Zuhal Olcay’da karar kılmışlar… Bu arada değerli okur ayıp oluyor ama Zuhal Olcay’ı ‘Apolitik’ olarak tanımladım diye ‘kahkaha atmak nedir yahu?’
Ayrıca psikolog Keriman karakterine hayat veren Zuhal Hanım son derece başarılı bir oyuncudur ve isabet olmuştur. NOKTA!
Gelelim necip sosyal medyamızı sallayan bir başka diziye… Star TV’nin ve Netflix’in ‘Kral Kaybederse!’ dizisine…
Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitabından uyarlanan dizi son bölümündeki bir sahne ile X’te adından söz ettirmiş durumda. Ben de meraktan baktım haliyle…
Kahramanımız Kenan Baran (Halit Ergenç) eşi Handan Hanımı, (Aslıhan Gürbüz) aldatmış. Handan Hanım kocasının en yakın arkadaşı Özlem ile aldatması üzerine iş yerine gider. 38 yaşındaki Merve Dizdar üniversite öğrencisini canlandırmaktadır ve Handan Hanıma kolonya verir.
Bu arada, Merve Dizdar’ın yaşı da sosyal medyada bayağı tartışma konusu olmuş hatta memlekette üniversite çağına uygun oyuncu yok mu? diye soranlar oldukça fazla. Halit Ergenç’in peruk takılarak gençleştirilmesine de takılanlar olmuş, takılmayın bunlara değerli okur diyorum...
Gelelim sosyal medyanın yıkılma sahnesine... Handan Hanım kendisini en yakın arkadaşıyla aldatan kocasına iş yerinde veryansın ediyor. Kenan Baran bu boru mu? Arsızın önde gideni.
Aldattığı yetmezmiş gibi eşinden özür bekliyor, hem de karşı tarafı suçlayarak bakın neler diyor;
Kenan Baran- Şimdi burada birbirimizi incitecek sözler söylemeyelim sonra pişman olursun.
Handan Baran- Aramızda pişman olacak biri varsa Kenan o ben değilim sensin.
Kenan Baran- Sinirlerin bozuk tabi. Haklısın. Ama bence her şeyi düzeltebiliriz Handan
Handan Baran- Nasıl?
Kenan Baran- Benden özür dilersen ben her şeyi geride bırakmaya hazırım.
Handan Baran- Özür mü?
Kenan Baran- Evet.
Bak sen şu NARSİST’e dedim valla..!
Yalnız ilk bölümünde bir sahne var ki, bittim değerli okur. Üç kızı ve eşi mutfaktayken baba salona hayat kadınları almış alem yapıyor.
Eşinden de kışın ortasında kendisine karpuz getirmesini istiyor iyi mi?
Senarist kardeşler nasıl bir kafadasınız yahu… Sene 1995 ve gecekondu mahallesinde KARPUZ eşliğinde ALEM! Vay beeee…
‘Kral Kaybederse’ dizisi aynı isimli kitaptan uyarlandığı için sonunda ne olacağı biliniyor. İşin ilginç olanı ise yapımcıların çekilmemiş 17 bölümü Netflix'e satmaları… Bence pazarlama başarısıdır bu. ‘Kral Kaybederse’ dizi tarihine geçmiştir ALKIŞ!
Ve gelelim FİKRİ TAKİBE değerli okur…
Ciner Medya’nın Can Holding’e satışı (23 Aralık 2024) hala Rekabet Kurulu tarafından onaylanmadı! 3 ayı deviren bu satış hikayesinde çalışan emekçi dostlarımız posta kutuma mağduriyetlerini anlatan mailler atıyor. Nedeni ise malum hala maaşlarına zam alamamış olmaları. Sektördeki maaşların oldukça altında ücretle çalışan emekçi dostlarımız büyük mağduriyet içindeler.
Etmeyin eğlemeyin AĞALAR! Kıymayın EMEKÇİ dostlarıma…
Emekçi dostlarımız diyor ki; “Hiç kimse aklından çıkarmasın, 'kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı unutmaz, unutamaz, unutmayacak!'”
Bu arada Ciner Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın bir süredir Ankara’da yılan hikayesine dönen bu satışın onayı için kapı kapı dolaştığı yönünde iddialar kulağıma gelmekte.
Evet, herkes merak içinde neden ‘ONAYLANMIYOR?’ bu satış diye sorup duruyor. Her türlü komplo teorisine açık bu satışın ONAYLANMAMASININ perde arkasını öğrenmek adına can siperane bir şekilde Ankara kulislerinde turluyorum diyerek sizlere şimdilik veda ediyorum.
"Kral kaybederse herkes kaybeder mi?" bilmem ama "Güneş batarsa gölgeler kaybolur," diyorum…
Ekran Kedisi'ne ulaşmak için: [email protected]
