04 Eki 2022 14:33 Son Güncelleme: 04 Eki 2022 14:50

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye ‘DNA testi’ yanıtı! "Ama bir şartım var..."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün kendisine DNA testi yaptırmasını tavsiye eden MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teklifine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Ama bir şartım var. Birlikte yapacağız, kimin ne olduğu ortaya çıksın" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Grup toplantısı 600 milletvekilini temsilen Türkiye’nin 81 ilinden gelen 600 gencin katılımı ile gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu bugün kendisine DNA testi yaptırmasını tavsiye eden Devlet Bahçeli'nin teklifini kabul etti. Kılıçdaroğlu, "Ama bir şartım var. Birlikte yapacağız, kimin ne olduğu ortaya çıksın" dedi. Kılıçdaroğlu, 'Kimliğim şerefimdir' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Her toplantıya bazen acı haberlerle başlıyoruz. Bir müzisyenimizin öldürülmesi hepimizin yüreğinde derin izler bıraktı. Bir müzisyeni öldürmek, bu kadar kavga, kamplaşma toplumu nereye götürecek? Sevgili gençler, Türkiye'yi barıştırmak istiyorum. Türkiye'de huzur olsun istiyorum. Türkiye'de her genç bu ülkenin caddelerinde, parklarında özgürce gezsin istiyorum. Her genç istediği müziği dinlesin, yapsın istiyorum. Türkiye'de her genç düşünce özgürlüğüne sahip olsun, siyasetçileri yeri geldiğinde rahatlıkla eleştirebilsin. Özgürlük, huzur yani bu ülkede hangi görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun hep beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunun yolunu açmak istiyorum.

Adaletin olmadığı bir yerde gençlik, üretim, düşünce özgürlüğü, hak-hukuk, devlet olmaz. Devleti inşa edeceğiz, adalet üzerine inşa edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün size emanet ettiği Cumhuriyet'i 100. yılda ikinci yüzyıla giderken o Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun sözünü veriyorum size. En büyük gücüm bu ülkenin gençleri yani sizlersiniz.

'7 BUÇUK MİLYON GENCİN TARİHİ BİR SORUMLULUĞU VAR'

7.5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 7.5 milyon gencin tarihsel bir sorumluluğu var. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız? Hazırsanız beraber çalışacağız. Benim kadar çalışmayabilirsiniz. Onu da anlayışla karşılarım. Benim sorumluluğum günün 24 saati çalışmaktır. Gençlik kollarının, kadın kollarının sorumluluğu günün 24 saati çalışmaktır. Dokunulmayan insana dokunacağız, uğranılmayan eve uğrayacağız. Onların sorunlarını dinleyeceğiz nasıl çözeceğimizi de anlatacağız. Kavgadan bıktığımızı, saygın bir Türkiye istediğimizi birilerine el avuç açan bir Türkiye değil onuruyla kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye istediğimizi her yerde anlatacağız. Görevinizin kolay bir görev olmadığını biliyorum, farkındayım. Önünüze engeller çıkarılacak bunun da farkındayım ama sizler Mustafa Kemal Atatürk'ün emanet ettiği Türkiye'nin gençleri her engele aşıp hedefe ulaşma konusunda kararlı ve azimli olmak zorundasınız.

'SESİNİZİ KISMANIN HAZIRLIKLARINI YAPIYORLAR'

Sesinizi kısmak isteyebilirler onun hazırlıklarını yapıyorlar. Dezenformasyon yasası getirdiler CHP'liler geçen yıl buna karşı çıktı, direndiler ve geri çektiler. Şimdi parlamento açılıyor ilk önce bu yasa teklifini getiriyorlar. Bakın gençler hukuk dediğimiz yapı içinde eğer bir haber yalansa tekzip gönderebiliyorsunuz. Mahkemeden karar amadan bile açıp telefonla gazeteciyle konuşabiliyorsunuz. Eğer hâlâ yanlış haber yapılıyorsa tazminat davası açabiliyorsunuz. Yani hukukun tanıdığı bütün yolları deneyebilirsiniz. Ama bunun la yetinmiyorlar. Sevgili gençler iki tür medya var şuanda bir, gazetecilerin hakkını veren eleştirel olaylara bakan gerçekleri topluma aktaran, özgürlükçü medya. Burada gazetecilik yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere saygılarımızı gönderiyoruz. Kalemini dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına da zaten havuz medyası diyoruz. Havuz medyasının neler yaptığını toplumu nasıl kamplaştırdığını beğenmedikleri insanları nasıl düşman ilan ettiklerini biliyoruz. Yalanın her türlüsünü yazabiliyorlar. Gençler bir gerçeği bilmenizi isterim, bakın tv kanallara hiçbir ak partili milletvekili çıkıp tartışma programlarına katılamaz: Katılmıyor zaten. Çünkü vicdanlı AK Parti milletvekilleri çıkar doğruyu söylerse diye kaygı içindeler. Onun yerine kimleri çıkarıyorlar? Kalemini satan gazeteci kimlikli insanları çıkarıyorlar. Günün 24 saati altında gazeteci yazıyor hiçbirisi gazeteci değil .Kalemini satan insandan gazeteci olmaz. Nokta. Basın İlan Kurumu, 'Basın İnfaz Kurumu'na dönüştü.

Havuz medyası her kanaldan besleniyor. En büyük kaynağı beşli çete. Beşli çetenin varlık nedeni havuz medyasıdır. Havuz medyasının varlık sebebi de belli çetedir. O yüzden söylüyorum geliyor gelmekte olan, beşli çeteyi bulacağız ve yakalayacağız onları.

Dezenformasyon yasasını getirmelerinin temel amacı saray ve şürekasının ve onun beslemelerinin yaptığı yolsuzlukları kimse yazmasın diye.

Halk gerçekleri görmesin, toplumun nasıl soyulduğunu kimse görmesin diye ama bizler yapacağız, doğruları söylemeyi temel ilke kabul edeceğiz.

'Türkiye'nin bu hale gelmesi dış güçler yüzünden' deniliyor. Devleti yöneten iktidara 'Peki siz neredeydiniz?' diye sorun. Demek ki ülkeyi yönetemiyorsunuz. 'Son mermiyi de ekonomiye sıkmışlar' dedi. Şu akla bakar mısınız? Devleti yönetemediklerini itiraf ediyorlar. Eskiden hep CHP'yi suçlarlardı. Şimdi artık baktılar halkta inanmıyor... Geniş kitlelerin doğrularını bilmesini istemiyorlar.

KILIÇDAROĞLU: KİMLİĞİM ŞEREFİMDİR

Kılıçdaroğlu bugün kendisine DNA testi yaptırmasını tavsiye eden Devlet Bahçeli'nin teklifini kabul etti. Kılıçdaroğlu, "Ama bir şartım var. Birlikte yapacağız, kimin ne olduğu ortaya çıksın" dedi. Kılıçdaroğlu, 'Kimliğim şerefimdir' ifadelerini kullandı.