Kemal Bey gazetecilere attığınız çamuru kanıtlayın!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir süre önce yaptığı açıklamada “Kimin nereden, ne kadar maaş aldığını iyi biliyorum” demişti…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süre önce bir açıklama yapmış ve bazı köşe yazarlarını kast ederek, “Ben kimin nereden ne kadar maaş aldığını iyi biliyorum” demişti.
İktidara yakın bazı internet siteleri de bu isimlerin kimler olabileceği konusunda tahmine dayalı listeler yayınlamaya başlamıştı.
En ilginç çıkış ise bir zamanlar “muhalif” duruşu nedeniyle iktidarın boy hedefi haline gelen gazeteci Soner Yalçın’a ait Odatv internet sitesinden gelmişti. Bu sitede yayınlanan bir haberde, sitenin eski Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve eski Haber Müdürü Barış Terkoğlu da açıkça suçlanıyordu. İddialara kaynak olarak, “Türk Savunma Teşkilatı” isimli bir Twitter hesabında yapılan şu paylaşım gösteriliyordu:
“Türkiye’de emsali görülmemiş bir yolsuzluk dosyası açılıyor! Devletin kasasından CHP Genel Merkezi’ne ve CHP’li belediyelere giren paralar, hangi yandaş gazetecilerin cebine aktı? İsmail Saymaz başta olmak üzere Fikret Bila, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Şirin Payzın gibi isimlere son 4 yılda ödenen paranın haddi hesabı yok… CHP’nin rüşvetçi kalemlerini çok zor günler bekliyor… CHP Genel Merkezi, aylık maaş ödediği gazeteciler ile olan iş sözleşmelerini de feshetti! Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’a her ay CHP kasasından 75 Bin TL ödendiği öğrenildi.”
***
Odatv muhabirleri bu iddiaları, adları geçen gazetecilere tek tek sormuş ve özetle şu yanıtları almıştı:
Barış Pehlivan: Bugüne kadar CHP’den ya da başka bir kurumdan tek kuruş almadım. Konuşmayı dahi zul sayarım. "İddia" dediğinizin sahibi ise hakkında kitap yazdığımız eski bir bakanın (Süleyman Soylu’yu kast ediyor) ve Fetöcülerin sosyal medya trolleridir. Haklarında da suç duyurusunda bulunacağım. Bizim gazeteciliğimizin tek bedeli, mahkeme salonları ve hapishaneler. Bunu da en iyi Hasan Dağcı’nın evinde yaşayan, Mehmet Cengiz ile yediği içtiği ayrı gitmeyen patronunuz (Soner Yalçın) bilir. Ne mutlu ki hayat bize utanacağımız işler yaptırmadı. Size de tavsiyem budur.
Barış Pehlivan: Soner Yalçın’a selamımı söyleyin. Öne Soner Bey, Odatv’nin kimlerden ne kadar para aldığını açıklasın.
Murat Ağırel: Ben de aynı soruyu Kemal Kılıçdaroğlu’na sordum sosyal medyada. Bu sadece bugüne ait değil, 3-4 yıldır bu şekilde… Pelikan hesapları bu şekilde şeyler yazıyor birtakım maaşlar aldığımıza dair. Daha önce fiyatlar çok yüksekti, sonra düşürdüler, sonra toplu aldığımızı söylediler. Bunlar tabii saçmalık. Artık yeter, kimse karnından konuşmasın. Ne varsa, kimin ne biliyorsa, kim ne aldıysa açıklasın. Türk milleti bilsin bunu. Mutlaka ellerinde dekont, belge, kayıt vs vardır. Bunların hepsini açıklasınlar. Bu gazeteciler kimmiş öğrensin herkes, ona göre tavrını alsın. Sosyal medyadaki trollerin yazdıklarını umursayacak halimiz yok.
İsmail Saymaz: Kılıçdaroğlu’nu bu isimleri açıklamaya davet ediyorum. CHP’den, CHP’li belediyelerden, ‘Beşli Çete’den para alıp yazanlar kimmiş, öğrenelim. AK Parti’nin Kılıçdaroğlu için montaj video hazırlaması neyse… Kılıçdaroğlu’nun kimi gazeteciler hakkında iftiralara meydan verecek iddiaları dile getirmesi de odur.
Fikret Bila: Ben bu polemikte adımın geçtiğini görmedim, siz nerede gördünüz benim ismimin geçtiğini? Ben görmedim, görmeden bir şey diyemem.
Şirin Payzın: Saçma sapan laflar. Kirli bir yalanı dolaşıma sokmadan önce kaynaklarınızı ve kimlerin yalanlarının maşası olduğunuzu gözden geçirmenizi öneririm.
KONUŞ KILIÇDAROĞLU
Bu sözlerin üzerinden bir buçuk aydan fazla zaman geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanları ile yaptığı toplantıda söylediği bu sözlere hiçbir açıklama getirmedi.
Tıpkı önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Mafyadan ayda 10 bin dolar rüşvet alan milletvekili var” demesi gibi, bu sözleri söyleyip kenara çekildi.
Süleyman Soylu’nun nasıl susma hakkı yoksa, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yok…
Çünkü onun bu sözleri, namusuyla işini yapan ve bu uğurda gerektiğinde bedel ödeyen binlerce gerçek gazeteciye büyük zarar veriyor.
Gazetecilik mesleğinin itibarını azaltıyor.
İşte bu yüzden Kemal Bey’e açık çağrıda bulunuyorum:
. Çalıştıkları kurum dışında haber ya da yorum karşılığında para alan o satılmış gazeteciler kimler, kendilerine ne kadar para verildi?
. Bunlara o paraları hangi belediyeler ya da partinizin hangi organları, ne kadar süreyle verdi?
. Madem CHP’ye ya da CHP belediyelerine “danışmanlık”, “organizatörlük” adı altında hizmet veren ve karşılığında para alan gazeteciler vardı ve madem siz bunu biliyordunuz; o zaman bugüne kadar bu çarka neden müdahale etmediniz?
Ve son soru:
. Partiniz ile basın ve grup toplantılarının yayını için anlaşma yaptığı ortaya çıkan Halk TV’ye… Ve belediyelerinizin sponsorluğunda yüzlerce kez ekrana gelen Serhan Asker’in sunduğu “Görkemli Hatıralar” isimli programa bugüne kadar kaç lira aktarıldı? Bundan haberiniz yok muydu? CHP’li belediyelere sponsor olmaları ricasını bizzat Özel Kalem Müdürünüz vermiyor muydu?
***
Ağızdan çıkan söz, namludan çıkan kurşun gibidir.
Tetik çekildikten sonra, koşup mermiyi havada yakalayamazsınız…
Mutlaka birilerini vurur!
Kemal Bey, söylediğiniz ve arkasında durmadığınız o sözler size vurmak üzere…
Ayda on bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi açıklayamayan ve bu nedenle binlerce kez eleştirdiğiniz Süleyman Soylu’nun pozisyonuna düşmek istemiyorsanız, yukarıdaki soruları yanıtlayın…
Bunu yapmazsanız…
Bütün namuslu gazetecilerin iki eli, hem bu dünyada hem de öbüründe iki yakanızı bırakmayacak.
Ya açıklayın…
Ya özür dileyin!