04 Oca 2020 11:14 Son Güncelleme: 04 Oca 2020 11:18

Kasım Süleymani efsane mi katil mi? İbrahim Karagül'den çarpıcı yazı

Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, ABD'nin füzeyle öldürdüğü İranlı komutan Kasım Süleymani için bugünkü yazısında "Kitlesel kıyımlara imza attı. Özellikle Halep katliamlarının unutulması mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin yankıları sürüyor. ABD'ye karşı mücadele veren İran, Süleymani ile birlikte simgesel kayıplarından birini vermiş oldu.

Herkesin hakkında çok şey söylediği Süleymani hakkında çarpıcı bir değerlendirme, Yeni Şafak'ın tepesindeki İbrahim Karagül'den geldi. Karagül'e göre Süleymani Gittiği, uğradığı, geçtiği her yerde kan ve acı bırakan bir adamdı.

İslam iç savaşı yapıyor, terörün her formatını acımasızca uyguluyordu

Süleymani'nin Mezhep eksenli “İslâm iç savaşı” planlarının, Fars-Arap savaşlarının önde gelen uygulama adamı olduğunu söyleyen Karagül, "İran adına direniş dese de, ”terör”ün bütün formatlarını kullanan, Şii dünyasının efsaneleştirdiği bir isimdi." diye yazdı.

Savaş suçlusu bir katildi!

"O, Şii dünyasına göre kahraman, efsane, ama Müslüman dünyanın ezici çoğunluğuna göre savaş suçlusu bir katildi!" ifadelerine yer veren yazar, yazısına şöyle devam etti:

Suriye'de savaş suçlarına imza attı

"Kasım Süleymani’yi ABD’nin öldürmüş olması, coğrafyamızı kan gölüne çeviren ABD ve İsrail tarafından ortadan kaldırılmış olması onu masumlaştırmayacak. Yüz milyonlarca Müslüman için bu mümkün değil.

Suriye’de akıl almaz insan hakları ihlallerine, savaş suçlarına imza attı. Kitlesel kıyımlara imza attı. Özellikle Halep katliamlarının unutulması mümkün değil.

O günlerde Halep’ten bir fotoğraf vermişti. Muzaffer bir komutan gibi mağrur duruyordu. Ama aslında mazlum Halep halkının cesetleri üzerinde yürüyordu."

İran'ın ABD ve İsrail'in işgallerine ihtiyacı var

Süleymani’nin tutumunun İran’ın resmi, ideolojik tutumu olduğunu söyleyen Karagül, İran için "ABD ve İsrail’le savaşıyor görünüp, onların bölgemizdeki işgallerinin arkasına saklanıp sahaya hâkim olan bir devlettir." dedi.

İran nüfuzunun bu kadar yayılmasının nedeni ABD işgalleridir. O işgaller olmasaydı İran bugün Irak’ta, Suriye ve Yemen’de bu kadar güçlü olamayacaktı.