Karşı'dan "Ali Ağaoğlu" açıklaması: Biz, kim reklam verirse versin yayınlarız! (Medyaradar/Özel)
Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nda gözaltına alınan Ali Ağaoğlu'nun tam sayfa ilanı nedeniyle 4 yazarı istifa eden Karşı'nın Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem eleştirilere cevap verdi.
Karşı Gazete’de 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan
sonra da serbest bırakılan Ali Ağaoğlu’nun tam sayfa ilanının yer
alması nedeniyle bazı isimlerden istifa haberleri geldi.
Gazetenin yazarlarından Şebnem Sönmez, Ece Zereycan, İhsan Eliaçık
ve Deniz Evin sosyal medya aracılığıyla gazeteden ayrıldıklarını
duyurdu. Sosyal medyada eleştirilen bu ilan sonrasında gelen 4
istifa kararı üzerine Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren
Erdem twitter ve facebook üzerinden bir açıklama yaptı. İşte o
açıklama:
Editöryel bağımsızlık başka bir şeydir. Mali dengeler
başkadır.
Özgürlüğün Kalesi; “Karşı Gazete..”
Bu makalemde “Karşı Gazete” ile ilgili tüm sorulara
yanıt vereceğim.
Karşı gazetesi kimin? Kimler tarafından finanse ediliyor? İşte
bugüne kadar bir çok mecrada sorulan, bir çok yerde spekülatif
tartışmaların aygıtı yapılan bu soruları bugün bu köşede
yanıtlayacağım…
***
Karşı gazete, bu memleketin asi çocukları tarafından kuruldu.
Esasen çok güzel bir öyküsü var. Gezi direnişinin sonlarında,
bir pastanede; “tekstil işi olan ve direniş boyunca birlikte
olduğumuz bir arkadaşımız (Turan Ababey) ile sohbet ederken”
keşke şöyle bir gazetemiz olsaydı demiştim.
Tam o an, Turan arkadaş; “yahu nasıl kurulur ki böyle bir
gazete” diye sordu. Ben de, “vallahi, bilgisayar lazım, bina
lazım, masa lazım, kağıt lazım diye sıralarken, Turan; “yahu,
biz bunu yapabiliriz” dedi.
İşte o an “Karşı Gazete” yolculuğu başladı…
***
Yazar dostlarımızla görüştük. Gazetecilerle görüştük.Birgün
gazetesinden, Aydınlık’tan ve farklı çevrelerden bu işi bilen
insanlarla oturup bir mali fizibilite yaptık. Turan bana şunu
sormuştu; “nasıl yapacağız?” Cevabım; “yalana karşı, sömürü
odaklarına karşı olacak” dedim. O cevap üzerine Turan’ın “vira
bismillah!” deyişini hatırlıyorum…
***
Yola çıktık. Yazarlarımızla teker teker oturup konuştuk.
Tüm yazar dostlar “bu bir meseledir”
deyip, ellerini taşın altına koydular. Arkamızda “hiçbir örgüt,
parti, cemaat,holding yoktu.” Sadece “
dar imkanlarıyla tekstil işi yapan, kenarda birikmiş bir
miktar parası olan cesur bir adam!”
***
Gazete yola çıktı. Mehmet Bozkurt, Kutlu Esendemir ve diğer
tüm dostlar ile defalarca oturup konuştuk. “Ne yapmalıyız?”
İşte bu soruyu sorduk kendimize. Gazetemizin imtiyaz
sahibi olan yol arkadaşımız Turan, “benim başıma bir iş gelir,
benden sonra başkası gelir” diyerek,Karşı
gazetenin “editöryel bağımsızlığını, yazıların içeriğin
özgürlüğünü” koruyan bir “sözleşme” önerdi ve büyük mücadele
başladı…
***
İlk gün itibariyle, yaptığımız her haber; “neredeyse
tüm internet sitelerinde haber oldu.” Çıkmadan önce “iktidarın
muhiti” cemaat gazetesi yaftasını üzerimize
yapıştırdı.Akabinde “mütevazi bir bütçe ile yaptığımız reklam
çalışmamız” ForsMedya adlı şirket tarafından engellendi.
Billboard koyabildiğimiz yerlerde billboard’lar söküldü,
parçalandı.
***
Karşı ne yaptı? Israrla, yolsuzluğun, arsızlığın üstüne gitti.
Ne cemaat, ne iktidar gözetmeden, toplumun üzerine çöreklenmiş
her kesime karşı tavrını sürdürdü. Bir tek köşe yazarının
yazısı “sansürlenmedi.” Yazı kurulunda ki gazetecilerin
yaptığı gazetenin dışında bir gazete basılmadı. Özgürlük
ve bağımsız medya arayışı dışında bir şiar ve gaye hiç
olmadı…
***
İlhan Taşçı ile yolumuz kesiştiğinde çok sevindik. Öyle ki,
Türkiye’nin en önemli gazetecilerinden biri artık bizimle
beraberdi. Barış’lar, Ahu Özyurt, Levent Üzümcü, İhsan
Eliaçık, Şebnem Sönmez, Kaan Sezyum, Serdar Akinan,
Sevim Gözay, Erdal Emre, Hicran Şenel, Evrim Güvenç, Yalçın
Çakır ve tüm yol arkadaşlarımız.
***
Gazetemiz piyasaya çıkar çıkmaz, “doğrudan
dağıtımı engellendi.” Tabi bunları gazeteye erişebilen
dostlarımız pek bilmiyorlar. Günlerce,gecelerce binada sabahladık.
İmtiyaz sahibinden, çaycısına…
25.000 Bayii’yi tek tek inceleyerek, yapılanlara baktık. Giden
gazetelerin, sümen altı edildiğini gördük. Bayilerin büyük
çoğunluğunun böylesi yollara tevessül ederek bizi
engellediğine tanıklık ettik…
***
120 Civarında yürekli insan, Karşı Gazete’de ekmek yiyor. Bu
insanlar, yüreklerini bu işe koyarak, risk alarak geldiler. Her
biri aynen şöyle söyledi; “bu bir yürek işidir.” Bu bağımsız
bir mecradır. Biz
bağımsızlık için buradayız…
***
Türkiye’de gazetecilik yapmak zor iştir. Neden mi? Çünkü
“toplumsal yapımız” farklıdır. Örneğin, “bir gazeteyi günde
80bin adet basıyorsanız ve 25bin adet satış oluyorsa, günlük
olarak 30-40bin TL zarar edersiniz.” Bu zararınızı karşılamak
için iki yolunuz vardır; “tiraj yükseltmek ve reklam almak.”
***
Karşı gazetesi’nin kurulmasını sağlayan dostumuz Turan’ın,tüm
varını yoğunu bu işe harcaması büyük bir fedakarlık örneğidir.
Lakin, bir gazetenin yaşayabilmesi için gereken tiraj bandı
“yaklaşık 40 bin civarındadır.” Eğer bu tiraj bandında
değilseniz, birinin sürekli taşın altında elini tutması
gerekir.
Sağolsun bu arkadaşımız elini sürekli taşın altında tutuyor. Fakat
biz, bu elin hemen kopmaması için, “reklam servisimize”
talimatlar veriyoruz. Bize “reklamveren hiçbir şirketi ayırmadan”
kabul etme yolunu izliyor, esasen bunu yaparak “gayet normal
bir strateji izliyoruz…”
***
İşte bu bağlamda “geçtiğimiz Pazar günü”
gazetemizde yayınlanan bir “inşaat şirketinin reklamı sonrası”
büyük bir yaygara koptu. 4 Yazarımız, bu reklam nedeniyle
istifa ettiler. Reklamveren şirket, daha önce defalarca
“yolsuzluk haberlerini yaptığımız” ve yapmaya devam edeceğimiz
bir şirketti.
Bir anda sosyal medyada “geçmişte bize nefret kusmuşların
da konuştuğu bir gündem ortaya çıktı.” Samimiyetle söylüyorum;
“Karşı gazetesi yayın hayatına başlarken, tek bir tweet
atmayan insanların gazetemizi acımasızca eleştirdiğini
gördüm…”
Ve düşündüm; “bu gazete bir gün, duruş ve tavrından
taviz verdi mi? Vermedi! Tek bir satır yalakalık yaptı mı?
Yapmadı! Bir kere eğildi mi? Eğilmedi!” Konuşulması gereken
bunlar değil miydi?
“Editöryel bağımsızlık başka bir şeydir.” Mali dengeler
başkadır.Biz, kim reklam verirse versin, “eğer yayın çizgimize
müdahale etmiyorlarsa yayınlarız.” Çizgimiz ortadadır,
yapılanlar gayet net ortadadır!
Bu reklamı “gerekçe” göstererek gazetemizden
ayrılan arkadaşlarımıza hayatlarında başarılar diliyorum.
Karşı Gazete ilk günkü gibi güçlüdür ve bağımsızdır. Bu
yolculuğunu, aynen sürdürecektir…
Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Eren Erdem
MEDYARADAR/ÖZEL