14 Nis 2014 07:37 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:05

Karşı Gazetesi okurlarına böyle veda etti! Sevgili okur; bugün Karşı Gazete'yi...

9 Şubat'ta yayın hayatına başlayan Karşı Gazetesi bugün son kez okurlarıyla buluştu.

9 Şubat Pazar günü yayın hayatına başlayan ve "Yalana Karşı Gerçeğin Gazetesi" sloganıyla okuruyla buluşan Karşı Gazetesi kapandı.

Patronaj kararıyla kapatılan gazetenin çalışanları haklarını almak için gazetenin İstanbul Zeytinburnu'ndaki binasını işgal etti.

Karşı Genel Yayın Yönetmeni Kutlu Esendemir son sayı için okura “Elveda değil hoşçakal!” başlıklı bir yazıyla seslendi.

İşte o yazı:

“Boyu uzun, öngörüsü kısa bir adam tutturmuş, “İlla o ağaçları keseceğim” diye. “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser” derler ya, “Keseceğim” diyor da başka bir şey demiyor. Bir Mayıs akşamı, bir avuç insan, “Kestirmeyiz” deyip, onur nöbetine başlıyor ağaçlara sarılarak. Sonra “destan yazmaya” kararlı bir polis timi basıyor o parkı. Kırmızılı kadınlara, inadıyla güzel adamlara saldırıyor. O gece o parkta polisler hariç kim varsa, yerlere düşecek ve bir süre kalkamayacak kadar şiddete maruz kalıyor. Burada sevdalısı olduğumuz bu hikayeye bir es verelim…

SEVGİLİ OKUR

Bugün bu gazeteyi son kez elinde tutacaksın. Yarın, Türkiye’de Karşı Gazete olmayacak. 65 gün süren bu yolculuğun son bulması, burayı var eden emekçilerin –ki çaycı ablamızdan, editör arkadaşlarımıza kadar tüm kadro yaratmıştır Karşı’yı- kararı değil. Böyle bir gazetenin Türkiye medyasında olmasını umduğunu söyleyerek yola çıkan, finansal nedenlerle artık buna devam edemeyeceğini bildiren patronajın kararıdır.

Bu elinde tuttuğun gazete; -tıpkı Gezi Direnişi’nde olduğu gibi- ortak bir umut, namuslu bir hayal ile yola çıkan, bu hayali bertaraf edecek binlerce neden varken, inadına yaşatabileceğini düşünen, bunun için direnen insanların çıkarttığı bir gazete.

Bu gazete daha yayın hayatına başlamadan çok zorluk yaşadı. Gülen Cemaati’nin olduğu iddiasıyla karalandı, iktidara yakın davranabileceği konuşuldu vesaire. Oysa burada birçok emekçi, TOMA arkadaşıydı.

Peki biz nasıl bir gazete yaptık? Sevgili okur; henüz Genel Yayın Yönetmenliği’min henüz 3. gününde olsam ve daha görevime başlayamadan gazetenin kapanacağını öğrensem de bildirmeliyim ki; güzel bir gazete yaptık.

KİMSEDEN KORKMADIK

İddiaları çürütürcesine tüm güç odaklarının foyasını meydana çıkarabildik. Bir, “Alo Fatih” demesiyle medyayı sallayan bir iktidar varken, korkmadık. İktidarın birçok foyasını Türkiye ilk kez Karşı’dan öğrendi. Öte yandan; onun eski kutsal müttefiki olan Cemaat’ten de sakınmadı bu gazete. O’nun da yaptıklarını kurcaladı, söylemleri arasındaki farktan her zaman bir riya toplamı alıp, bunu sana ulaştırmaya çalıştı. Berkin’imizi kaybettimizde bu gazete; o minik bedenin kimin talimatıyla kollarımızdan kopartıldığını hatırlatmayı ve o bedenin o gece nasıl vicdansız bir çukura bırakılmak zorunda olduğunu göstermeyi bir borç bildi.

KÜÇÜK BİR TAŞ BELKİ AMA

Küçük kaldı, büyüyemedi belki ama durgun bir gölün doğru bir noktasına atılan ufak taş olabildi ve binlerce dalga yaydı. Ama bir özeleştiri vermek gerekirse; sen ve senin gibi dostların hepsinin gönlünü kazanamadıysa, medyanın bu kadar kuşatılmasına rağmen satamadıysa sana da layık olamadı demektir. Ama bazen tek konuşulan oyunun skoru değil, kimin nasıl oynadığıdır ve biz şık oynadık. İlkelerimizden, dürüstlüğümüzden, haberciliğimizden ödün vermedik.

Peki şimdi ne olacak? Bu gazete bitti ve bu umutlar da mı bitecek? Hadi o zaman yazının başındaki hikayeye dönelim:

PEKİ SONRA NE OLMUŞTU?

O gece yere düşen o çocuklar, öyle bir kalktı ki, baskılar üzerinde bir süredir dizleri üzerine çökmüş durumdaki Türkiye’yi de ayağa kaldırdı. Bu coğrafyanın en kendiliğinden, en büyük direnişi fışkırdı o gece, ve muktedirlerin bir sus işaretiyle yaratabildiği o acınası sessizliği yırttı. İşte o çocuklar öyle kalktı.

Direniş sokaktaki eylemlilik açısından biraz mola vermiş olsa da bitti mi? Sayesinde ne kutsal ittifakların çatlayabileceğini, bir araya gelen bir halkın neler yapmaya kadir olduğunu bize hâlâ göstermiyor mu?

‘BİBER GAZI OLEY!’

İşte o çocuklar öyle kalktı. Biz de öyle kalkacağız. Kimyasallar nedeniyle gözlerimiz yaşarmasına ve arkadaşlarımızın canından endişe etmemize rağmen, “Biber gazı oley” diye tekrar koşmaya başlarcasına. Öyle bir kalkacağız ki hem de; sen de gururla arkadaşlarına direnişçi, doğrucu gazetecilerin her şeye rağmen ne kadar üretebildiğini anlatıp övünebileceksin.

İşte sevgili okur; o yüzden bu bir elveda değil hoşçakal. Daha güzel düşleri ve işleri paylaşmak umuduyla…

Kutlu Esendemir

Karşı Genel Yayın Yönetmeni”


Çalışanların gazetenin kapatıldığını öğrendikleri ruh haliyle hazırladıkları işte Karşı’nın son birinci sayfası:

Karşı Gazetesi okurlarına böyle veda etti! Sevgili okur; bugün Karşı Gazete'yi... - Resim : 1