'KARAMEHMET O KADAR KÜÇÜK FİYATLARLA ADAM TRANSFER ETMEZ!..'
Akşam Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, Aydın Doğan'ın Karamehmet'e yönelik iddialarını cevapladı!...
Turgut, medya ile iktidar arasındaki ortak çıkarların bazen ülkenin yararına olmadığını savundu. Turgut, Hürriyet Gazetesi'nin çıkarları doğrultusunda iş dünyasına çok fazla yayın yaptığını söyledi.
Cihan Haber Ajansı tarafından yayınlanan ve medyadaki gelişmelerin masaya yatırıldığı CİHAN Haber Dergisi'ne konuşan Serdar Turgut, son günlerde gündeme gelen medya-iktidar konusuna değindi. Serdar Turgut, bir dönem köşe yazarlığı yaptığı Hürriyet Gazetesi'ni iş dünyasına yönelik yaptığı yayınlardan dolayı eleştirdi. Turgut ayrıca, gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile patronları arasındaki ilişkiye değinerek, patronuyla birlikte ticari amaçlı bir geziye gidebileceğini söyledi. İşte CİHAN Haber Dergisi'nin son sayısında yer alan röportajdan öne çıkanlar:
......Birçok konuyu Avrupa birliği kriterlerine uymuyor diye eleştiririz gazeteciler olarak. Peki Türkiye'deki gazetecilik Avrupa Birliği kriterlerine uyuyor mu?
Serdar Turgut - Hayır. Bu sadece gazetecilerden gelen bir sorun değil. İktidarı da uymuyor bu ülkenin Avrupa Birliği kriterlerine. Çünkü onlar da özgür gazetecilik yapılması fikrine çok yatkın insanlar değil.
Gelmiş geçmiş bütün iktidarlar böyle miydi?
ST.-Evet. Çünkü medyanın kendi istedikleri gibi olmasını istiyorlardı. Çeşitli yollar kullanarak bunu kanalize etmek istiyorlar.
Medya ne yapmalı bu yönde?
ST.-Medyanın da iktidarla kendi çıkarları olduğu için, o da bazı zamanlarda uyuyor böyle işlere. Yani bu, sürüp giden bir şey böyle.
Ne yani değişmez bir sistem mi bu?
ST.-İki tarafın çıkarına olduğunda böyle oluyor. Ama bazen ülkenin çıkarına olmayabiliyor.
Açıkça yalan yazan ve iftira atan bir gazeteci Avrupa'da işine devam edebilir mi?
ST.-Davalar açılıyor ve gerekli cezalar veriliyor Türkiye'de.
Peki yalan ve iftira atan bir gazeteci dava sonrası da hala Genel yayın yönetmenleri tarafından çalıştırılıyor, nasıl işine devam edebiliyorlar?
ST.-Bu tür yalan yazan gazetecilerden dolayı da Genel Yayın yönetmenlerine davalar açılıyor. Belki genel yayın yönetmenlerine daha da çok dava açılıyordur. Çünkü bunun ispatlanması gerekmez, yalan yazdı denince herkes dava açabiliyor. Korkarsanız hiçbir şey yazamazsınız.
Genel yayın yönetmenleri gazetelerinde copy paste yapan ve yazılarını internetten toplayarak, başkaların yazılarından parçalar alarak köşelerini dolduran yazarları neden hala köşelerde tutar?
Bir medya patronunun genel yayın yönetmeninden beklentileri nelerdir?
ST.-Onun eline geçici süre ile vermiş olduğu şirketi iyi yönetmesidir.
İyi yönetmesi derken nasıl yani?
ST.-İyi para kazanması, iyi bir gazete ürünü ortaya koyması ve etrafı yakıp yıkmadan yayıncılık yapması.
Patronları ile tamamen ticari amaçlı bir geziye katılıp, bir başka hükümet yetkilisi ile bir holding temsilcisi gibi görüşmeler yapan genel yayın yönetmenlerini okuyoruz gazetelerden. İşin doğası mı bu yoksa?
ST.-Ben tanımıyorum böyle birini.
Ertuğrul Özkök hakkında çıkmıştı böyle haberler, Yalan haber mi bu da yoksa?
ST.-Yok, öyle değildir o. Hayır. O normal işinin gereğini yapıyor. Yani patronu isterse gidiyor böyle görüşmelere.
Her genel yayın yönetmeninin böyle işleri var mıdır?
ST.-Vardır.
Yani patronuyla tamamen ticari amaç