Karagül'ün 'Neredesiniz' sorusuna İslamcı yazardan yanıt geldi: "15 Temmuz gecesi sen neredeydin?"
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, AKP'nin referandum sürecinde ortalarda görünmeyen isimlerine "neredesiniz" diye seslenmişti.
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'ün ortalarda
görünmeyen AKP'lileri kastederek "Neredesiniz? Neden suskunsunuz?
Niye ortalarda yoksunuz?" ifadeleriyle yazdığı yazıya eski Vahdet
yazarı Kerime Yıldız karşılık verdi. Yıldız, “15 Temmuz gecesi sen
neredeydin? Bu soruyu sorma hakkın var mı?” dedi.
Yıldız, 15 Temmuz gecesi AKP medyasındaki çoğu ismin evinden dışarı
çıkmadığını söyleyerek, "bir gazeteciyi duydum geçenlerde. 15
Temmuz’da 'Dışarı çıkalım!' denince, 'Ölecek kadar enâyi değilim!'
demiş. Baktım uçakta poz veriyor. Ölecek kadar enâyi değil ama
uçağa binecek kadar uyanık!" dedi.
Kerime Yıldız, AKP milletvekili Selçuk Özdağ'ın da yazarlığını
yaptığı En politik sitesinde şunları yazdı:
"Sabah sabah okuduğum bir yazı o kadar canımı sıktı ki anlatamam.
Cumhurbaşkanlığı uçağından inmeyen ve köşelerinde efelenmeyi
gazetecilik sanan birisi, “Neredesiniz?” çağrısı yapmış. “16 Nisan
ölüm kalım savaşı! Niye meydanlarda yoksunuz?” diye soruyor?
Kesin bilgi olmadan isim yazamıyorum, bir gazeteciyi duydum
geçenlerde. 15 Temmuz’da “Dışarı çıkalım!” denince, “Ölecek kadar
enâyi değilim!” demiş. Baktım uçakta poz veriyor. Ölecek kadar
enâyi değil ama uçağa binecek kadar uyanık!
Neredesiniz diye efelenenlere söyleyecek tek şey var: “Sen, 15
Temmuz gecesi sen neredeydin? Bu soruyu sorma hakkın var mı?”
Bu iş kişisel değil, târihî hesaplaşmaymış. 15 Temmuz neydi peki?
Mahalle kavgası mıydı?
Daha evvel bu köşede yazdım. Haksız yere içeride yattığı hâlde
Nedim Şener, 15 Temmuz gecesi dışarı çıkıp darbecilere karşı durdu.
Tekrar ediyorum, doğuran ana övünsün! Mustafa Canbaz, şehid oldu.
Doğuran ana övünsün! Bir de Hakan Albayrak’ı duydum meydana çıkan!
Şaşırmadım. Gözü kara, her şeyi yapar. Onun da anası övünsün!
Reklam gibi olacak ama e bir de ben! Beş evladımı evde bırakıp
çıktım. Elim ayağım titreye titreye…. Ödüm patlaya patlaya… Yine de
çıktım. Çocuklarıma korkuyu miras bırakmamak için çıktım.
Fakat iki gün sonra bir de baktım ki bizim mahallenin gazetecileri,
“Şöyle öldüm, böyle öldüm” yarışında. Her gittikleri yerden konum
atan, selfi çekenlerin tek bir fotoğrafı yok. Kimisi o geceki
twitter hesabını kapatmayı sonradan akıl etti. Rezillik diz
boyu!
Tekrar soruyorum, iktidarın nimetini yiyen gazeteciler, 15 Temmuz
gecesi neredeydiler? Ölmeye çıkmalarını beklemiyorum ama
köşelerinde aslan kesilmelerine tahammül edemiyorum.
“Neredesiniz?” sorusunu, 15 Temmuz gecesi meydana çıkanların sorma
hakkı var.
Er meydanından kaçanların değil!"