KARADENİZ TELEVİZYONDA HİÇ BU KADAR GÜZEL GÖRÜNMEMİŞTİ

ATV’de bu akşam başlayan Benim İçin Üzülme’nin pilot bölümünü bu akşam izledik. Erken ve acımasız bir tespit olabilir ancak, tutmayacak diziler zincirine eklenen yeni bir halkadan başka bir şey değil bu dizi...

Dizi hakkında yazılabilecek en iyi şeyi baştan gireyim. Karadeniz TV’de hiç bu kadar güzel görünmemişti. Havalı Flycam çekimleri de çok yakışmış. Pilot bölüm için gösterilen bir seyirci tavlama çabasına benziyor, bunun ne kadarı ilerleyen bölümlere taşınır bilemiyorum. Benim İçin Üzülme’ de sinema filmlerine yakışacak kalitede bir sanat ve görüntü yönetimi mevcut ancak bu çaba diziyi kurtarmaya yetmiyor.

Bu müthiş görüntülerin üstüne bindirilen yüksek ve sahneyle ilgisiz müzik yerleştirmesi her şeyi mahvediyor. Sanki siz TV izlerken çocuğunuz müzik setinin sesini sonuna kadar açıp bir şeyler dinler gibi...

Ayrıca diyelim ki bunları kafaya takmadınız, konuya girebileceğiniz de şüpheli. İlk bölümden bu kadar karmaşık ilişkiler sarmalı ve çatışma çok fazla... Mahsun Kırmızıgül, bir sürü karakterin cirit attığı, iç içe geçmiş, böyle aniden yükselen öyküler yazmayı seviyor ama seyirci de bu kadar gerilimi taşımak istemiyor artık.

Benim İçin Üzülme tipik bir Mahsun Kırmızıgül hikayesi... Birbirine bağıran, kızan, ağlayan karakterlerle dolu... Açıkçası beni çok yoruyor böyle yazılmış/yapılmış işler. Bu sefer de yine öyle oldu. TV’ye öykü üretmek açısından Mahsun Kırmızıgül ismi önemli ama garantili değil. Dört bölüm yayınlandıktan sonra iptal edilen Babalar ve Evlatlar çok daha olgun bir öyküydü ancak reyting makinesinde öğütüldü gitti.

Benim İçin Üzülme, geniş kastı, enfes görüntüleriyle dikkat çeken ancak artık iyice alıştığımız bir çatışma alanında geçen bildik bir öykü… Bana kalırsa 3-5 bölümlük ömrü var. Daha bugün yazdım, seyirci sıkıldı, rahatlamak, kafa dağıtmak istiyor. Dizilerin işi artık çok zor!

Twitter.com/murattolga