26 Kas 2013 08:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:46
Karaalioğlu'ndan Dumanlı'ya gönderme; Bu işin altında kalırsınız!
Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, 24 TV ekranlarında dersane tartışmasını değerlendirdi.
Mustafa Karaalioğlu, 24 TV ekranlarında dersane tartışmasını
değerlendirdi.Ekrem Dumanlı'nın dünkü yazısı üzerine dershane
tartışmasını yorumlayan Mustafa Karaalioğlu çok önemli bir tespitte
bulundu.
Ekrem Dumanlı'nın dünkü yazısı üzerine dershane tartışmasını
yorumlayan Mustafa Karaalioğlu çok önemli bir tespitte
bulundu.
Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, 24 TV
ekranlarında dersane tartışmasını değerlendirdi.
Tartışmalara farklı bir boyut kazandıran Karaalioğlu,
Cemaat'in AK Parti'ye oy vermeyeceği noktasındaki söylentilerle
ilgili olarak da, "Düşünün yani, hiç olmayacak bir yerde AK
Parti'nin belediye başkanlığını kaybetmesi doğrudan Cemaat'e
yazılır" dedi.
"GÖNÜL KIRIKLIĞI TEK TARAFLI DEĞİL"
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın dün
yazdığı "duygusal" yazıya gönderme yapan Karaalioğlu, "Sayın
Erdoğan'ın da çeşitli açıklamalarında Hizmet hareketinin yayın
organlarına yönelik şikayetleri ve gönül kırıklıkları var. Yani
gönül kırıklığı tek taraflı değil. Cemaat içerisinden, dersane
davası bir gönül kırıklığı metaforuyla anlatılıyor ama tersinden
baktığınızda, Sayın Erdoğan da konuşmalarında nazik ve hassas bir
şekilde bazı mesajlar veriyor. 'Bize şamar atmaya kalktılar' diyor.
Bu yapılan yayınlar, bu gösterilen görüntüler, bu verilen demeçler
bizim hakettiğimiz demeçler, bizim duymamız gereken demeçler değil
diyor. Orada da bir gönül kırıklığı var. dedi.
Mustafa Karaalioğlu şöyle
konuştu:
Ki, Cemaat'le Hükümet arasında hiçbir sorun olmadığını,
Hükümet'in Cemaat taleplerini karşılama noktasında hiçbir kompleks
taşımadığını yine Erdoğan'ın sözlerinden anlıyoruz.
Rusya'da gazeteci arkadaşlarımıza ne dedi; 'Bütün taleplerini
karşıladık, kimse kapımızdan boş dönmedi dedi.
"EĞER CEMAAT'E KARŞI BİR GİRİŞİM
OLSAYDI..."
Eğer Ekrem'in duygusal bir şekilde iddia ettiği gibi, bu
Cemaat'e karşı bir girişim olsa, işin o tarafı olmazdı. Erdoğan
2008'de dersanelerin kapatılacağını açıkladı ki, o zaman ilişkiler
gayet ileri derecede ve çok iyi bir seviyedeydi. Ne MİT krizi
vardı, ne de başka birşey vardı. Herhangi bir olaya bağlı olarak
Başbakan bunu söylemiş değildi.
O günden bugüne de, eminim ki Cemaat'ten, Cemaat'e bağlı
insanlardan sayısız talebi hiçbir engel koymaksızın, hiçbir
kompleks yapmaksızın karşıladı Sayın Erdoğan. Ve bunların çoğu da
eğitimle ilgili taleplerdi. Özel üniversiteler, vakıf
üniversiteleri gibi projelerdi anlayabildiğim kadarıyla. Bu açıdan
bakıldığında 'neden bizi hedef alıyorsunuz' sorusu çok da anlamlı
değil.
"KİM HANGİ SAFTA, İYİ BAKMAK LAZIM"
Türkiye'de bazı kesimler var ki, mesela Kürt sorununda çözüm
istemezler ama eğer hükümeti Kürt sorunu üzerinden sıkıştırmak
mümkünse, en büyük çözümcü gibi davranırlar.
Gezi Parkı olayları onları hiç ilgilendirmeye bilir ama Gezi
Parkı madem hükümete zarar veriyor, sıkıntı veriyor deyip Gezici
olurlar. Bugün de dersane konusunda madem bu konu hükümete sıkıntı
veriyor, madem bu konuda hükümete karşı girişim imkanı var
dershaneci oldular. Eminim ki Cemaat'teki arkadaşlar da bu tabloyu
görüyorlardır. Yani onların kim olduklarını biliyorlardır. Sahici
bir destek olmadığını, bu desteğin konjonktürel ve sırf hükümete
sıkıntı vermek adına bir destek olduğunu görüyorlardır.
Burdan çıkartılması gereken de bir ders var. Kim hangi safta
bulunuyor? Büyük resme bakıldığında yapılan işler nereye tekabül
ediyor. Tarihsel olarak hangi pozisyonda kalıyoruz? Bunları
insanların iyi değerlendirmesi lazım. Bazen ittifaklar
kendiliğinden gelişiyor. O ittifaklar insanların omuzuna yük de
olabilirler.
Eminim ki Ekrem Dumanlı bu yazıyı yazarken bunu çok iyi
düşünüyordur. Yani bugün dershaneleri savunanların birçoğunun,
iki-üç ay öncesine gidin Cemaat'e ilişkin tavırlarının ne olduğu
belli. Fethullah Gülen Hocaefendi'ye karşı tavırlarının ne olduğu
belli. Ama bu insanlar bugün sırf bir muhalefet imkanı var diye saf
tutuyorlar.
"CEMAAT BAŞKA TARAFA OY VERİR Mİ CÜMLESİ ÇOK
TEHLİKELİ! İŞ CEMAAT'İN ÜZERİNE KALIR"
Bence Hizmet Hareketi'ne, Cemaat'e en çok cümle bu: 'Cemaat AK
Parti'yi cezalandırmak için başka tarafa oy verir mi?'
cümlesi.
Bu çok tehlikeli, çok riskli. Cemaat'in tabaı AK Parti'nin
tabanı. Cemaat'e gönül veren insanlar AK Parti'ye oy veriyorlar. AK
Parti'de Cemaat'le hiçbir ilgisi olmayan insanlar da Cemaat'in
hizmetlerine sempati duyuyor.
Şimdi eğer tartışmayı 'dershaneleri elimizden alırsanız, biz
de oy vermeyiz' noktasına getirirseniz burada gerçekten tarihsel
bir problem ortaya çıkar. Hiç hayırlı bir tavır değil. Yani
yıllarca dostça kardeşçe gerçekten samimi ilişkiler kurmuş iki
tabanın ilk menfaat problemi ortaya çıktığında işi 'biz oy
vermeyiz'e getirmesi Cemaat'e çok büyük sıkıntı verir.
Önümüzde yerel seçimler var. Düşünün yani, hiç olmayacak bir
yerde AK Parti'nin belediye başkanlığını kaybetmesi doğrudan
Cemaat'e yazılır. Belki Cemaat'in hiçbir etkisi olmayacak, belki
Cemaat'in oy etkisi de yok. Böyle bir tablo ortaya çıktığında
Cemaat'i tarihsel olarak sıkıntıya sokacak bir manzarayla
karşılaşmış oluruz.
Sağduyulu insanların olduğunu biliyorum Hizmet Hareketi'nin
içinde. Böyle söylemleri, böyle cümleleri bir an önce tedavülden
çıkarmak ve bunun, böyle bir pazarlığın konusu olmadığını
hissettirmelerinde büyük fayda var.