Kara Harp Okulu darbe girişimi davası
- FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 239 kişinin yargılanmasına devam edildi
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 239 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları
Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz
sanıklar ile avukatlar hazır bulundu.
Sanık Abdürrahim Ala, savunmasında, 15 Temmuz gecesi bütünleme sınavı için okulda bulunduğu söyledi.
Yoklama alınmasının ardından koğuşa ders çalışmaya çıktığını belirten Ala, daha sonra yeniden yoklama alınacağının söylenmesi üzerine koğuştan ayrıldığını dile getirdi.
Ala, şoklama alınacak yere giderken üzerinde eşofman ve terlik olduğunu kaydederek, toplanma yerine daha önce görmediği Binbaşı Hasan Hüseyin Ecik'in geldiğini ve 20 kişinin kendisiyle gelmesini söylediğini aktardı.
Ecik'e yakın 7. Bölük'te bulunduğu için 20 kişinin içerisinde yer aldığını ileri süren Ala, "7. Bölük'ün deposundan silah ve yanında getirdiği mühimmatları almamızı söyledi. O sırada kim olduğunu hatırlamadığım bir arkadaşımız Binbaşı Ecik'e ne olduğunu sordu. Binbaşı Ecik de bir bilgisinin olmadığını, sadece söylenenleri yapmamız gerektiğini ifade etti." diye konuştu.
- "Kendi askerimize, polisimize mi ateş edeceğiz?"
Daha sonra silah seslerinin geldiğini anlatan Ala, şöyle devam etti:
"Silah seslerini duymamız üzerine okula bir terör saldırısı olabileceğini düşündük. Daha sonra jetler uçmaya başladı. O esnada komutanlar okula geliyorlardı. Ortalık çok karışıktı. Bu sırada Albay İlhami Polat, Hasan Hüseyin Ecik ve birkaç kişi gelip gruba bir şeyler söyledi. Grubun arkasında olduğum için ne söylediklerini anlamadık. Konuşmalardan 'TSK yönetime el koydu.' cümlesini işittim. Şaşkınlıkla arkadaşlarla konuşurken, Albay İlhami Polat 'Kendi aranızda konuşmayın, korkacak bir şey yok.' demesi üzerine yanımdaki arkadaşım 'Komutanım bir şey yok diyorsunuz ama böyle bir durumda askerle polis karşı karşıya gelmez mi, biz şimdi kendi askerimize, polisimize mi ateş edeceğiz?' diye sordu. Bunun üzerine Polat sert bir dille, 'Siz sadece size verilen emirleri yerine getirin, merak etmeyin.' dedi ve yanımızdan ayrıldı."
Üzerine atılan suçları kabul etmeyen Ala, tahliye talebinde bulundu.
- "Usulsüz bir emir almadım"
Sanık Duran Baştuhan da darbe girişiminin yaşandığı gece 12.00-01.00 saatlerinde küçük bir grubun kalkışma içerisinde olduğunu öğrendiklerini ifade etti.
Bu süreç içerisinde komutanlarının usulsüz bir emir vermediğini dile getiren Baştuhan, birlik içerisinden de kimsenin nizamiyeden dışarı çıkmadığını söyledi.
Darbecilerle alakası olmadığını iddia eden Baştuhan, beraatini istedi.
- "Verilen mühimmatı silahıma takmadım"
Sanık Ali Gümüşoğlu ise darbe girişiminin yaşandığı gece komutanlarına ne olduğunu sorduklarını ve onların da bir şey bilmediklerini ifade ettiğini belirtti.
Komutanlarının kendilerine nizamiyenin iç tarafında beklemesini söylediğini anlatan Gümüşoğlu, "Komutanlarımın dediği yere geçtim. Gecenin ilerleyen saatlerinde Abdullah Beyaztürk tarafından mühimmat ile tanımadığım bir kişi tarafından kompozit başlık ve hücum yeleği getirildi ancak bana verilen mühimmatı silahıma takmadım." ifadelerini kullandı.
Gümüşoğlu, darbe girişimiyle alakasını olmadığını savundu.
Sanıklar Burak Çapoğlu, Mustafa Arslan, Furkan Noyin ve Dursun Yıldırım da savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek, beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya, öğle arasından sonra devam edilecek.