03 Mayıs 2012 18:29 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:36

KANUNİ İÇİN YAPILANI ATATÜRK İÇİN YAPSAK YAKIŞIK ALIR MI?

Mustafa Kemal'i, onun bir takım hayatını abartarak verdiğiniz zaman, aşk hayatını veya diğer detayları, yakışık alır mı?

Prof. Dr. Davut Dursun, Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığında 5. yılını bitirmek üzere. Son dönemde Türkiye’nin nefesini tutup izlediği dizilere gelen eleştiriler ve şikayetlerle başı dertte. Yavuz Oğhan, Davut Dursun’a dizilerdeki Türkiye’ye bakışını, gelen şikayetlere yaklaşımını, aniden evlenen dizi karakterlerini sordu.

İşte Kanuni için yapılanı Atatürk için yapsak yakışık alır mı? diyen Davut Dursun’un sorulara verdiği çarpıcı yanıtlar:

HİÇ BEHZAT Ç İZLEMEDİM

RTÜK başkanı ile konuşunca televizyon dizilerinden başlamak kaçınılmaz sanırım. Özellikle son dönemde Behzat Ç çok tartışılıyor. izliyor musunuz bu kadar çok tartışma yaratan bu diziyi?

Doğrusu Behzat Ç’ yi izlemiyorum ama Behzat Ç ile ilgili içkiyi özendirme anlamında birkaç rapor gelmişti, o çerçevede de müeyyide uyguladık.

Hiç mi izlemediniz diziyi?

Hiç izlemedim desem yalan olmaz. Çalışırken sıkıldığımda yorulduğumda kalkıp şöyle televizyonu tarıyorum, taradığımda karşıma bir takım şeyler çıktığında beş dakika on dakika izliyorum geçiyorum. Yani beş dakika izlemiş olabilirim ama öyle bir bölümü oturup baştan sona izlediğimi hatırlamıyorum.

VATANDAŞ HEM KIZIYOR HEM İZLİYOR

Kızıyorsan niye izliyorsun diye sorası geliyor insanın…
Bana sorarsanız vatandaş şöyle bakıyor, programı izliyor, programda kendince hatalı noktaları şikayet konusu yapıyor ama izlemeye de devam ediyor.

Hem ağlarım hem giderim gibi olmuyor mu bu?

Yani eleştirel olarak izlemek, bakmak da söz konusu.

BİZ KİMSEYİ EVLENDİRMEDİK

Evlilik dışı ilişkileri de mi bu kapsamda değerlendirmek gerekir, çünkü RTÜK müdahale etti dizideki karakterler evlendi diye genel bir algı da var?

(Gülüyor) Ben öyle bir müdahaleyi hatırlamıyorum.

Siz durumu da onaylamıyorsunuz ama…

Soruyu şöyle soralım, bir dizide, dizilerde neden hep evlilik dışı ilişkiler gündeme getirilir? İzleyicisiniz, dizileri izliyorsunuz, her dizide evlilik dışı ilişki görüyorsunuz. Belli bir aşamadan sonra siz de evlilik dışı ilişkinin son derece sıradan doğal bir ilişki olduğu düşüncesine varmaz mısınız? Normalleşmiş oluyor artık.

EVLİLİK DIŞI İLİŞKİLER BOŞANMAYI ARTTIRIYOR

Siz bu durumun normal ve meşru görünmesine mi karşısınız?

Bugünlerde boşanmaların artışı tartışılıyor. Acaba boşanmaların artmasında dizilerin ne kadar payı var? Bir bilimsel araştırma ve elimde bir veri olmadığı için ezbere söylüyorum bunu ancak boşanmalarda dizilerin de belli bir payının olduğunu sanıyorum. Çünkü ister istemez ekranda sürekli gördüğünüz ve bir bakıma idealleştirdiğiniz bir durumu artık yadırgamaz hale geliyorsunuz.

Evlilik dışı ilişkiler RTÜK’ün en hassas olduğnu noktalardan birisi mi?

Hayır. Şöyle bakalım, yasamıza göre aile yapısının korunması bir ilkedir, dolayısı ile aile yapısının korunmasına özen gösterilmesi gerek.

NASIL YANİ SANSÜR MÜ YAPALIM?

Testi kırılmadan müdahale edelim diye bir yaklaşımınız yok mu?

Nasıl yani, sansür mü yapalım?

Sansür mü olur bu? Sonra ceza veriyorsunuz ama…

Ceza sansür değil ve biz program yayınlanmadan bir şey yapmıyoruz.

Türkiye’de bu önemli dizileri yazan senaristler belli, hiç konuşuyor musunuz, onların ruh halini biliyor musunuz?

Bilmiyoruz.

Çünkü onlar da diyorlar ki, “Türkiye bu biz de bunu yazıyoruz”…

Şimdi size bir şey sorayım, gerçekten Türkiye bu mu, yani ekranda gördüğümüz, dizilerde gördüğümüz mü Türkiye?

KANUNİ İÇİN YAPILANI ATATÜRK İÇİN YAPSAK

Muhteşem yüzyılda çok gündeme geldi, diziler bir kurgu aynı zamanda belgesel değil ki?
Muhteşem yüzyılla ilgili şimdi o gördüğümüz Osmanlıda yaşananın aynısı mı, Osmanlı böyle yaşamış dolayısı ile biz onu da yansıtıyoruz denilebilir mi? Böyle bir şey yok.

Ama dizi, kurgu yani…

Doğru dizi, neticede ben de aynı şeyi söyledim. Bu Kanuni Kanuni değil, bu harem harem değil, bu bir kurgudur dedim. Buna bir eğlence olarak bakmak lazım, hoş vakit geçirme olarak bakmak lazım dedim, bir dolu eleştiri de aldım, o ayrı bir şey.

Ama yine de onaylamıyorsunuz karşınızdaki tabloyu?

Ama belli bir dengenin korunması lazım. Yani siz ‘efendim bu bir kurgudur, Kanuni’yi ben yerin dibine batırırım’ dediğiniz zaman toplumun hafızasındaki Kanuni algısı ile dalga geçmiş oluyorsunuz, buna hakkınız yok. Toplumun kutsallarına, değerlerine saygı göstermekte yarar var. O sebeple Kanuni’yi akşama kadar haremde gönül eyleyen birisi gibi gösterdiğin zaman, kurgu dahi olsa bu toplumun milli bir kahramanına karşı dengesizlik oluyor. Hoş olmaz şimdi, Mustafa Kemal’i, onun bir takım hayatını abartarak verdiğiniz zaman, aşk hayatını veya diğer detayları, yakışık alır mı? Almaması lazım, şahsen yapımcının da toplumun bu hassasiyetini, bu algısını dikkate alması gerekir diye düşünüyorum.