18 Nis 2021 01:02 Son Güncelleme: 27 Nis 2021 02:26

Kanser hastalarına Covid-19 uyarısı!

Prof. Dr. Berrin Pehlivan, Covid-19 bilançosu için yalnızca virüsten hayatını kaybeden insanları değil korona dışı ölümlerden artışları da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kanser hastalarının da bu grubun başında olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Berrin Pehlivan, "Kanser hastalarının halihazırda bağışıklık sistemlerinin zayıf ve yaşlı olmaları COVID-19'u daha ağır geçirebileceğini düşündürüyor ve hastalar enfeksiyon kapma endişesi ile hastanelere gitmek istemiyorlar. Bizim ülkemiz sağlık sistemi açısından daha şanslı ancak birçok ülkede hem tedavileri hem de tarama programları bizzat hastanelerin kendileri tarafından ertelenmiş durumda. Rutin tarama muayenelerinin ertelenmesi de aynı şekilde yeni kanser teşhisinde gecikmelere yol açmakta" dedi.

KANSER VE COVİD-19 İLE İLGİLİ YETERLİ ÇALIŞMA YOK

Sabah'tan Merve Bilkay'ın haberine göre; "Kanser ve COVID-19 ile ilgili büyük, tutarlı çalışmalar yok. Ancak pandeminin başında Çin'den gelen ilk çalışmalar başta olmak üzere birçok analizde kanserli hastaların alt grup analizi yapıldığında COVID-19 'a yakalandıklarında hem hastaneye başvurma hem de ölüm oranlarının daha fazla olduğu gözlemleniyor" diye sözlerine devam eden Pehlivan, bu çalışmaların birinde COVID-19 sebebiyle hastaneye başvuran hastalar içerisinde kanserli hasta oranının %1, normal popülasyonda kanserli hasta oranı sadece %0.29 olduğunu belirtti.

TEŞHİS EDİLEMEDİĞİ İÇİN TEDAVİ EDİLEMİYOR

Kanser hastalarının teşhis edilme oranının azaldığını söyleyen Prof. Dr. Berrin Pehlivan, "biz birkaç ay öncesinde kanser görülme sıklığının artmasına rağmen bilim ve teknolojideki gelişmelerle %30'lara varan oranda hastaların kanserden daha fazla iyileştiğini söylüyorduk. Ancak Amerikan Kanser Enstitüsü'nden gelen son rakamlar bizi ürkütüyor. Bu rakamlara göre 2020 yılında akciğer kanseri teşhisi oranı %46,8 oranında azalırken, bu oranlar meme kanseri için %50,5, prostat kanseri için %46,8, malign melanom denilen deri kanseri için %67,1, kolorektal kanserler için %54,2. Teşhisin azalması demek kanser görülme sıklığının azalması demek değil tabi ki, teşhis edilemediği için tedavi de tedavi edilemeyen kanser hastaları demektir" dedi.

AKTİF KEMOTERAPİ ALANLAR YÜKSEK RİSK GRUBUNDA DEĞİL

Radyoterapinin bağışıklık sistemini baskılayan değil aksine uyaran bir tedavi şekli olduğunu ve güvenle bu dönemde uygulanabileceğine değinen Pehlivan, "Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Fahrettin Koca da açıkladı, hastanelerde ameliyatlar bile ertelenmedi. Yayınlanan çalışmalar gösteriyor ki kanser hastalarında en riskli olanlar akciğer kanseri ile lösemi ve lenfoma gibi hematolojik kanseri olan gruplar ve çok yaşlı veya eşlik eden kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon gibi sorunu olanlar. Aktif kemoterapi alanlar bile çok yüksek risk grubuna girmiyorlar" dedi.

İMMÜNOTERAPİ HASTALARI DİKKATLİ OLSUN AMA TEDAVİLERİNİ KESMESİN

Sözlerine devam eden Prof. Dr. Berrin Pehlivan"bu dönemde özellikle dikkat edilmesi gereken hasta gruplarından biri immünoterapi altındaki hastalar. COVID-19 tedavisinde de kullanılan stereoid immünoterapinin etkinliğini azaltıyor. Ayrıca immünoterapinin akciğerde oluşturduğu reaksiyonlar COVID-19 enfeksiyonu ile karıştırılabilir. Bu sebeplerle immünoterapi hastaları dikkat edilmesi gereken hasta grupları, ancak bu tedavinin kesilmesi anlamına gelmiyor. Çift maske takıp, yanınıza sadece bir yakınınızı alarak tedavilerinizi ve kanser taramalarınızı aksatmamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Unutmamalı ki COVID-19 olup zarar görme olasılığımız sadece bir ihtimal, ancak tedavi ettirmediğimiz kronik hastalığımızdan zarar görmemiz hiç de ihtimal değil" diye sözlerini tamamladı.