24 Mar 2009 08:49 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:36

KANALD'DEN CHP'Lİ AKAYDIN'A BÜYÜK AYIP!.. CHP'NİN ANTALYA ADAYI KANALD'YE NEDEN ÇIKMADI?.. (VİDEO)

CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, ilginç olayı Balçiçek Pamir'e anlattı







HABERTÜRK'te Balçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu 'Söz Sende Seçim Özel'in bu akşamki konuğu CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mustafa Akaydın'dı. Akaydın Balçiçek Pamir'in "Yerel seçimlerde siyaset bel altından vurarak gidiyor gibi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Mesela sizin bir reklamınız vardı. 'Menderes Türel, eskiden 1.70'lik rakı içerdi, şimdi ayran içiyor' diye. Normal mi bu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bu söylenen doğru. Çünkü insanların dış görüntüsüyle iç görüntüsünün birbirine uyması lazım. Eğer siz muhafazakar bir partinin belediye başkan adayıysanız, bulunduğunuz siyasi meclislerde portakal suyu ve ayran içiyorsanız, içki içemiyorsanız o etik olarak yanlış bir durum. Bunu bütün Antalyalılar biliyor. Ama benim bilgim ve kontrolüm dışında basına servis edilen bir durum. Ben bundan rahatsız oldum ve üzüldüm. Benim propaganda üslubuma yakışmaz. Çok kötü bir üslup.

Ama bana karşı yapılan öyle propagandalar var ki. Mesela Antalya Kepez'de benimle ilgili 'Bu adam dinsizdir' diye propaganda yapılıyor. Halbuki ben dini değerlerine son derece bağlı bir aileden geliyorum. Ailem adına memleketimde camiler yapılmış. 'Bu adam Ermeni kökenlidir' diyorlar. Ben bir Türk subayının oğluyum. Subay çocuğu olarak Ermeni kökenli olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ayrıca Ermeni dediğinizde de hakaret sayılmamalı. Sayın Cumhurbaşkanı'na bu konuda yanlış yapıldığında ben de tepki gösterenlerdendim aynı zamanda.

Bugün mesela karşılaştığım bir olay var ki, onu anlatmak istiyorum. Ben bugün Kanal D'de Esra Ceyhan'ın programına eşimle birlikte davetli olarak geldim. Ve siyasi kampanyaların en civcivli olduğu zaman. Benim şu anda Antalya'da çalışıyor olmam lazım. Geldim. Beni karşıladılar. Makyajımızı yaptılar eşimin ve benim. Birlikte çıkacağız yayına. Bekleme salonuna aldılar. Bir türlü çıkmıyoruz programa. Dediler ki; 'Sizi ikinci blokta alacağız.' Yine çıkmıyoruz. Ve bu programa da yetişme kaygısı var. Trafiğe de takılabiliriz.
Derken ben tepkimi koyunca dediler ki; 'Efendim siz SKYTürk'te bir konuşma yapmışsınız. Çok siyasiymiş bu konuşma' İlk söyledikleri bu. Ben dedim SKYTürk'te konuşma yapmadım. 'Peki şimdi ne konuşacaksınız? Konuşma metninizi görmek istiyoruz' dediler. Ben de dedim ki; Ben bir siyasetçiyim. Ne konuşacağımızı size söylemek zorunda değilim. Eğer bir yanlış konuşmam olursa bunun hukuki sorumluluğu bana ait. Ben arkasında birşeyler olduğunu hissettim. Ama elimde belge ve bilgi olmadan ne hissettiğimi söylemek istemiyorum. Ama bugün malesef siyasi etik ve medya etiği açısından bir darbeyle karşı karşıya kaldım. Sonra da bana diyorlar ki; 'Siz böbrek nakli cerrahıymışsınız geçmişte. Bize böbrek naklini anlatın çıkıp.' Komediye bakar mısınız? Sonradan kanaldan arandım. Özür dilediler benden. Arayanların ismini vermeyeceğim. Ben de dedim ki özür için artık çok geç. Bunun gereğini yapın. Kanalda bir açıklama yapın. Bu CHP'ye ve onun adayına, Antalya halkına karşı yapılmış son derece büyük bir siyasi ve etik bir haksızlıktır. Ben bu yayına çıkamadım sonuçta. Ve bunun açıklamasını Kanal D'den ısrarla bekliyorum."


İşte Akaydın'ın ağzından o rezalet anları;