17 Kas 2016 17:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:40

Kanal D Haber anchormani Serdar Cebe'den 15 Temmuz çıkışı: Kırgınım, Kanal D bunu hak etmiyor!

Kanal D Haber'in başarılı anchorman’ı Serdar Cebe, Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’e samimi açıklamalarda bulundu. Cebe’nin 15 Temmuz gecesinde dair haklı bir sitemi var. Cebe içini Alev Gürsoy’a döktü. İşte o röportaj ….

Herkes değişti, ekranlar, ekran yüzleri, patronlar, ama o hep aynı kaldı. Ekranda haberini sunan, tarzını, duruşunu bozmayan, yorum yapmayan, sağa sola kaymayan ve bir BBC tadı veren Serdar Cebe…

Geçtiğimiz günlerde Kanal D Haberi izlerken ilk kez onu yorum yaparken gördüm. Hiç de alışkın değiliz onun bu haline. Hem de sitem ediyordu, “Kanal D’ye haksızlık ediliyor” diyordu. Ben de hemen telefona sarıldım ve soluğu yanında aldım. 15 Temmuz darbe girişimi gecesine dair konuştuk. Sitemi de o geceye dairdi.

Kanal D markasının hak ettiği değeri görmemesi onu bayağı üzmüştü. Röportaj mı yaptık, dertleştik mi tam olarak ben de anlayamadım ama söyledikleri çarpıcıydı, haklılık payı da vardı. O gece yaşadıkları ona göre önemliydi ama biz izleyicilere göre de aslında çok önemliydi.

Enseyi de ekranı da son ana kadar karartmadılar. Büyük iş başardılar.

Röportajın içeriğine değinmiyorum, ondan dinlemeniz daha güzel olacak. Ben o gece emeği geçen ve ekranda olan başta Hande Fırat olmak üzere tüm meslektaşlarımızı tekrar yürekten kutluyorum. Ama Serdar’ı özellikle tekrar kutluyorum ve Kanal D’yi ayakta alkışlıyorum. Zaten yeterince kırılmışlar, en azından biz haklarını teslim edelim. Sizlere de güneşli güzel günler diliyorum.

***
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
TWİTTER: gazetecialev
Mail: [email protected]


“KIRGINIM ÇÜNKÜ”

Geçtiğimiz gün Kanal D Haber’de bir sitemin vardı. CNNTÜRK Ankara temsilcisi Hande Fırat darbe komisyonunda ifade vermişti. Hande’yi yayına aldıktan sonra yayın bitiminde Kanal D Haber’e haksızlık yapıldığını söyledin. Dikkatimi çekti. Senden çok da duymaya alışkın değiliz böyle sözleri. Neydi seni bu kadar sitem ettiren olayın nedeni?
Sitem değil de onun adına kırgınlık diyelim. Çünkü kırgınım… 15 Temmuz darbe girişimi gecesi büyük bir mücadele vermemize rağmen hiçbir şekilde nedense Kanal D Haberin adı hiç geçmiyor. Biz de Cnntürk gibi o gece alnımızın akıyla demokrasiden yanayız dedik ve son ana kadar yayını yani namusumuzu teslim etmemek için canhıraş mücadele verdik. Ekranı darbecilere teslim etmemek için başta Haber Genel Yayın Yönetmenimiz Süleyman Sarılar olmak üzere burada askerlerle canını ortaya koyup savaştı. Ekip arkadaşlarımız yine aynı mücadeleyi verdi ama nedense hep CNN Türk öne geçirildi. Bizden bahseden yok.

“HANDE, TÜRKİYE’Yİ KARANLIKTAN KURTARDI”

CNNTÜRK'ün öne çıkarılmasına mı kırgınsın, tam olarak anlayamadım?
Tabii ki hayır. Bunu CNN fazlasıyla hak etti. Demek istediğim o değil. Bak o gece Hande Fırat, son yılların en büyük gazetecilik başarısına imza attı, inanılmazı başardı. Türkiye’nin önünde kara bir sayfa açılmaması için anormal güzel bir yayın yaptı ve Türkiye’yi bir karanlıktan kurtardı. Buna asla hiç kimse laf edemez. Benim derdim ve anlatmak istediğim şu: O gece Kanal D’nin de yayını CNNTÜRK’ten aşağı kalır değildi. Eksiğimiz yok hatta fazlamız bile vardı.

“KIRGINIM, KANAL D MARKASI BUNU HAK ETMİYOR”

Neydi o fazlanız, ne yaptınız da sen bunun görülmemesine kızıyorsun?
Bakın biz o gece 20-30 kişi ile yayın yapmadık. Toplasan 3 ya da beş kişiydik. Yönetmenim Vito, ben, Süleyman Sarılar, ve editör arkadaşımız Ayşegül, Haber Müdürümüz Ali Ekber, zar zor kendi imkanlarımızla o yayını aslanlar gibi çıkardık. Şirkete gelmemiz de hiç kolay olmadı, silahlara karşı koyarak, canımızı ortaya koyarak Bağcılar’a ulaştık. Ki ben yönetmenim Vito ile kanala üç saatte gelebildim. Vatan Caddesi’nde silah sesleri, çatışma ve ben o hengâmede CNN’e bağlandım. Kah yürüdük kah trene bindik. 22.30’da Taksim’den çıkıp kanala gece 2’de vardık. Neler yaşadığımızı bir bilseniz akıl alır gibi değil. Mayın tarlalarını delerek geçtik resmen. Yayına girmek için de yine Süleyman büyük bir mücadele verdi. Onun için çok doluyum bu konuda. Sadece kendi adıma değil, hem kanal adına, hem arkadaşlarım hem de marka adına çok doluyum. Kendi adıma kızmıyorum, benim kırgınlığım Kanal D markası adına. Kanal D markası neden geri planda bırakılıyor? Bu reva mı? Son ana kadar o ekranı karartmadık, enseyi karartmadık. Bu yapılan haksızlık değil mi? Kanal D Haber markası hiçbir zaman geri planda kalmaz. Türkiye’nin en büyük seyirci kitlesine sahip olan ekol bir haber merkezi, hiçbir kanalda olmayan saygınlığı taşıyan haber merkezi ama buna gereken değer verilmiyor.

“KANAL D HABER MARKASINA YAZIK EDİLİYOR”

CNNTÜRK Sayın Cumhurbaşkanı’nı yayına aldığı için onların daha ön planda olması normal değil mi ama?
Zaten bunu söyledim. Ben yayıncılık kısmından bahsediyorum. Bir de bu açıdan bakın. Sayın Cumhurbaşkanı’nı yayına aldı, çok büyük iş başarıldı, o başka bir şey. Ben bizim de yaptığımız o yayına saygı duyulmasını ve gereken önemin verilmesini istiyorum. Koridorda askerler yayını kapatmaya geldiğinde Süleyman’ın kamera arkasında verdiği o mücadele, benimse her şeye rağmen ekran önünde verdiğim o mücadele hiç de azımsanacak bir şey değil. Ben her partiden tebrik telefonu da aldım. Bakın ana haber sunucularından, ancormanlerinden, ancorwomanlarından adına ne derseniz deyin ekranda olan bir tek benim. Birçoğu tatildeydi, ben tatilde olsam hemen bir sonraki gün dönerdim ve ekranımda olurdum. Biz o gece haberi alır almaz hemen kendi isteğimizle düştük Bağcılar yoluna, kimse arayıp da gelin demedi yani. Haberciliğin gereği de bu değil mi? Geldik teşekkür eden de olmadı ama bu benim görevim zaten. Ben sadece Kanal D markasının hakkının teslim edilmesini istiyorum, başka bir şey değil. Çalışanların ve markamızın hakkının verilmesi önemliydi, ben değil. Burada o gece yapılan yayın geri planda bırakılıyor ve Kanal D Haber markasına yazık ediliyor. Ben kendi adıma bir şey demiyorum, görevimi yaptım. Kendim için önemli olan şey yönetmenim Vito ile nasıl o kanala geldiğimiz. Arabadayken valilik önünde 8 asker G3’lerini bize doğruldu. Biz ona rağmen geldik.



“CNN’İN BAŞARISININ YANINA KANAL D’NİN DE BAŞARISINI KOYMALILARDI”

Bu röportajdan sonra CNN’i kıskandı diyecekler de olacaktır. Onlara da bir şey söylemek ister misin?
Yok, ben öyle anlayacaklarını zannetmiyorum. Cnntürk zaten çok büyük bir iş başardı. Ama başarırken Cnn’in başarısının yanına Kanal D’nin de başarısını koysalardı o zaman daha büyük bir taçlandırma olurdu. Hande’nin yaptığı yayın zaten belli, onu hiç kimse yadsıyamaz. Ama neden Kanal D Haber Merkezi geri planda bırakılıyor? Neden ödüllendirilmiyor? O gece üstelik ekip olarak tatilde değiliz biz çalışıyoruz. Ne şartlar altında gelmişiz buraya onlar değerlendirilmeden Kanal D haber markasının geri planda bırakılmasına Kanal D haber adına kabul edemiyorum.

“KELEBEĞİN MANTIĞINI ANLAYAMIYORUM, FİGÜRAN OLARAK KULLANILMAK İSTEMEZDİM”

Gündemin bir başka tartışma konusu da Altın Kelebek Ödülleri. Herhalde reklam verseler bu kadar konuşulmayı başaramazdı, organizasyonları yapanlar. Çok konuşuldu, tartışıldı. Bu arada Hande orada da ödül aldı, Kanal D’ye bir şey gelmedi o gece yine, buna da kırgın mısın?
Gelmez, gelemez de. Hande’nin ödülü alnının teridir. Türkiye’nin gururudur sonuna kadar hak etmiştir Hande. Kanal D Haber olarak ben en iyi sunucu dalında aday gösterilmiştim, Fatih Portakal aldı onu da tebrik ederim ama Kelebeğin mantığını ben anlamakta zorluk çekiyorum, yayından kaldırılan dizilere ödül veriliyor. 4 senedir albüm çıkarmayanlara en iyi şarkıcı ödülü veriliyor. Bir de başarı kriteri burada nedir onu da bilmiyorum. Her sene aynı kişiler ödülleri alıyor. Sürpriz olmadı benim için. Adaylar arasında gösterilen diğer arkadaşlarımla birlikte figüran olarak kullanılmak istemezdim. Zaten alacak isimler belliydi. Diyecek bir şey yok canları sağ olsun.
Orada da bir kırgınlık söz konusu galiba?
Hayır, hiçbir kırgınlık yok hatta o geceye kızım benim adıma gitti ben gitmedim. Çok da memnundu.

“DİRİLİŞ ERTUĞRUL KONUSUNDA BİR AYIP SÖZ KONUSU”

Diriliş Ertuğrul meselesine ne demek istiyorsun? Var mı bir haksızlık sence?
Kimin ne söylediği benim için önemli değil. Halk tarafından izlenen ve birinci olan bir dizi var ortada. Ona orada yapılmaması gereken bir davranış var. Bence konuşturulmalıydı, madem ödül veriyorsunuz orada taçlandırıyorsunuz ama diğerlerine tanıdığın konuşma hakkını o dizinin yöneticilerine oyuncularına vermiyorsun bence çok büyük ayıp edildi.

“GAZETECİLİK YOKSUNLUĞU VAR”

Biraz da reytingleri konuşalım. Vahim durumda. Ana Haberlerin reytingleri içler acısı, nedir bu düşüş? Kanal D de dahil?
Yok, hayır biz düşüşte değiliz aslında. Reytingle ana haberleri ölçmek bence doğru değil yanlış bir şey. Ama başarı onun üzerinden veriliyor haberler üzerinden verilmesi gerekli bence. Hep aynı şeyleri söylüyorum bütün bültenlerde aynı haberler. 20 haber varsa 15’i aynıysa tüm haber bültenlerinde burada bir gazetecilik yoksunluğu vardır. Haberden değil artık konuşarak bir gazetecilik yapma zamanı gibi algılanıyor. Ekranda biraz daha çok konuşan, yorum yapan iyi haberci gibi algılanıyor. Ama öyle değil.

“EN SAĞLAM DURUŞU KANAL D SERGİLİYOR”

Sahi sen neden diğer meslektaşların gibi haberlerde yorum yapmıyorsun?
Yapmıyorum çünkü bizim Kanal D’nin haber tarzı bu. Ara sıra yorumlar yapıyorum ama biz bir Show programı değiliz, biz haber merkeziyiz biz yaptığımız haberlerle öne çıkmamız gerekiyor. En sağlam duruşu da Kanal D sergiliyor bence.

“DURUŞU HİÇ BOZULMAYAN KANAL”

Önceden her zaman Kanal D Haber bir numaraydı ama şimdi baktığında öyle durmuyor, neden?
Her zaman bir numara olacaksın diye bir durum söz konusu değil. Yaptığın haberler bence bunun ölçütü. Ses getiren, özel haberin var mı bunlar ölçü olması lazım. Biz gayet duruşunu bozmayan ve halkın haber alma hakkını mahrum etmeyen en saygın haber merkeziyiz.

“HABER YOKSUNLUĞU VAR”

Mesela Fox’u geçemiyor musunuz, neden?
Fox’u geçemiyoruz, Atv’yi geçemiyoruz, Fox Show’u geçemiyor. Show’daki yükselişi değerlendirmek lazım sadece Kanal D değil. Bir haber yoksunluğu var Türkiye’de.

“DÜZGÜN HABERLER YAPILMASI LAZIM”

Neden?
Gündemden sıkılmışlık var insanlarda. Bir bezmişlik durumu var. Kafalardaki haberlerle eski bültenlerde yapılan haberler bir değil artık. Seyirci adına karar veriliyor, seyirci bunu izlemez diye düşünülüyor hâlbuki seyircinin izlemesi için düzgün haberler yapılması lazım.

“ONU ÇOK ÖZLÜYORUM”

Mesela kendinde bir eksiklik görüyor musun? Birand o koltukta otursa şu an Kanal D daha iyi yerde olurdu diyor musun?

Rahmetle anıyorum ve çok özlüyorum. Keşke o olsaydı. Kendime eksiklik görmüyorum çünkü işimi doğru yapıyorum. O koltuğu teslim aldığım günden bu yana hakkını teslim etmeye çalışıyorum. Türkiye eski Türkiye değil Türkiye artık yeni Türkiye. O zamanın insanları bu dönemin Türkiyesi’nde iş yapmıyor. Yeni şeyler yapmak lazım ona göre değiştirmek lazım haber bültenlerini.
Teşekkür ediyorum, haber toplantısına gireceksin, soru çok ama vaktin yok daha fazla uzatmadan, seni yolcu edeyim…