KALAN SAĞLAR BİZİMDİR MANTIĞI!.. HABER KANALLARI NEDEN KÖRLEŞTİ? ÇOK ÖNEMLİ HABERİ NEDEN ES GEÇTİLER?
Mardin'deki katliam haberini görmeyip "geyik yapan" haber kanalları, bu çok önemli haberi neden es geçtiler?
Mardin'in bir köyündeki nişan töreninde tam 44 kişi öldürülüyor. Haber kanallarında 'tık' yok.
İddialı NTV'de Okan Bayülgen 'Sade Vatandaş' geyiği çeviriyor.
Elbette Okan Bayülgen'den haberci refleksi beklemek yersiz ama anlaşılan NTV yönetiminde mesaiye kalan bir tek haberci bulunmuyor.
SKYTURK refleksini gösterip haberi 'SON DAKİKA' veriyor. Ama orada kalıyor, derinlemesine gidemiyor.
Habertürk'te yayında Saba Tümer var. Onun programı da tıpkı NTV'deki gibi haber programı değil. Yine de Saba Tümer programının arasında bu önemli haberi verme ferasetini gösteriyor.
Ama elbette haberci olmadığı için olayın ne kadar önemli olduğunu, ne kadar büyük bir gündem yaratacağını fark edemeyip, programına devam ediyor.
Anlaşılan Habertürk'te de bu yayını kesin ve haberin üzerine gidin diyebilecek bir gazetecilik zekası o sırada mesai başında değil.
Ama habercilik açısından en korkuncunu CNN Türk ekranlarında izledik.
Yılların habercisi diye bilinen Reha Muhtar, 'konuşan kafalar' programı sürerken yayınını kesmeye gerek duymadığı gibi, katliamı ekran çerçevesinde 'son dakika' anonsu ve altyazıyla veren rejiyi canlı yayında azarlıyor:
'Kaldırın şu 'Son Dakika'yı da ekrana sıkışmayalım, ferah ferah konuşalım.'
İşte haber kanallarımızın bütün Türkiye'nin dikkatini üzerine çeken bu kadar önemli bir sıcak gelişme karşısındaki hal-i pür melali bu.
NTV ve Habertürk'te olay saatinde haber programı yok. Haberci refleksi olan yönetici de yok.
CNN Türk'te ise ekranında bir haberci olmasına karşın, haber programı yapmayan o haberci, kendisi ve programına o kadar dönük, o kadar habercilik refleksinden kopuk ki; bırakın konuyu kesip, rejiye 'bana olay yerinden birkaç kişi bağlayın' demeyi, kaldırın şu 'SON DAKİKA' ibaresini demekte sakınca görmüyor.
Dün gecenin habercilik yıldızı İnternet oldu.
Haber kanalları, gecenin ilerleyen saatlerinde görgü tanıklarıyla canlı yayın bağlantıları kurabilseler de olayın ayrıntılarını İnternet sitelerinden derledikleriyle vermek zorunda kaldılar.
Oysa haber hızı konusunda çok eleştirdiğimiz gazeteler bile refleks gösterip, gecenin o geç saatindeki bu önemli olayı matbaaya yetiştirmişlerdi.
Peki, ne oldu da haber kanallarının tümü birden, canlı yayında olmalarına karşın paralize oldu ve anında haberciliğin liderliğini İnternet sitelerine kaptırdı?
Birkaç sebebi var.
Birincisi, haber kanalları artık haberden çok 'konuşan kafalar' ile dolgu yapma alışkanlığına kapılmış durumda...
İkincisi, ekran yüzleri; kendilerini ve programlarını haberden daha önemli gören bir 'star psikolojisi' içinde bulunuyor...
Üçüncüsü ve belki de daha önemlisi ise, televizyonların gece haber masalarında meslekten habercilerin oturmuyor olması...
Dördüncüsü ise bir 'akıl tutulması' örneği. Kim ne derse desin, nasıl inkar ederse etsin, dün gece haber masalarında oturanlar Mardin'in bir köyündeki nişanda öldürülen köylüleri çok önemsemediler.
Reklam oryantasyonlu 'Beyaz Türk' yayıncılığının neden olduğu körlük yüzünden bu 'köy haberi'nin önemini anında kavrayamadılar.
Hedeflenen 'Beyaz Türk' izleyici ise, haberin ayrıntılarını ancak 'Kara Türk' yayınlarına ve İnternet'te zıplayarak öğrenebildi.
Haber kanalların yatırım oranları arasında nasıl bir dengesizlik olursa olsun, dün gece hepsi birbiriyle eşitlendi. Tüm haber ekranları 'life style' programları ve 'konuşan kafalar'a boğulmuşken, aralarından 'haber zekası'na ilk yatırım yapanın diğerlerine fark atacağı kesin.
Atılgan Bayar/Akşam