28 Nis 2019 16:36 Son Güncelleme: 28 Nis 2019 23:24

Kadri Gürsel'den flaş cezaevi açıklaması!

Gazeteci Kadri Gürsel, Cumhuriyet davasında kendisiyle ilgili verilen kararı değerlendirdi.

Cumhuriyet davasında kendisiyle ilgili verilen kararı değerlendiren gazeteci Kadri Gürsel "Ben şu anda cezaevinde değilim ama bu ileride olmayacağım anlamına gelmiyor" dedi.

Cumhuriyet gazetesi davasında 5 yılın altında hapis cezasına mahkum edilen ve mahkumiyet kararı onanan 6 eski yazar ve yönetici tekrar cezaevine girdi. Kendisi de davada 5 yıldan az ceza alan gazeteci Kadri Gürsel ise tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurulduğundan cezaevinde yatmayacak.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programında kendisiyle ilgili süreci değerlendiren Gürsel, şu anda cezaevinde olmadığını ama bunun ileride cezaevine girmeyeceği anlamına gelmediğini söyledi.Gürsel, "Benim diğer arkadaşlardan faklı bir durumum var. Onların yatarı vardı. Benim içerde geçirdiğim süre ise aldığım hapis hükmünü karşılıyor. Dolayısıyla beni içerde tutmaya hakları yok buna rağmen cezaevine konulmam söz konusu olacak" dedi.

'DENETİMLİ SERBESTLİK UYGULAMASI KEYFİ BİR ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRİLİYOR'

Denetimli serbestlik uygulamasının Türkiye'de istismara açık olduğunu ve keyfi bir şekilde hayata geçirildiğini söyleyen Gürsel, "Bu uygulamada şöyle bir kısıt var. Karar mercii, cezaevi idaresinin görüşü doğrultusunda Bölge İnfaz Savcılığı'dır. Yapacakları tek şey 'Kadri Gürsel 11 ay boyunca nasıl yatmıştır? İsyan çıkarmış mıdır, disiplin suçu işlemiş midir?' sormak. Bu suçları işlemediyse otomatik olarak denetimli serbestlikten yararlanmaya hakkı vardır. Yoksa cezaevi idaresi kendisini mahkemenin yerine koyamaz. Mahkeme zaten bizim hakkımızda örgüt irtibatı tesis edememiştir. Dolayısıyla içerde tutulmamın hiçbir hukuki gerekçesi yoktur. Avukatlarımın bu konuda girişimi olacaktır" diye konuştu.

'MURAT AKSOY DEVLETİN BORÇLU OLDUĞU BİR KİŞİDİR'

Daha önce aynı durumla karşılaşan ve tekrar cezaevine giren gazeteci Murat Aksoy'u örnek gösteren Gürsel, "Murat Aksoy devletin borçlu olduğu bir kişidir. 2 yıl 1 ay ceza aldı. 14 ay yattı. Buna rağmen cezaevine konuldu. Denetimli serbestlikten yararlanmak için dilekçe verdi. Cezaevi 15 gün sonra 'Örgütle ilişkinizin sürüp sürmediği konusunda bulguya rastlanmamıştır' diye yanıt verdi. Cezaevindeki bir kişinin örgütle ilişkisi olup olmadığını cezaevi nasıl gözlemlesin? Bunu mahkeme inceliyor. Bu Kafkavari bir durumdur. Bunun akılla mantıkla hukukla izahı yoktur" ifadelerini kullandı.

'6 ARKADAŞIMIZ BİR AN ÖNCE DIŞARI ÇIKARILMALIDIR'

Hapse giren eski Cumhuriyet çalışanlarının da bir an önce dışarı çıkarılmaları gerektiğini belirten Gürsel, "İstinaf mahkemeleri, kurum olarak bize yapılan hukuksuzluğu büyütmekten başka bir işlev görmemiştir. Aynı davada aynı maddelerden farklı hüküm giyen sanıklar arasında 5 yıldan az hüküm alanların cezası infaz edilirken daha fazla ceza alan arkadaşlarımızın temyiz yolu açık durmaktadır. Temyizde bu cezalar bozulursa, ki hukukun çalışması halinde bozulmaması mümkün değildir, o zaman malesef 6 arkadaşımız yattıklarıyla kalacaklardır. Bu hukuksuzluğu kim telafi edecektir? Adalet Bakanlığı yetkililerini bu konuda düşünmeye davet ediyorum" açıklamasını yaptı.

AKIN ATALAY: DAHA ÇOK CEZA ALAN İSİMLER ŞANSLI HALE GELDİ

Cumhuriyet davasında 5 yıldan fazla ceza alan ve temyiz sürecini bekleyen Avukat Akın Atalay ise ortaya çıkan tablonun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Herkesin aynı suçtan yargılandığını belirten Atalay, "Ortada tek bir suç var ama mahkeme, yargılama sırasındaki davranışları değerlendirmiş olacak ki farklı cezalar verdi, farklı ceza indirimleri yapıldı. Ama gelinen noktada mahkemenin gözünde indirime hak kazanmayan kişiler bir anda şanslı hale geldi" dedi.

Atalay, "İstinaf mahkemesi, indirimleri değerlendirip herkesin cezasını eşitleseydi bile, 5 yıldan fazla ceza alanların temyiz hakkı olacaktı fakat az ceza alanlar yine bu hakka sahip olmayacaktı. Böyle vahim bir kanun maddesiyle karşı karşıyayız" diye konuştu.