Kadri Gürsel, ByLock iddiasını reddetti: Karakter suikastı bu; irtibatı açıklasınlar
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamedeki ‘92 ByLock kullanıcısıyla irtibatlı olduğu’ iddialarını reddetti.
Cumhuriyet Gazetesi'yle ilgili soruşturmada tutuklu olan gazeteci
Kadri Gürsel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan
iddianamedeki ‘92 ByLock kullanıcısıyla irtibatlı olduğu’
iddialarını reddetti.
Kendisini ziyaret eden CHP milletvekili Utku Çakırözer
aracılığıyla açıklamalarda bulunan Gürsel, şu ifadeleri
kullandı:
“Hakkımda iddianamede yer alan ByLock’çularla irtibatlı iddiasının
amacı karakter suikastıdır. Benimle ilgili bir suç delili
yaratılmak isteniyor. İddianamede 92 gibi yüksek sayıda ByLock
kullanıcısıyla ve FETÖ/PDY soruşturması süren 21 kişiyle irtibatlı
gösteriliyorum. Adana Ceyhan’da emekli müezzin, Karaman’da bir
öğretmen, Tokat’ta bir komiser, Çanakkale’de Ulaştırma Bakanlığı
memuru gibi kişiler bunlar. Bu tipte daha birçok ByLock
kullanıcısıyla irtibatlı olduğum iddia ediliyor. Ama bu irtibatın
niteliğinden bahsedilmiyor. Bu insanlarla telefonda konuşmuş muyum,
kaç kez konuşmuşum, kim kimi aramış, ne zaman aramış, bunların
hiçbiri iddianamede yer almıyor. Sadece muğlak ifadelerle filanca
hatla irtibatlı, deniliyor. Bu muğlaklık ile bir suç isnadı
oluşturuluyor.
'Cevap bile vermedim'
Bu dayanaksız iddiaya karşı acil yanıt verme hakkı talep ediyorum.
Bu verilere nasıl ulaşıldığına ilişkin bazı tahminlerim var. 2014
baharında olsa gerek, FETÖ’ye ilk tutuklama dalgası başladığında
Fetullahçı olduğunu sandığım insanlardan yüzlerce SMS gelmişti.
Polisteki tutuklanma dalgasına karşı medyayı harekete geçirmek için
SMS atıyorlardı. Ben televizyonda program yapan aktif bir gazeteci
olduğum için bana bu maksatla atılan kısa mesajlar irtibat olarak
görülmüş olabilir. Ama ben onlarla asla irtibata geçmedim. Cevap
bile vermedim. Değişik meslek ve yörelerden bu kadar çok insanla
benim irtibatlı olmam hayatın doğal akışına da aykırıdır. İkinci
bir ihtimal ise tutuklandığım sırada sayıları 350 bini bulan
Twitter takipçilerim arasında olduğunu sandığım ByLock’çuların
tweet’lerimi retweet etmiş olanlar olabilir. Bu irtibat olarak
gösterilmiş olabilir. Benim yargıya çağrım şudur: Kamuoyunu
yanıltmak yerine, bu hatlar ile isnat edilen irtibatın niteliğini
açıklamalarıdır. Telefon mu ettiler, SMS mi attılar, retweet mi
yaptılar? Ben onları aradım mı? Bu irtibat isnatlarının
niteliklerinin açıklanması sadece benim için değil tutuklu olan tüm
Cumhuriyet gazetesi mensupları için de yapılmalıdır. Bunu ben resmi
olarak mahkemeden de talep edeceğim.”