27 Haz 2013 14:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:15

KADIN YAZAR BOŞANMA YILDÖNÜMÜNDE CANINA KIYDI

Adana'da bir çocuk annesi 38 yaşındaki Yeliz Coşkuner, boşanma yıldönümünde intihar etti..

Adana’da bir çocuk annesi 38 yaşındaki Yeliz Coşkuner, boşanma yıldönümünden bir gün önce oturduğu apartmanın 5’inci kattaki dairesinden atlayarak yaşamına son verdi. ’Kimseyi Melek Yapamazsın’ adlı kitabın yazarı olan kadının evinde, "Sevdiklerim; hayatımda ilk kez bu gün sonsuz bir huzur istedim" notu bulundu.

Toros Mahallesi’nde oturan Yeliz Coşkuner, 19 Haziran’da evinin salon penceresinden boşluğa atladı. Yerel bir medya grubunun reklam servisinde bir süre çalışıp kargo şirketine geçen Coşkuner, olay yerinde öldü. Coşkuner’in evinde inceleme yapan polis, genç kadının sevdiklerine hitaben yazdığı, "Sevdiklerim, hayatımda ilk kez bugün sonsuz huzur istedim. Fark ettim ki ben çok yorgunum. Her şeyden başaramadım, sevilmeyi, huzur bulmayı, güven duymayı başaramadım. Biliyorum bana kızacaksınız, sadece ben çok denedim. Gururum kırık, içim buruk. Sizleri çok seviyorum. A. size emanet, ne olur ona iyi bakın, ne olur" notunu buldu.

BOŞANMA YILDÖNÜMÜNDE CANINA KIYDI

İzmir’de 2002’de evlenip, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 20 Haziran 2012’de eşinden boşanan Yeliz Coşkuner’in, intihar etmeden önce oğlu 6 yaşındaki A.’yı İzmir’e ailesinin yanına götürdüğü anlaşıldı. Adana’ya döndükten 2 gün sonra 19 Haziran’da da canına kıydı. Yeliz Coşkuner’in cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından ailesi tarafından teslim alındı. Genç kadının cenazesi İzmir’de toprağa verildi.

KİMSEYİ MELEK YAPAMAZSIN

Reklamcılığının yanında roman da yazan Yeliz Coşkuner, 26 Temmuz 2012’de ’Kimseyi Melek Yapamazsın’ adlı kitabının tanıtımını yaptı. Kitabın tanıtım bülteninde, "Ucu bucağı görünmez bir hayatın içinde bazen debelene debelene yaşarken biraz itmiş, biraz yitirilmiş, sakladığımız, sakındığımız her şeyde hala hep umut var. Her sabah tazelenmiş uyansak da hayata, yirmi dört saat öncesinde ne yaşadıysak, o yeni yirmi dört saate eklerken arta kalanları, yeniye biraz kapalı, biraz özlemli, hep bir adet daha fazla acabayla , kendimiz olmaya çalışmalıyız. Tatlı bir tebessümle bakarken aynada yüzümüze, yüzümüzü yıkar, durular gibi durulamak istediğimiz, olmasını isteyip de olamayan ne çok şey var...’ yazdı.