17 Haz 2013 08:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:13

KADIN GAZETECİLERE POLİS DAYAĞI; O AN NELER YAŞADILAR!

Polisin Gezi Parkı'na müdahalesi ardından fotoğraf çekmek isteyen iki kadın gazeteci çevik kuvvet tarafından darp edildi

Polisin Gezi Parkı'na müdahalesi ardından fotoğraf çekmek isteyen gazeteci Eylem Düzyol ve Fulya Atalay, basın kartlarını göstermelerine rağmen polis tarafından darp edildi. Taraf muhabiri Bahar Kılıçgedik'in kardeşi Hasan Kılıçgedik de (30), Gezi Parkı olaylarına müdahaleyi protesto ettiği sırada kafasına gaz bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

Gazeteci Eylem Düzyol ve Fulya Atalay, Pangaltı’da polisin çok sert müdahalesine maruz kaldı.

Düzyol ve Atalay yaşananları şöyle anlattı:

“Resmen dayak yedik. Pangaltı’da Kurtuluş Caddesi’ndeki Ermeni Mezarlığı yanındaydık. Yaklaşık bir buçuk saat olayları izledik. Çok şiddetli olaylar yaşanıyordu. Polis bulunduğumuz sokağa giremiyordu. Bir saat sonra biber gazı atıldı ve ardından çevik kuvvet müdahale etti. Polis iki buçuk saat beklemenin sinirini çıkardı.

Benim yüzümde deniz gözlüğü vardı. Fotoğraf makinem yanımdaydı. Çevik kuvvetin müdahalesinden sonra kendimizi bir apartmana attık. Apartmana bir kişi daha girerken polis de girdi. Polislere “gazeteciyiz” dedik. Basın kartımıza bakmak isteyen polis sakindi ve bize “Hadi, çabuk olun” dedi. Bizi apartmana alan çocuğu 4-5 polis çok sert bir şekilde dövdü. Başımızda duran polise sarı basın kartımızı gösterdik. Ama arkadan gelen çevik kuvvet bizi copla, tekme ve tokatla dövdü. Elimizdekileri almaya çalıştılar. Gazeteci olduğumuzu söyledik. Polis bizlere öfkesini kustu. Dövecekleri belliydi.

Birbirimizi tutuyor, bırakmamaya çalışıyorduk. Basın kartımız elimizdeydi. Polis Fulya’nın (Fulya Atalay) maskesini çıkardı. Bizi sokağa çıkardılar. Dışarıda dövmeye başladılar. Gelip geçen tokat, tekme attı.

Polislerden biri “gazeteci bunlar” dedi. Kaçmaya başladık. Yüzümüzdeki maskelerimizi polis aldığı için, atılan biber gazından etkilendik. Gözlerimiz mahvoldu. 4-5 apartman, yaklaşık 100 metre sonra bir gazeteci arkadaşa rastladık. Evine daldık. Yarım saat kadar orada bekledik ve kendimize gelmeye çalıştık.”

Fulya Atalay, sırt çantasından dolayı Eylem Düzyol’a göre daha az polis şiddetine maruz kaldığını söylerken, “Bacağımda sorun var. Ama vücudumda henüz bir morarma yok. Eylem, daha savunmasızdı” dedi.

TARAF MUHABİRİNİN KARDEŞİ DE YARALI
Taraf muhabiri Bahar Kılıçgedik'in kardeşi Hasan Kılıçgedik (30), Gezi Parkı olaylarına müdahaleyi protesto ettiği sırada kafasına gaz bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralandı.

Olay yerinde doktorların müdahale etmesinin ardından hastaneye kaldırılan Kılıçgedik, bir hafta gözetim altında tutulacak.

Olay anını anlatan baba Ali Kılıçgedik, “Oğlum polisin kendisini nişan alarak gaz bombası sıktığını söyledi. Sağ gözünün üstündeki kemikte çökme meydana gelmiş, burunda da kırıklar ve çatlaklar var. İnşaat işçileri tarafından orada eyleme katılanlara baret dağıtılmış. Kafasında baret olmasaydı, daha vahim bir sonuçla karşı karşıya kalabilirdik. Yine de şanslıyız. Hastanede bir hafta gözetim altında tutulduktan sonra ameliyat edilecek” dedi.

Oğlunun çevresel duyarlılıktan ötürü eyleme katıldığını söyleyen baba Kılıçgedik, “Müdahale bu kadar sert olmamalıydı. İktidar, kendi muhalifi olan, onu eleştiren herkesime karşı pervasızca güç kullanıyor. Başbakan, bunu görmese bile dünya görüyor. Demokratik bir eylemin karşılığı şiddet olmamalı” sözleri ile polis müdahalesine tepki göstererek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.