KAÇ KİLO VERDİ? AMELİYATIYLA İLGİLİ İLK KEZ KONUŞTU!

Fransa ve Suriye'de yaşanan gelişmeler hakkında çok sert açıklamalar yaptı.

Başbakan Erdoğan Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Abdulcelil ile görüşmesi sonrası yaptığı konuşmada; 42 Yıllık bir dikdatörlük rejiminin yıkılması sonucunda hayatını kaybeden Libya’lı özellikle devrimin şehitlerini rahmetle anıyorum. Şuanda bir geçiş hükümeti kuruldu, yeni hükümetin iç barış, huzur, istikrar ve parlamenter sistemin tesis edilmesi için samimi gayret içerisinde olacağına inanıyorum. Libya’da ki bu geçiş sürecini Türkiye olarak destekleyeceğiz. UGK’ye yönelik hibe ve kredi taahhütlerimiz şuana dek 300 milyon dolara ulaştı, Libya için ilaç tedarikini de aynı şekilde sürdürüyoruz. Libya’ya ziyaretimde Misrata’da hastane kurulması ve çeşitli sözlerim oldu, bu çalışmalarımız Libya genelinde hızla devam ihlassondakika ediyor ve bunları tamamlayacağız. Türk Hava Yolları’mızın haftada bir çok seferi var, 3 şehire olan uçak seferlerimizin arttırılması yönünde ki müzakerelerimiz devam ediyor.

’SOYKIRIM GÖRMEK İSTEYENLER KENDİ TARİHİNE BAKSIN’

Libya, fiziken ne kadar uzak olsa da Türkiye’nin tarihinde, milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. Misrata, Trablus gibi şehirler adeta kendi şehirlerimiz kadar tanıdığımız, bildiğimiz, derin bir muhabbet duyduğumuz şehirlerdir. Libya’nın kimi şehirleri örneğin Fizan, Türkçe deyimlere girmiş, günlük hayatımıza da dahil olmuştur. Türkiye ile Libya’nın ortak tarihleri asla ama asla çıkar ilişkileri üzerine kurulmamış, kardeşlik, dayanışma temelleri üzerine inşa edilmiş ve kurulmuştur. Başta Osmanlı Ordusu olmak üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te Libya için omuz omuza durmuş ve savunmuştur. Bizim tarihimizde dost ve kardeş halklara zulüm, baskı, sindirme yoktur. Bunun en güzel şahidi ihlassondakika ortak tarihe sahip olduğumuz kardeş Libya halkıdır, aynı Libya halkı son yüz yılda bazı Batılı ülkelerin nasıl soykırım işlediklerini, kaynakların nasıl sömürüldüğünün şahididir. Cezayir’de 8 Mayıs 1945’ten itibaren katledilen masum sivillerin tam sayısı bugün dahi bilinmiyor, maalesef Batılı kaynaklar 100 Fransız askerini öne çıkarırken Cezayir’li şehitlerden bugün hiç kimse bahsetmiyor. Hiç bir tarihçi, hiç bir siyasetçi bizim tarihimizde soykırım göremez, soykırım görmek isteyenler dönsünler kendi kirli tarihine baksınlar.

’KAYGI VE UTANÇ VERİCİDİR’

Tarih, parlamentolarda yapılan oylamalarda yazılmaz. Tarih, popülizm uğruna, oy toplamak uğruna çarpıtılmaz, hele hele parlamentolar tarihin incelenmesini, konuşulmasını, tarihi yalanların eleştirilmesini engelleyemez. Tarihte ki yalanları inkar etmek isteyenleri cezalandırmak istenmesi son derece vahim, kaygı verici hatta utanç vericidir. Nitekim Sarkozy’e bir mektup göndererek bu yönde ki kaygılarımı ilettim. Bu konunun Fransa ve Türkiye arasında kalıcı hasarlara yol açacağını ilettim, eğer Fransız Meclis’i tarihle ilgilenmek istiyorsa gitsin Afrika’da yaşananları aydınlığa kavuştursun, Cezayir’i aydınlığa kavuştursun ve Fransız askerlerinin kimleri katlettiğini araştırsın. Fransa parlamentosu gitsin 8 yüz bin kişinin katledilmesinde ki rolünü araştırsın, biz bu belgeselleri kendi televizyonlarımızda ihlassondakika izledik gayet iyi biliyoruz. Yaklaşan Fransa Başkanlık Seçimleri sebebiyle böyle bir adım atılması bizim üzüntümüz olmuştur’ dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdulcelil şu şekilde konuştu; Libya’lı kardeşlerimiz Türkiye’de tedavi görüyor, iki halk arasında ki bu dayanışma önemlidir. Türkiye’nin bize verdiği destekten dolayı minnettarız, Türkiye’nin vermiş olduğu destek, sadece hükümetin siyasi bir kararlılığı değil aynı zamanda Türk halkının verdiği bir kararlılık örneğini temsil ediyor. Bundan dolayı Türk halkına da şükranlarımızı arz ediyoruz, Libya’nın geleceği Türkiye ile beraber birbirimizle daha bir dayanışma halinde olacak. Çünkü Türkiye’nin yaşamış olduğu bütün tecrübeler, İslam konusunda da örnek olarak görüyoruz biz Türkiye’yi. Türk firmalar da daha önce yapmış olduğu yatırımları yapmaya devam edecek ve Türkiye’nin Libya’nın kalkınması konusunda büyük rolü olacak buna inanıyoruz.

Ayrıntılı bir şekilde Başbakan ile görüştük, inşallah gelecek iki hafta içerisinde de Libya Başbakanı Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirecek. Bu konuda ilişkilerin gelişmesi anlamında biz bu gelişmelerden çok memnunuz’ dedi.

-SORULAR-

Kendi ağzınızdan sağlık durumunuzu anlatırmısınız?

Başbakan Erdoğan: Şuanda sağlıklı olduğum için karşınızdayım, bildiğiniz gibi YAŞ toplantısına katıldım ve YAŞ toplantısından sonra yine değerlendirmeler yaptık. Dün Bakanlar Kurulu toplantımızı yaptık, şuana kadar yine Başbakanlık’ta birikmiş dosyaları gözden geçirme imkanım oldu, bu arada tabi gelen misafirlerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Biraz da nekahet dönemi sebebiyle dikkatli götürmem ihlassondakika lazım tabi ki ama ondan sonra yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz, şimdilik çalışmalarımız İstanbul, Ankara bu istikamette devam ediyor. Hiç bir sıkıntı söz konusu değildir, bu ameliyatımda emeği geçen tüm doktorlarımızı saygıyla selamlıyorum, kendilerine bu şükran borcumu sözlü ifadelerle olsun ortaya koymam mümkün değil.

Biz sizi biraz zayıflamış gördük, bu süreçte kilo verdiniz mi?

Başbakan Erdoğan: Hocalarımız açıklama yaptı fakat kilo itibariyle bir dört kilo verdim diyebilirim.

Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi ile tartışmalar var ve şike yasası ile ilgili olarak AK Parti içerisinde tartışmalar olduğu söylendi bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Başbakan Erdoğan: Dün Bülent bey bu konular hakkında açıklama yaptılar, parlamento konusunda bir yetki varsa yapılacaktır. Bu konuda hemen Anayasa Komisyonu’nda gündeme gelecektir. Bizim görüşümüz bu konuda 7 yıldır. Sporda şiddet konusunda bazı arkadaşlarımızın farklı açıklamaları olmuş olabilir ama nihayi açıklama çıkan son karardır. Partimizin içerisinde bir ayrılık, gayrılık olamaz. Tabi ki farklı düşünceler ortaya koyanlar olabilir.

Suriye konusu ile ilgili son aşamalar nelerdir?

Başbakan Erdoğan: Suriye’de ki uygulamayı şuanda bir dikdatör uygulaması olarak görüyoruz, tarih dikdatörleri affetmemiştir. Suriye’de de bu süreç böyle devam ettiği taktirde bunu Suriye yönetiminin de görmesi gerekir, şuanda Suriye’de insanlar acımasız şekilde öldürülmektedir. Burada ölenler Suriye’ye düşman olanlar değil Suriye’nin öz evlatlarıdır, eğer bu insanlar Türkiye’ye kaçıp geliyorsa, bazıları acaba bizde kaçarken öldürülürsek korkusuyla duruyorsa herşey ortadadır. Bu mevcut yönetim artık Suriye’yi idare eder durumda değildir, şuanda elinde ki silahlarla ayakta durmaya çalışan bir rejim ortadadır. Hangi ülke olursa olsun eğer bu rejimi destekliyorsa buna ortakdır, biz mazlumların yanında, zalimlerin karşısındayız. Bizim özel hukukumuzun olduğunu ihlassondakika kaç kez anlattık ama bu özel hukuk zulmederken devam eder mi? Hayır, o zaman bizde o insanlara zulüm etmiş oluruz bu konudan dolayı biz o özel hukukumuzu da kesip attık. Arap Birliği’de bakın karşı tavır almış ve ilişkilerini kesmişlerdir. Bizde yaptırımlarımızı koymaya başladık buda artarak devam edecektir, bizim sadece bir Adana mutabakatımız vardır şuanda oda masadadır, karşı tarafta kim ne tür tavır alıyorsa bizlerde bilinmelidir ki bunun karşı tavrını alırız’ dedi.