Ama öyle bir şey oldu ki, Çocuklar Duymasın benim için çok kıymetli, başka bir şeyler onun üzerine konuşulmamalı. Biz el sıkıştık ve ben gittim. Benim gidişim ben gönderilmişim, kovulmuşum olarak lanse edildi. Çünkü bu daha eğlencelik bir haber. Ben kendim gidince olmuyor! Ben kendim Birol’a ben gidiyorum dedim, o da tamam git dedi. Benim gidişim böyle bakıldığı zaman çok onurlu ve gururlu bir durum, ama kovulmam daha iyi bir haber. Biz yaşadığımız biliyoruz. Biz bu kadar düşman olsaydık seneler sonra yeniden bir araya gelir miydik?
Mesela Karadağlı hep der ki: “O gün sen giderken ben yanında gelmeliydim ya da gitmemeliydin senin elini tutmalıydım” Ama o gün ki aklımızla bunu beceremedik. Bugünkü aklımızla bunu düşünebiliyoruz.
'KAYINVALİDEMLE ARAMIZDA BİR GÜN BİLE YAŞ MUHABBETİ OLMADI'
* Pınar Altuğ istenmeyen gelin oldu mu?
Biz ilk beraber olduğumuzda, benim kayınvalidem özel bir kadındır, çok farklıdır, Yağmur’la birlikte gidiyoruz geliyoruz, haşır neşir haldeyiz. Yağmur odada uyurken kapıyı açıyor, ‘Bir şey soracağım sen Pınar Altuğ’la mı berabersin?’ diyor. ‘Evet’ diyor Yağmur, ‘tamam’ deyip kapıyı kapatıyor. Beraberlik gayet yolunda gidiyor, evlenmeye karar verdik, kayınvalidem bir sosyal ortamda çok yakından tanıyabileceğin bir isim, bizim camiamızdan biriyle tesadüfen aynı masaya düşüyor. Kadın dönüp kayınvalideme ‘Ya bu kadar yaş farkına karşı gelmiyor musunuz, bu sizi rahatsız etmiyor mu?” diyor, kayınvalidem ona ‘Sanırım sizin çocuğunuz yok, çünkü eğer bir çocuğunuz olsaydı, evladınızın gözünde bu kadar mutluluk ışıltıları uyandıran birinin sizin için ne kadar kıymetli olacağını anlardınız” diyor ve masada herkes buz kesiyor ve konu kapanıyor. Bu kayınvalidemin bana verdiği en kıymetli hediyelerden birtanesidir. Aramızda bir gün bile yaş muhabbeti olmadı, hiç konuşmadık. Dalgasını geçeriz çok eğleniriz, hiç böyle bir şey gelmedi oradan bana, benim ailemden de gelmedi. 2 taraf da bizim yaşımızla ilgilenmedi, bizim duygularımız onlar için her zaman daha kıymetliydi.
'BİZİM ARAMIZDA EVLİLİK SÖZLEŞMESİ YOK. 14 SENEDİR HİÇ PARA KONUŞMADIK!'
* Mutlu evliliğin sırrı evlilik sözleşmesi mi?
Hayır asla değildir. Bana göre içinde hiçbir hesabın olmamasıdır, bunu sadece para anlamında söylemiyorum. Bunu böyle yaparsam böyle olur gibi hesaplar başlarsa bence o evlilikte tehlike var demektir. Ben 17 yaşından beri kendi parasını kazanan, kimseye eyvallah etmemiş bir kadınım. Çok bildiğimi okuyabiliyorum, çok şükür kendi mesleğim var kendi param var. Evliliğin aşkına kapılıp ya da hayat öyle getirdiği için çocuklara vs. ileyle iş hayatından vazgeçip eve tek gelen parayı paylaşan bir ailede yarın öbür gün kadın dımdızlak sokağa bırakılacaksa, evet evlilik sözleşme yapılmalı. Ben kendi açımdan böyle bir şeye ihtiyaç duymadım, hayır bizim aramızda evlilik sözleşmesi yok. Tam tersi bizim aramızda hiç para konuşulmaz; 14 senedir beraberiz 12 buçuk senedir evliyiz, biz hiç böyle bir senin şu kadar var, benim şu kadar var hiç olmadı. Bu bir şans.