Jon Snow'dan hayranlarına mesaj: İstanbul'da buluşmayı çok isterim!
Dünyayı kasıp kavuran “Game of Thrones” fırtınası dinmek bilmiyor.
Game Of Thrones, yedinci sezon ilk bölümüyle izleyicilerle buluştu.
Serinin efsane karakterlerden biri olan Jon Snow’a hayat veren Kit
Harington, Los Angeles’ta Hürriyet Gazetesi'nden Barbaros Tapan’ın
sorularını yanıtladı
Geçen hafta 7’nci sezonun prömiyerindeydik. Ekibi binlerce
hayranı karşıladı... Nasıl bir his bu kadar sevilmek?
- Muhteşem... Düşünsene herhangi bir televizyon ya da sinema
projesinde yer almadan bu diziye dahil oldum. Daha ilk işimde
olağanüstü bir fenomeni yaşadım. 20’li yaşlarımın neredeyse
tamamını Jon olarak geçirdim. Eminim ondan ayrılmam çok zor olacak,
yokluğuna alışmam zaman alacak.
Geçen sezon Jon Snow için fazlasıyla dramatikti. Spoiler
vermeden 7’nci sezon hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- 7’nci sezonun senaryosunu okurken, diğer sezonlardan son derece
farklı olduğunu gördüm. Bu sezonun temposu beni bile hayrete
düşürdü. Beklenen buluşmalar, kavuşmalar nihayet gerçekleşiyor. Her
şey çok hızlı bir şekilde gelişecek. Dediğim gibi bu sezon tempo
inanılmaz yüksek.
Peki Jon Snow’u neler bekliyor?
- Geçen sezon Jon Snow çok büyük başarılara imza attı, kuzeyin
kralı oldu. 7’nci sezonun hemen başında ise tahrik edici
davranışlarından dolayı kız kardeşiyle uğraştığını göreceksiniz.
Nereden bıraktıysak oradan devam ediyoruz. Kimse iyi bir noktada
değil, uğraşmamız gereken sorunlar devam ediyor. Bu sezonun başında
da kimse mutlu değil ama zaten “Game of Thrones”da ne zaman herkes
mutlu oldu ki (gülüyor)...
BU SEZON JON’A ÇOK DİKKAT EDİN
Sezon başından itibaren ele alırsak, Jon Snow’un yaşadığı en büyük
değişim neydi sizce?
- Bazı karakterler ne kadar büyük değişimler yaşadı değil mi? Arya
ve Sansa büyüdü, artık tamamen farklılar. Wright fantezi dünyasına
girdi. Ama bence Jon daha istikrarlı ve dengeli bir karakter.
Geçtiğimiz sezonlara bakarsan çok büyük farklar yok, Jon’un en
sevdiğim özelliklerinden biri de bu. Ama bu sezon biraz politik,
nabza göre şerbet veren bir Jon göreceksiniz. Ölüp geri geldiği ve
başkalarının görmediklerini gördüğü için insanları manipüle etmeye
başlayacak. Tabii Jon tarzıyla, kibarca... Ayrıca Jon’u bu sezon
vazifeye odaklı ve daha olgun bir adam olarak göreceğiz. O yüzden
Jon’a dikkat etmek lazım.
Bu sezonun sonunda yine mutsuzluk olacağını
hissediyorum...
- Ben de aynı şeyi hissediyorum.
Tüm 20’li yaşlarınızı Jon Snow ile geçirdiniz. Diziden
hatıra olarak almak istediğiniz herhangi bir şey var
mı?
- Evet, tek bir şey var... Daha ilk sezonun sonunda yapımcılarımıza
“Kılıcımı istiyorum, dizi bittiği zaman lütfen kılıcımı bana verin”
demiştim. Onlar da “Merak etme, kılıç senin” demişti. Tabii dizi
televizyon tarihine geçecek kadar etkili bir fenomen olunca o
kılıcın fiyatı tavan yaptı. Kılıcın fiyatının birkaç yüz bin dolar
olduğunu söylüyorlar. Artık umudumu kaybettim, kılıcı bana
vereceklerini zannetmiyorum. Yine de sürekli hatırlatıyorum, ima
ediyorum, “Bakacağız” deyip geçiştiriyorlar. Replikasını verecekler
bence (gülüyor). O kılıcı ne kadar istediğimi tahmin bile
edemezsin...
25 KİLOLUK KOSTÜMDEN ŞİKAYETÇİYİM
Kuzeyin yeni kralının kostümlerinden bahsedelim mi biraz
da...
- Yeni kostümlerim çok rahatsız, çok ağır. Üzerimde 20-25 kilo ile
çalışmak beni gerçekten çok zorladı. Birkaç kere şakayla karışık
şikayet ettim ama kimse umursamadı (gülüyor).
Sona yaklaşmışken hatıralardan da
bahsedelim...
- Kız arkadaşımla “Game of Thrones”da tanıştık, şimdi birlikte
yaşıyoruz. İzlanda’da ilk tanıştığımız zamanlar, yani 2 ve 3’üncü
sezon çok özeldi benim için.
Genelde Hollywood yıldızlarına baktığımızda, çocuk
yaşlardan itibaren başlayan bir mücadele görüyoruz. Ama sizin
durumunuz farklı... İlk oyunculuk denemeniz ve yapımcılarınızın
dediği gibi televizyon tarihinde çıtayı en yükseğe taşıyan fenomen
bir dizi. Böyle bir dizi ile oyunculuğa başlamak size neler
hissettiriyor?
- Ben aslında oyuncu olmak istemiyordum. Aklım fikrim gazeteci
olmaktaydı. Savaş muhabiri olmak istiyordum. Ama geçtiğimiz
günlerde okul raporlarıma göz attım eğlence olsun diye, 11 yaşımda
“Aktör olmak istiyorum” diye yazmışım. O tamamen silinmiş aklımdan,
görünce çok şaşırdım. Bazı günler eve gidip “Bitti, bu diziden
sonra bırakıyorum, bir daha yapmayacağım” diyorum ama çabuk geçiyor
o isyan... Tek isteğim oyunculukta daha iyi yerlere gelmek.
Sorunuza dönecek olursam; ilk başlarda fazlasıyla huzursuz,
sıkıntılı günler geçirdim. Kendimi ilk kez ekranda izlediğimde
neredeyse ağlıyordum.
KENDİMİ İLK İZLEDİĞİMDE YAŞADIĞIM TRAVMAYI ATLATAMADIM
Neden?
- Çok daha iyi bir performans bekliyormuşum kendimden, onu fark
ettim. Sesim dahil benimle ilgili hiçbir şeyi sevmedim. O ilk kez
kendimi izleme travması hâlâ devam ediyor. Zorlanıyorum kendimi
izlerken...
Aslında annenizden dolayı oyunculuk size uzak bir meslek
değilmiş...
- Evet değildi, kitaplar, tiyatro ve yazmak hayatıma çok erken
yaşlarda girdi, çünkü annem piyes yazarıydı. Aynı zamanda ders de
veriyordu. Babam da evde sahip olunabilecek en büyük kişisel
kütüphaneye sahipti, sürekli kitap okurdu. Her hafta bir tiyatro
oyununa giderdik mutlaka. Şimdi oyunculuğun dışında yazmayı da
deniyorum. Televizyon dizisi yazıyorum bir arkadaşımla... Bir de
kısa film yazacağım. Bunun yanı sıra yönetmenliği de denemek
istiyorum. Kendi projelerime imza atmak istiyorum. Hepsi sırayla
olacak...
DÜNYAMIZ DİZİDEKİ KARAKTERLERDEN DAHA DA ENTRİKACI
İNSANLARLA DOLU
Neden “Game of Thrones” bu kadar sevildi ve ses getirdi
sizce?
- 2008’de bu soruyu bana sorduklarında “Ekonomik kriz var, sanırım
bizim dizi de insanların kafalarını boşaltmaları için birebir,
hatta bir tür kaçış” diyordum. Şimdi diziyi bitiriyoruz, dünya bu
kez de politik anlamda büyük bir değişimden geçiyor. Düşünsene
entrikacı, hilekar, sinsi karakterlerin olduğu bir dizideyim ve
dizi bu karakterlerden dolayı meşhur. Öte yandan dünyamız dizideki
karakterlerden daha da entrikacı insanlarla dolu. Bu durum beni
gerçekten korkutuyor.
HAYRANLARIMIZLA İSTANBUL’DA BULUŞMAYI ÇOK İSTERİM
Dizinin Türkiye’de de çok sıkı takipçileri var. Merakla beklediler
yeni sezonu. Onlara bir mesajınız var mı?
- Onların da sabırsızlıkla beklediğini biliyorum, çünkü Türk
izleyicilerimizden sosyal medyada çok fazla mesaj alıyoruz.
Dünyanın en önemli tarihi şehirlerinden biri İstanbul, oraya gidip
hayranlarımızla buluşmayı çok isterim.