30 Ağu 2015 09:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:50

Jelena Karleusa: Önceki hayatımda Hürrem'dim!

Futbol sahalarımızın yeni yengesi, Beşiktaşlı Tosiç'in eşi Jelena, Balkanların en önemli pop starlarından biri. Sadece o kadarla kalsa iyi. İnsan hakları aktivisti, politika yazarı.

Konserleri 20 bin ile 50 bin kişi arasında dolan bir pop star o. Balkanların bir numarası demek abartı olmaz. Layd Gaga ile Madonna’nın karışımı olduğunu söylüyor, kıvrımlı hatları ile daha çok Kim Kardashian’a benzetiliyor. Barbie bebek görüntüsüne aldanmayın; annesi efsane bir gazeteci, babası , eski Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç’in katilini yakalayan bir polis. Kendisi ise politik köşe yazarı, LGBT destekçisi ve insan hakları aktivisti, bazı açıklamalarından ötürü Sırp milliyetçileri tarafından hiç sevilmiyor. Beşiktaş’ın son transferi Dusko Tosiç’in (30) iki kızının annesi ve 9 yıllık eşi Jelena Karleusa (37) Hürriyet Pazar’dan Sibel Arna’ya konuştu. Söyleşi şöyle:

Bir bakanın kesinlikle bir daha baktığı bir kadınsınız. Kimsiniz siz Allah aşkına? Bu güzelliğin, bu cazibenin kaynağı nedir?

-Ünlü bir aileden geliyorum. Annem efsanevi bir gazeteci ve talk show sunucusu, babam ise son başbakanımız Zoran Cinciç’in katilini yakalayan bir emniyet müdürü. 90’lı yıllardaki savaşta suç işlemiş olanların Lahey Mahkemesi’nde yargılanmasında önemli rol oynadı. Hepsinin suçunu ortaya çıkardı. Kendisi Slobodan Miloseviç’in Boşnak ve Arnavutlara karşı işlediği askeri suçlarla ilgili konuşan ilk tanıktı. Tahmin edebileceğiniz gibi enteresan bir çocukluğum oldu. Sırbistan’ın karışık ve tehlikeli zamanlarında korumaların gölgesinde büyüdüm.

("Beşiktaş'ın yeni yengesi" FOTO-GALERİ)

Büyüdüğünüzde bu kadar ünlü bir şarkıcı olacağınız ne zaman belli oldu?

-Ben şarkıcı olarak doğdum. Etrafımdaki herkes küçük yaşlarımdan itibaren bunun farkındaydı. Müzik kariyerime 16 yaşımda başladım. Şu anda Sırbistan’da en çok satılanlar arasına girmiş 10 albümüm var.

Balkanlar sizi neden bu kadar seviyor?

-Fanlarım kendilerine JK ORDUSU diyorlar. Hepsi bana o kadar tutkulular ki hepsinin JK ASKERİ diye dövmeleri var. Benim toplumsal gücüm müziğim, fakat aynı zamanda ödüllü politik köşe yazarı, LGBT destekçisi ve insan hakları aktivistiyim. Eylemlerim beni daha çok ve iyi yönde ünlü yapıyor ama aynı zamanda Sırp milliyetçileri kanadından birçok düşmanım var. Bir Barbie bebeğe benzeyebilirim ama bu sadece hile. Görüntüm aldatmacadan ibaret. Beni diğer şarkıcılarla ya da ünlülerle asla karıştırmayın.

Görüntünüz, kıyafet ve aksesuarlarınız çok radikal…

-Ben aslan burcuyum. Aslan için hiçbir şey radikal değildir. Benim işim müzik ama moda en büyük hobim. Moda ile oynamaya bayılıyorum. Stilin insanlarda doğuştan var olduğuna inanıyorum.

LAYD GAGA İLE MADONNA KARIŞIMIYIM

Bir idolünüz örnek aldığınız birileri var mı? En beğendiğiniz dünya starı kim?

-Hayır müzik idolüm yok. Fakat birisiyle karşılaştırmak gerekirse Lady Gaga ile Madonna’nın arasında değişik bir karışımım. Ama asla kopya değilim. Eğer bana hakaret etmek isterseniz beni diğerleri ile kıyaslayabilirsiniz.

Beşiktaş’ın yeni transferi Dusco Tosiç ile nasıl tanıştınız? Sizinkisi nasıl bir aşk hikâyesi?

-10 senedir beraberiz, 9 senedir evliyiz. Dusco benim yani hayranımdı. Tabii ki görüntümün hayranı. Tanıştığımızda 20 yaşında genç bir futbol oyuncusuydu. Benden yedi yaş küçük ve daha yolun başında olduğu için birlikteliğimiz herkesi şaşırttı. Onu neden seçtiğimi kimseler anlamadı.

Neden seçtiniz?

-Bir yerlerden telefon numaramı bulmuş, tam üç ay boyunca bana her gün güzel mesajlar attı. Üç ay sonra tanışmak istedim. Yanıma geldiğinde ben bir dergi için çekimdeydim ve ben onu gördüğüm ilk an, güzel yeşil gözleriyle dünyanın en yakışıklı adamı olduğunu fark ettim. Tanıdıkça karakterine âşık oldum ve çocuklarımın babası olabileceğine karar verdim. Bu kadar basit. Bizim inanılmaz romantik bir hikâyemiz var ve bununla gurur duyuyorum. Bir peri masalında olduğum için şanslıyım.

İki kızınız var… Annelik sizi nasıl değiştirdi?

-Biz kızlarımıza aşığız. Evrenimizin merkezi onlar. Bir anne olarak en iyisini yapmaya çalışıyorum ve onlara en iyi çocukluğu, sevgiyi ve eğitimi vermeye çalışıyorum. Büyük kızımız Atina 7 yaşında birinci sınıfa gidiyor. Nika ise 6 yaşında yuvada. Bir sene arayla aynı gün, 7 Eylül’de doğdular.

KIVRIMLARIMI SEVİYORUM

Anne olmanıza rağmen mükemmel bir vücudunuz var. Formunuzu nasıl koruyorsunuz?

-Hayatımın hiçbir döneminde asla diyet yapmadım. Konser hazırlıkları sırasında ve konserlerimde çok fazla dans ettiğim için kilo kaybediyorum. Yıl içinde kilo aldığım dönemlerde olur ama asla yağlanmam. Kaldı ki kıvrımlarımı seviyorum, çok zayıf olmayı asla istemedim, istemem.

Yılda ortalama kaç konser yapıyorsunuz?

-Haftada bir konserim mutlaka var. Bazen haftada iki ya da üç olduğu da oluyor. Tüm Avrupa’yı dolaşıyorum.

Sizinle yakın çalışan kaç kişi var?

-Yaklaşık 100.

Konserlerinize kaç kişi geliyor?

-Konser mekânının büyüklüğüne bağlı olarak 10 bin ile 50 bin kişi arasında değişiyor. Küçük bir mekânda konser veriyorsam en az 2000 kişi geliyor.

Türkiye hakkında neler düşünüyorsunuz?

-Türkiye’ye aşığım. Bence ben önceki hayatımda Türk’tüm ve kuvvetle muhtemel Hürrem’dim. Kültürünüz, tarihiniz ve düşünce tarzınız hakkında çok şey biliyorum. Yemeğinizi, müziğinizi ve tarihinizi seviyorum ve Avrupa’daki en kuvvetli ulus olduğunuzu düşünüyorum.

Geçen sene eşiniz bir Ankara takımında oynuyordu. Ankara ve İstanbul’u kıyaslar mısınız?

-Ankara da güzel bir şehir ama İstanbul Harikalar Diyarı gibi… Ve ben kendime Alice gibi hissediyorum.

İstanbul’un en çok nesini sevdiniz?

-Alışveriş merkezleriniz hakkında konuşacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ben İstanbul’un etnik ve modern karışımını seviyorum, boğaz inanılmaz, büyük gemiler beni büyülüyor, milyonlarca insan yaşıyor. Sahip olduğunuz harikaları anlatmam için bu röportaj sayfası yetmez ama siz neyse ki yeterince biliyorsunuz. Bence hepiniz ülkenizle ve İstanbul’la gurur duymalısınız.

Yemekleri sevdiniz mi?

-Siz et yemeyi seviyorsunuz ama ben et sever değilim. Türk yemekleri Sırp yemeklerine çok benziyor. Hatta aynı. Çünkü Sırbistan 500 yıl boyunca Türklerin egemenliğindeydi. Hatta dilimizde bile birçok ortak kelime var.

Şimdi hayatınız sürekli gelgitle mi geçecek?

-Cevabını biliyorsunuz, başka seçeneğim var mı? Ama İstanbul’da da bir ev açıyoruz.

YEMEKLERİ DUSCO YAPAR BEN ONA ŞARKI SÖYLERİM

Futboldan ne kadar anlarsınız?

-Aslında futboldan hiç hoşlanmam ama kocamı çok seviyorum. Bu yeterli. Sadece onun maçlarını izliyorum.

Ne hissediyorsunuz onu izlerken?

-Gurur duyuyorum. Bence Dusco Avrupa’nın en iyi sol kanadı. Maçta en iyisini yapan hep benim erkeğim.

Tosiç, sizin kadar güzel ve seksi bir kadını kıskanmıyor mu?

-Abartmıyorum, kendisi bu dünyadaki en kıskanç adamdır. Kıskanması hoşuma gidiyor, çünkü bu duygu 10 yıl geçtikten sonra bile erkeğimin kadınına âşık olmasını sağlıyor.

Yemek yapar mısınız?

-Dusko benden daha iyi bir aşçıdır. Gercekten! Zaten o bir ev kadını ile değil bir popstarla evlenmek istedi. Bu yüzden yemekleri o pişiriyor, ben o pişirirken ona şarkı söylüyorum.

Beşiktaş takımını önceden biliyor muydunuz?

-Beşiktaş taraftarı dünyadaki en iyi taraftar. Hayatımda daha önce hiç böyle bir atmosfer, böyle bir bağlılık görmemiştim. Ve evet onlar beni seviyorlar. 10 gün önce doğum günümde bana bir video hazırlayıp doğum günümü kutladılar. Çok onurlandım ve çok gururlandım.