Jandarma Okullar Komutanlığı darbe girişimi davası
- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi- Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık eski üsteğmenler Onur Demirel, Ramazan Akkuş, İslam Kılıç ve İdris Kaya savunma yaptı
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe
girişimi sırasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki
eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davaya sanık
savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi salonunda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, 15 Temmuz gecesi kursiyer teğmenlerden oluşturulan timlerin listesini içtima alanında okuyan sanık eski Üsteğmen Onur Demirel savunma yaptı.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da gece eğitimi yapılacağının bilgisi kendisine ulaştıktan sonra hazırlık yapmaya başladığını belirten Demirel, gece eğitimine katılmamak için kendisinden izin isteyen kursiyer teğmenleri eski bölük komutanı Yüzbaşı Ramazan Akkuş'a yönlendirdiğini söyledi.
Akşam saatlerinde, içtima alanında kursiyer teğmenlerin görev dağılımını gösteren bir listenin kendisine ulaştırıldığını ifade eden Demirel, bu listeyi okuduktan sonra ismi geçenlerin görev yerlerine gittiğini söyledi.
Söz konusu listeyi bir teğmenin kendisine verdiğini belirten Demirel, listenin kim tarafından hazırladığı konusunda bilgisinin bulunmadığını söyledi.
Bunun üzerine bir sanık avukatının, "Siz her teğmenin getirdiği listeyi alıp okuyor musunuz?" sorusunu yönelttiği Demirel, eğitim alanın karanlık olduğunu, bu nedenle listeyi getiren teğmeni tanıyamadığını, listelerin akıbeti hakkında ise bilgisinin bulunmadığını iddia etti.
- "ByLock kullanmadım"
İlerleyen saatlerde telefonuna baktığında terör saldırısı olduğuna dair haberleri okuduğunu aktaran Demirel, telefonun şarjı bittiği için yazılanlara detaylı bir şekilde bakamadığını iddia etti.
Telefonu şarj etmek için gittiği odasında uyuya kaldığını dile getiren Demirel, uyandıktan sonra Üsteğmen Okan Yalçın'ın yanına gittiğini, bu sırada buradaki teğmenlerin panik halde dışarı çıkmak istediklerine şahit olduğunu aktardı.
Neler olduğunu sorduğunda, dışarıdaki bazı komutanların birlikteki askerlere darbe girişimi faaliyeti olduğuna dair mesaj attığı bilgisini aldığını ifade eden Demirel, saat 01.40'ta sosyal medyada bir kalkışma yaşandığına ilişkin yorumları okuduğunu söyledi.
Demirel, gözaltına alındığı sırada darbe girişiminden haberdar olduğunu savundu. Sabah saatlerinde bir yarbayın kendilerine sivil kıyafetlerini giymeleri için emir verdiğini ifade eden Demirel, daha sonra meslektaşları tarafından gözaltına alınarak polislere teslim edildiklerini anlattı.
FETÖ'nün kriptolu yazışma programı "ByLock"u kullandığına dair iddianamede yer alan bilgileri kabul etmediğini belirten Demirel, "Telefon hattı bana aittir, ne zaman aldığımı hatırlamıyorum. ByLock kullanmadım. Görüşme ve yazışma dökümlerinin getirtilmesini istiyorum." dedi.
- "Teğmenleri rastgele seçtim"
Sanık eski Üsteğmen Ramazan Akkuş da 15 Temmuz gecesi karargahta nöbetçi subay olduğunu, bu nöbetin bir ay öncesinden bir bilgisayar programı ile hazırlandığını söyledi.
Sabah saatlerinde günlük mesai çizelgesindeki işleri yapmak için odasına geçtiği sırada tabur komutanı sanık eski Binbaşı Tarık Görener'in rütbelilerin odasına gelmesi için emir verdiğini anlatan Akkuş, bu emri diğer subaylara kendisinin ilettiğini ifade etti.
Görener’in, sanık eski Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun gece eğitimi yapılmasını istediğini kendisine bildirdiğini aktaran Akkuş, "Bunun üzerine gece eğitimi için notlar hazırladım. Hangi saatte, hangi eğitim yapılacak, onun için çalıştım. Güzel ve detaylı bir gece eğitimi programı hazırlamıştım." dedi.
Tarık Görener'in kendisine, "sanık Tuğgeneral Köroğlu'nun saldırı ve sabotaj için alarm verdiğini" söylediğini, bu kapsamda gereken hazırlıkları yapması için emir aldığını anlatan Akkuş, "İçtima için indiğimde oluşturulan tim listelerindeki isimler okunuyordu ve içtimadaki rütbelilere teslim ediliyordu. Ben de yardım olsun diye isimleri okudum. Karanlık olduğu için bir ve ikinci timdeki isimleri rastgele seçtim. Bunların nereye gittiklerini, kimin emir komutasına girdiklerini bilmiyorum. Amfide kalan teğmenlerle nizamiyelere güvenlik önlemi için giden teğmenler arasında fark yoktur. Listeler karışık ve rastgele tarafımca seçilmiştir." diye konuştu.
- "Bizi vurmakla tehdit etti"
Olağanüstü durumlar başta olmak üzere özellikle terör
saldırısında en güvenilir yerin kışla olduğunu belirten Akkuş, bu
nedenle evi yakın olmasına rağmen kışlayı terk etmediğini
söyledi.
Sabah saatlerinde birlikte görevli komutanlardan Yılmaz Yaman'ın
bulundukları yere gelerek kendilerine silah doğrulttuğunu iddia
eden Akkuş, "Bizi vurmakla tehdit etti. O saatten itibaren
kimin darbeyi yaptığı, kimin darbeye karşı olduğunu bilmediğimiz
için oradan araçla hızla uzaklaştık. Saat 07.30'da bir kısım
teğmeni yemekhanede gördüm, onlardan sivil kıyafetlerini giyip
amfiye gitmelerini istedim." dedi.
İlerleyen saatlerde gözaltına alınarak, polislere teslim
edildiğini belirten Akkuş, FETÖ üyesi olmadığını iddia ederek,
tahliye talebinde bulundu.
- Ağabeyi de sanık çıktı
Daha sonra Akkuş'un çapraz sorgusuna geçildi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Melih Uçar, dosyada aleyhinde bazı tanık beyanlarının olduğunu hatırlatması üzerine Akkuş, "Ben 157 teğmenin bölük komutanıydım. Kimi zaman disiplinsizlikleri nedeniyle ceza verdiğim, bağırdığım oluyordu. Belki bundan dolayı aleyhimde ifade vermiş olabilirler." iddiasında bulundu.
Başbakanlık avukatının Beştepe, Kazan, Akıncı ve Etimesgut'ta telefonunun sinyal verdiğini, görüştüğü Mehmet Akkuş isimli bir şahsın da Akıncı iddianamesinin sanığı olduğunu hatırlatması üzerine sanık Akkuş, "Mehmet Akkuş ağabeyimdir. Hangi iddianamenin sanığı olduğunu bilmiyorum. O günü aradı 'nasılsın, iyi misin' diye sordu." cevabını verdi.
Akkuş, nizamiyelerde görevlendirilen timlerin isimlerinin yer aldığı evrakların yakılmasına şahit olmadığını, bu konuda bir bilgisinin olmadığını öne sürdü.
- İzinli olduğu halde birliğe gelmiş
Sanık eski Üsteğmen İslam Kılıç ise darbe girişimi gecesinde takım komutanı olarak görev yaptığını, o gün izinli olmasına rağmen gece eğitimi yapılacağı için birliğe gittiğini ifade etti.
Kışlaya geldiğinde kursiyer teğmenlerden oluşan 8 kişilik bir timin emrine verildiğini anlatan Kılıç, karargahtan uzak hastane ve stadyum bölgesine gönderildiğini söyledi.
Kılıç, cep telefonu şarjının 02.30 gibi bittiğini, bu sırada yanına gelen bir kursiyerin, telefonuna bakıp "darbe girişimi haberleri gördüğünü" söylediğini aktardı. Kılıç, "İlk önce ne yapacağımı bilemedim. Kursiyerlerle konuştuk. 'Arkadaşlar biz buraya emirle geldik, darbe için gelmedik. Muhtemelen darbecilere karşı toplanmış olabiliriz' dedim." ifadesini kullandı.
Kılıç, saat 04.30'da şarja koyduğu telefonundan kendilerine yakın olduğunu bildiği sanık İdris Kaya'yı aradığını, ne yaptıklarını sorduğunda "Bekliyoruz" diye cevap aldığını aktardı.
- "Darbeye katkı sağlamayacak yerdeydik"
Kılıç, telefonundan internete girdiğinde kalkışma haberlerini de gördüğünü belirterek, kendilerinin darbecilere karşı önlem almış olabileceklerini düşündüğünü iddia etti.
"Birlik içindeki yerimiz, darbeye hiçbir katkı sağlamayacak bir yerdi." ifadesini kullanan Kılıç, 05.20'de bölük komutanı Üsteğmen Ramazan Akkuş'u aradığını, onun da tabur komutanının emriyle içtima alanına gelmeleri gerektiğini söylediğini ifade etti.
Kılıç, bunun üzerine bir servis istediğini, gelen araca yakındaki İdris Kaya'yı da alıp bekledikleri yerden ayrıldıklarını, kursiyerlere de amfiye çıkmalarını söylediğini aktardı.
İslam Kılıç, 05.40 civarında içtima alanındaki binbaşı Tarık Görener'in yanına gittiğini, yanında Ramazan Akkuş ve Onur Demirel üsteğmenler varken personeli toplama emri aldıklarını söyledi.
- "Darbe faaliyetine ilişkin sözüm yok"
Tabur komutanının emrini yerine getirmek için araç kalkış noktasına gittiklerini, bu sırada Yılmaz Yaman'ın tabancasını, yanındaki erin ise G3 tüfeğini doğrulttuğunu anlatan Kılıç, Yaman'ın "Sizi vururum." demesi üzerine buradan uzaklaştıklarını dile getirdi.
İl jandarma ekiplerine 07.00'de teslim olduğunu belirten Kılıç, darbe faaliyetine ilişkin en ufak sözü dahi bulunmadığını, FETÖ üyesi olmadığını öne sürdü.
Sanık İdris Kaya ise dosyadaki HTS ve kamera kayıtları ile tanık beyanlarının tarafına ulaştırılamadığı için etkili bir savunma hazırlayamadığını kaydederek, daha sonra detaylı savunma yapacağını söyledi.