13 Mar 2011 10:28 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:07

İZDİVAÇ PROGRAMLARI TARTIŞILIYOR! HAYIRLI BİR İZDİVAÇ MI YOKSA ÇILGINLIK MI?

Televizyon kanallarındaki evlilik programları çılgınlığına her gün bir yenisi ekleniyor.

Gelin-kaynana programlarının ardından son iki yıldır ise izdivaç gibi evlenme programları ulusal kanallarda boy göstermeye başladı. Kadın programlarının RTÜK’e en çok şikayet edilen yayınlar arasında yer almasına rağmen en çok reyting alan programlar olması dikkat çekti.

Hayırlı bir iş yaptıklarını savunan program yapımcıları ve sunucular, eleştirilerin haksız olduğunu düşünürken programların neden olduğu mağduriyetlerin sayısı ise gün geçtikçe artıyor. İzdivaç programında tanışıp evlenmek için anlaştığı kişi tarafından pavyona satılırken kurtarılan yine evlilik programında tanıştığı kişi tarafından dolandırılan kadınlar ile aynı şekilde dolandırılan erkeklerin başına gelenler de bu tür programlarının yaşattığı mağduriyetleri bir kez daha gündem getirdi.

SORUMLULUK YAPIMCILARDA


Eleştirmen Bekir Hazar programların profesyonel ekiplerce hazırlanması gerektiğini belirterek "Günlük programları doldurma adına araştırılmadan işler yapılıyor. Öyle istismara açık insanlar var ki mesela geçen gün evlilik programına katılan bir adamın kadın satıcısı olduğu ortaya çıktı. Bunlar toplumsal sorumluluğu olan programlar. Yapımcılara bu konuda büyük sorumluluk düşüyor. Önüne geleni yayına çıkartırsanız bu tür olaylar olur. Bunlar açık büfe kahvaltı değil dikkat edilmeli. Hem seyirci hem katılımcı mağdur olmamalı. Bazıları çok amatörce yapıyor. İnsanlara yanlış mesajlar veriyorlar. Aileleri mağdur ediyorlar" dedi.

KANDIRMADA BAŞARILILAR

İzdivaç benzeri evlilik programlarına katılanların çoğunluğunun ruh sağlığının yerinde olmadığını belirten Psikiyatris Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu tür programların hiçbir faydasının olmadığını bir nevi canlı magazin programı özelliği taşıdığını kaydetti. İnsanlar zaten bunları sirk seyreder gibi sadece eğlenmek için izlediğini dile getiren Tarhan "Bu programlar insanların psikolojik bilgi-sizliklerini sergiledikleri yerlerdir. Bu tür programlara katılanların çoğu anti sosyal, suça eğilimli ve insanları aldatmada başarılı kişiler. O yüzden buraya katılanların başından bu tür olayların geçmesi çok normal" şeklinde konuştu.

REYTİNG MAĞDURİYETİ

Televizyon eleştirmeni Bilal Özcan bu tür programların artık amacından saptığını belirterek RTÜK’ün buna bir an önce önlem alması gerektiğini söyledi. Özcan, programlarda her türlü rezilliğin yapıldığını ve topluma hizmetten çıktığını belirterek "Halkın ilgisi program yapımcıları tarafından sömürülüyor. Tamamen ticaret ön palan çıktı" dedi. Programlar içerisinde düzmece hikâyelerin kurgulandığını dile getiren Özcan güvenilir bir araştırma yapılmadığı için de kişilerin birbirlerini mağdur ettiğini söyledi.

Amaç evlilik değil reyting

Uzmanlar ’ithal kültürün ürünü’ olan bu tür yayınların amacının ’mutlu birliktelikler kurmak’ değil, reytingleri artırmak olduğunu vurgulayarak reyting için kadınların mağdur edildiğini söyledi. Psikiyatris Prof. Dr. Nevzat Tarhan evlilik programlarının mutlaka bir bilimsel kurulun denetiminden geçmesi gerektiğini söyledi. Programlara sıra dışı ve ruhsal bozukluk yaşayan bazı bireylerin katıldığını vurgulayan Tarhan "Çeşitli çirkin konuşmalar ve görüntüler yaşanıyor. Öncelikle bu programlara çıkan kişilerin akıl sağlığı yerinde mi değil mi incelenmesi lazım. Bu tür programlar insanlar üzerinde yarattığı etki üzerinde bilimsel çalışma yok. Sadece gözlemlerimiz var."dedi.

PROGRAMDA TANIŞTIĞI KİŞİ DOLANDIRDI

Ulusal bir televizyonda yayınlanan izdivaç programına çıkan 2 çocuk annesi 31 yaşındaki Güler İ, Yılmaz Demir ile tanıştı. Kocaeli’nde sattığı evinin parası 53 bin lira ve 8 ile 9 yaşında ki iki kız çocuğunu da yanına alarak İstanbul’a gelen Güler İ., Demir ile buluştu. Güler İ. ve iki çocuğu Demir ile birlikte Manavgat’ın Hocalar Köyü’ne gitti. Ancak evleneceğini düşündüğü Demir, bir dere kenarında otomobili durdurup Güler İ. ve çocuklarını dereye itip 53 bin lirayı alıp kaçtı. Güler İ.’nin yaşadığı maddi mağduriyeti jandarma Yılmaz Demir’i yakalayarak giderse de kadının duygusal olarak yaşadığı mağduriyetin sorumluluğunu ise kimse üstlenmedi.

İZDİVAÇ’TA TANIŞTI, PAVYONA YOLLADI

Yine bir televizyonda yayınlanan evlilik programında tanıştığı kişi tarafından pavyonda çalışmaya zorlanan Sıdıka U. ise mağdur olan bir başka kadın olarak kayıtlara geçti. 36 yaşındaki Fatih Ş. bir televizyon kanalında yayınlanan evlilik programında tanışıp evlenmek üzere anlaştığı Sıdıka U.’yu Bursa’ya davet etti. Fatih Ş., Bursa’da evine yerleştirdiği ve birlikte olduğu Sıdıka U.’nun ertesi gün pavyonda çalışmasını istedi. İzdivaç programı mağduru talihsiz kadın polise sığınarak kendini kurtarabildi. Sıdıka U.’yu evlilik vaadiyle kandırıp cinsel ilişkiye girdiği ileri sürülen Fatih Ş. hakkında ise Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde "hile yoluyla nitelikli cinsel saldırı" suçundan 3 ila 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak Fatih Ş’nin bu şekilde birçok programa katıldığı ve kadınları kandırdığı ortaya çıktı.