07 Haz 2008 12:07 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:08

"İYİ BİR PARA BASTIRAN OLURSA HEMEN SATARIM"...GAZETEYİ SATACAK,KİTAPÇI AÇACAK!..İŞTE TÜRK MEDYA PATRONİÇESİNİN İLGİNÇ AÇIKLAMALARI...

Ünlü medya patroiçesi,Forbes'tan Demet Tezel'e konuştu.Gazeteyi satabileceklerini veya iyi bir ortaklık teklifini kabul edeceklerini söyledi.Satarsa yapacağı işi de açıkladı:Nişantaşı'nda kitapçı açar,başına geçerim...


Türkiye"de gazete patronluğu 1980'lere kadar aile mesleği olarak yürütülüyordu. Nadir Ailesi Cumhuriyet'li, Simavi Ailesi Hürriyet'i, Bilgin Ailesi de Sabah'ı kurmuştu. Ancak özellikle 1990'lardan itibaren gazetecilik ve medya sektörü holdinglerin portföyünde pek çok yatırım arasında yer almaya başladı.


Bugün Doğan Grubu'na bağlı Doğan Yayın Holding bünyesindeki yedi gazete günde toplam 1,7 milyon adet satıyor ve pazarın yüzde 33'ünü oluşturuyor. Bir taraftan Çalık Holding, TMSF'ye 1,1 milyar dolar ödeyerek Sabah Grubu'nun yeni sahibi oldu. Enerji sektörünün güçlü ismi Ciner'se odağında Kanal 1'in olduğu ve en az iki günlük gazete çıkarma planıyla yepyeni bir medya grubu kuruyor.



Medya devlerinin arasında Dünya Grubu, Didem Demirkent önderliğinde geleneksel aile gazeteciliğini devam ettirme iddiasında. Ancak rakamlar Demirkent'i zorluyor. 2007"de 3,3 milyar YTL'ye ulaşan reklam harcamalarının 1,1 milyar YTL gazete ve dergilere aktı. 2005-2007 arasında Türkiye'de basılı medya pazarı yüzde 25 büyüdü. Aynı dönemde Dünya Grubu'nun reklam gelirleriyse ancak yüzde 2,2 büyüyebildi.


Grup, 25 milyon dolarlık reklam geliriyle basılı medya pazarından yüzde 2,3 pay aldı. Toplam cirosuysa yüzde 8 artarak 33,2 milyon YTL'ye ulaştı.

"Tek ve Bağımsız" sloganıyla yol alan Dünya Grubu'nun bir numaralı ismi iddialı olduğu kadar risk almamakta da kararlı gözüküyor. "Bizde içerik var ama sermaye yok" diyen Demirkent, babası gibi girişimci olmadığının altını çiziyor.


Hiçbir koşulda kendisini ve sahibi olduğu grubu tehlikeye atacak bir borçlanmaya girmeyeceğini ısrarla vurgulayan Demirkent, bu yüzden Dünya Grubu'nun potansiyelinin altında kaldığının itiraf edecek kadar da dürüst. "Sebebi benim" dese de sırtını yasladığı önemli gerekçesi var: Bağımsızlık. Demirkent'in en büyük gururu bu. "Mevcut ortamda bağımsız kalabilmek dünyanın en zor şeyi. Ama biz bunu başarıyoruz" diyen medya patronuna göre kendisini başarılı hissetme parametresi cebine giren para değil kendisinin ve "Dünya ailesi" diye tanımladığı çalışanlarının toplam huzuru.


Biraz slogan kokan bu açıklamanın ne kadar gerçek olduğunu ölçmek zor. Ama ilginç bir ipucu var elimizde: Grup şirketlerinin genel müdürleri Dünya bünyesinde çekirdekten yetişen ve en az 10 yıldır görev yapan yöneticiler. Bu durum Türk medyası için hiç de olağan değil.

Grupta üst düzey yöneticilik yapan ve yaklaşık sekiz yıldır Demirkent'e çalışan bir yetkili, "Dünya çalışanları grupla duygusal bir bağ geliştiriyor. Bu daha çok bağımsız duruştan besleniyor" diyor. Aldıkları ücretin piyasa rakamları seviyesinde olduğunu söyleyen yetkili Dünya'nın gerçek başarısının koruyabildiği bağımsızlığı olduğunu savunarak Demirkent'i gıyabında doğruluyor. Ama bazı ifadelerinden Dünya Grubu'nun daha ileri gidebilecek bir altyapı taşıdığını ancak bunun tam olarak değerlendiremediğini düşündüğü anlaşılıyor.


Genç yönetici bu durumun Demirkent'le bağlantısına ilişkin yorum yapmamayı tercih ediyor.

Dünya Gazetesi yayın hayatına 1 Mart 1952 günlük siyasi gazete olarak başladı. 1979'da Hürriyet'e devredil