İsveç Dışişleri Bakanı’ndan çarpıcı açıklamalar! FETÖ ve PKK'lılar iade edilecek mi?
İsveç’in Dışişleri Bakanı Tobias Billström'den tv100'e çok özel açıklamalar geldi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un Türkiye ziyareti öncesinde, İsveç'in yeni yönetiminden çarpıcı açıklamalar geldi. İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, tv100 Diploması Muhabiri Mehmet Bal'ın sorularını yanıtladı ve çok özel açıklamalarda bulundu.
İşte o söyleşiden öne çıkanlar…
Mehmet Bal: Sayın Dışişleri Bakanı yayınımıza katıldığınız için teşekkür ederim. Sohbetimize öncelikle sizi tebrik ederek başlamak istiyorum zira İsveç’in yeni dışişleri bakanı oldunuz. Tebrikler…
Tobias Billström: Teşekkür ederim.
Mehmet Bal: İsveç ve Finlandiya Hükümeti Haziran ayında Türkiye ile bir anlaşma imzaladı, Türk yetkililer İsveç'ten PKK ve FETÖ terör gruplarının üyelerinin iade edilmesini talep etti. Şu ana kadar neler yaptınız bizimle paylaşır mısın?
Tobias Billström: Bunu hem İsveç medyasına hem de uluslararası medyaya birçok kez söyledim. Üçlü muhtırada ortaya konan tüm şartlar eksiksiz olmalı, anlaşmayı imzalayan üç taraf yani İsveç Finlandiya ve Türkiye içinde bu geçerli. Bunu çok başarılı bir şekilde yapacağımıza inanıyorum, üçlü muhtıranın uygulanması ciddi bir şekilde yapılmalı bu yüzden İsveç Hükümeti pozisyonunu aldı. Bu aynı zamanda, İsveç'in iade konusunda Türkiye'nin terör zanlılarına yönelik bekleyen iade talebini süratle ele almayı taahhüt ettiği anlamına da geliyor. Terör şüphelileri ile ilgili ayrıca Türkiye Hükümeti yetkililerince sağlanan istihbarat, bilgi ve deliller dikkate alınıyor.
Mehmet Bal: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme ne zaman yapılacak? Ayrıca Ankara’daki toplantıdan beklentileriniz nelerdir?
Tobias Billström: İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı toplantıyı sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu toplantının İsveç ve Türkiye arasında devam eden diyaloğun bir parçası olacağına ve üçlü muhtıranın yerine getirilmesi konusunda olumlu sonuçlar üretebileceğimize inanıyorum. Sonuç olarak bu bir süreçtir. Türkiye'nin İsveç’in ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımını onaylaması için üç tarafın da pozitif bir diyalogla ileriye dönük talepte bulunması gerekiyor.
Mehmet Bal: Türkiye 10 FETÖ, 11 PKK'lı teröristin ülkenizden iadesini talep etti. Onları iade edecek misin?
Tobias Billström: İsveç, Türkiye'nin terör zanlılarına yönelik bekleyen iade talebini süratle ele almaya tamamen kararlı. Ama elbette bunu hem İsveç hukukuna hem de tabii ki hem İsveç'in hem de Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa Suçluların İadesi Sözleşmesini hesaba katarak ve ona uygun olarak yapmalıyız.
Mehmet Bal: İsveç caddelerinde gerçekleşen protestolara baktığımızda PKK terör örgütünün bayraklarını görüyoruz. Bunlar yasaklanacak mı?
Tobias Billström: İsveç bu konuda çok net. Ülkemizde ne zaman bir terör organizasyonu ve aktivitesi olursa buna sınır toleransımız var. Bunu Türkiye kamuoyu için çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum. ‘İsveç bunu kabul etmiyor…’ PKK faaliyette bulunduğunda ‘politikasızlık duruş’ saçmalığını Türkiye'ye karşı yapmayacağız. Öte yandan ifade özgürlüğümüz de var. İki konuyu ayırmamız gerekiyor, çünkü insanların görüşlerini ifade etme hakları olduğuna da inanıyoruz. Ancak terörist bir örgütünün faaliyetlerine katılma hakları yok. Bu kısım Türk hükümetinde Türk makamlarıyla yaptığımız diyaloğun bir parçasıydı…. Olumlu sonuçlara diyaloğumuzu ilerleteceğimizi düşündüğümü söylemekten mutluyum
Mehmet Bal: Yakın dönemde yaşanan bir toplantıdan bahsetmek istiyorum. Terör örgütü PYD’nin lideri Salih Müslim İsveç’te kabul edildi. İsveç devlet televizyonu kendisiyle bir röportaj yaptı hatta İsveç eski dışişleri bakanı Ann Linde ile fotoğraflara poz verdi. Bu fotoğrafları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tobias Billström: Aslında bu fotoğraf hakkında konuşmayı yeğlemem. İsveç’in yeni dışişleri bakanı olarak kendi görüşüm üzerinden konuşmayı tercih ediyorum.
PYD'yi onaylamak niyetinde değiliz. Bu organizasyonla işbirliği yapmamız gerektiğine inanmıyoruz…Türkiye’de yetkililerle güzel bir diyalog kurduki Üçlü Muhtıra imzalandığında, Türkiye’nin PYD'yi desteklemekten kastının askeri destek veya teçhizat sağlama ile ilgili sorular olduğu oldukça açıktı. Bunların hiçbiri bu yeni hükümet yönetiminde olmayacak sizi ve bu yayını izleyen herkesi temin ederim ki İsveç hükümeti PYD’ye karşı konumunu almıştır.
Mehmet Bal: Sayın Tobias Billström biraz da Rusya - Ukrayna savaşından bahsetmek istiyorum sizce savaş başka ülkelere sıçrar mı?
Tobias Billström: Evet sıçrayacağını düşünüyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgali ve saldırganlığının, Avrupa uluslararası güvenlik koşullarını tamamen tersine çevirdiği ve değiştirdiği çok açık şekilde gördük. Ve Rusya’nın şiddet kullanma eşiği, şiddet kullanma çıtası, daha önceki saldırılara göre beklediğimizden daha düşük olduğu açık. Ancak Rusya'nın geniş çaplı askeri saldırganlığı elbette kesinlikle kabul edilemez. İsveç olarak Rus kuvvetlerine karşı kahramanca mücadele veren Ukrayna’nın çok sıkı bir şekilde arkasındayız. Ve bu saldırgan davranışın İsveç’in güvenlik durumunu nasıl değiştirdiğini beraberinde ise NATO üyeliğine başvurma kararı aldığımızın altını çizmek isterim.
Mehmet Bal: Neden bir NATO ülkesi olmak istiyorsunuz?
Tobias Billström: Biz NATO üyesi bir ülke olmak istiyoruz, çünkü Finlandiya ile birlikte NATO’ya üye olmanın bölgemizde ve Kuzey Baltık bölgesinde güvenlik durumunu daha da geliştireceği ve iyileştireceğine inanıyoruz. Ve ayrıca geri kalan NATO üyeleriyle iş birliği içinde olmak istiyoruz. İsveç ve Finlandiya’nın askeri ve güvenlik güçleri aracılığıyla NATO'ya önemli katkılar sağlayabileceğine inanıyoruz hem geçmiş hem de şimdiki hükümetlere bakıldığında, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin İsveç'i korumanın en iyi yolunun olduğunu düşünüyoruz. NATO’ya üyelik başvurusu kararımız Ukrayna'daki Rus işgalini göz önünde bulundurarak atılan bir adımdı.
Mehmet Bal: Sohbetimizi bitirmeden önce Türk halkına bir mesajınız var mı?
Tobias Billström: Bizler eski dostlarız. Turizmden ticarete ve ekonomiye pek çok konuda ülkelerimiz arasında etkileşim içindeyiz. NATO üyeliğimizi bu ilişkiyi ilerletmek ve geliştirmek için kullanmak istiyoruz. Ben de kişisel olarak NATO’nun bu ilişkiyi geliştirmek için bir platform olarak görülmesi gerektiğine inanıyorum, bu konuda iki ülkeyi de kazanan yapmak istiyorum, İsveç'in yeni dışişleri bakanı olarak bu benim hedefim.