İŞTEN ÇIKARILAN BİR GAZETECİNİN İSYANI! (MEDYARADAR- ÖZEL)

Akşam ve Güneş gazetelerini bünyesinde bulunduran TMedya’dan çıkarılan Özcan Büyükoğlu, Medyaradar’a yazdığı mektupta büyük isyanını dile getirdi..

İşte o mektup :

Değerli yetkililer….

30 Mayıs 2009 yılında, TMEDYA da Silivri Bölge sorumlusu olarak (1997 tarihinden beri çalışırken ) ,aniden MALİ KRİZ bahanesiyle ,telefonla , işime son verildi.

Ancak,söz verildiği halde ,tek kuruş tazminat ödenmedi. Sadece son 2009 yılına ait Mayıs aylığı bankaya yattı.Yatan para da ,12 yıldır aynı durum , ASGARİ ÜCRETTEN DAHA AZ.

1 hafta sonra da, İstihbarat Şefi Özkan Tamirak: Önder Şuşoğlu adlı gazeteciyi alınca,Önce ikametgahım olan Tekirdağ İş Mahkemesinde TAZMİNAT DAVASI AÇTIM. TMEDYA’nın avukatları Mahkemenin yetkisiz olduğunu savundular. Hakim talebi kabul etti ve 1000 TL avukatlara vekalet üçreti takdir etti.
Bu parayı taksitle olsa avukatlara ödedim. Tek,içraya verilip, ek masraf yüklenmesin diye

Benim işten ayrılmamdan 20 gün sonra, GÜNEŞ gazetesinde çalışan Halis Güler’i de işten tazminatsız çıkardılar. Nedeni arz ettiğim AKŞAM camiasında ki rezaletti.

Dosya Bakırköy 14 İş mahkemesine aktarıldı. Toplam 6 hakim değişti. Ve neticede son duruşma hakimi kararını açıkladı.

12 yıllık 1997-2009 arası hizmetlerimin sadece 2005-2009 unu dikkate alınmışdı. Yasal faiz uygulamasıyla sembolik bir paranın ödenmesine karar verdi.

Avukat tutamadım ve şahit bulamadım. Hakkım olan paranın 1/3 ünü belki alacağım. Zira o paranın ödenmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını biliyorum.İçraya verdiğimde,karar temyiz edeceklerinden,içranın durdurulmasını da talep edebilirler.

Mahkemeye şahit bulamadım. 1997/2009 yılları arasında AKŞAM-GÜNEŞ ve Tercüman gazetelerinde yayınlanan 2500 haberden sadece 800 ünü bulabildim ve bir CD ile DELİL olarak mahkemeye sundum.

Birde bana 1997/2009 arası ödenen maaş altında ki para,daima o yılın asgari üçretinden de azdı.

Mahkeme sırasında bir rezalet ortaya çıktı. Tmedya da bana ait hiçbir kayıt yoktu. İnsanların ZENGİN olma yolu, insanları kullanmakla geçiyor. Sadece Pamukbank-Yapı kredi ve Denizbank da adıma açılan hesaba para yatırılıyordu. Son yıllar 1 veya 2 ay geçikmeli olarak.Elimde ise,elektronik kart vermişlerdi. Her kadrolu personele verilen kartın aynısı.

Sözleşme adı altında evrakta , sadece benim imzam vardı.
İşveren olarak karşı tarafın imzası unutulmuşdu.İşin Türkçesi geçersiz bir sözleşme. Hele bir bilirkişi raporu vardı ki,düşman başına. Raporu, tuzu kokutur cinsten.

Özcan Büyükoğlu


MEDYARADAR- ÖZEL