05 Mayıs 2009 07:58
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:41
İŞTE TEPKİ ÇEKEN YAZI!.. PARALI DANIŞMAN KÖŞE YAZARI OLURSA!..GARİPOĞLU AİLESİNİ SAVUNMA NEDENİ NE?
Atıf Hoca'nın Garipoğlu ailesini savunmasının nedeni ne?
Burgaz Rakı´nın marka danışmanı avukatlık yaparsa
Stratejik iletişim danışmanı olan Ali Atıf Bir´in Burgaz Rakı´ya marka danışmanlığı hizmeti verirken, Garipoğlu Ailesi´nin bir ferdinin karıştığı cinayetle ilgili taraflı yazı yazması iletişim dünyasında etik tartışması yarattı.
Burgaz Rakı ile ilgili son dönemde marka imajına darbe vuracak üst üste gelişmeler oldu. Burgaz Rakı´nın bazı dağıtım bayilerine yapılan baskınlarda bandrol usulsüzlüğü yapıldığı, 70´lik şişelere 20´lik şişelere uygulanması gereken bandrollerin yapıştırıldığı ve bu yolla vergi kaçırıldığı tespit edildi.
Ardından şirket ortaklarından Nida Garipoğlu´nun oğlu Cem´in de adının karıştığı Münevver Karabulut cinayeti ortaya çıktı. Cem Garipoğlu katil zanlısı olarak aranmaya başlandı.
Tüm bu gelişmelerin marka imajına verdiği zarar ve bundan sonra izlenmesi gereken yollarla ilgili olarak Burgaz Rakı´nın sahibi Hayyam Garipoğlu, Stratejik İletişim Danışmanı Ali Atıf Bir´den destek almaya başladı. Ali Atıf Bir´in Burgaz Rakı ile ilgili marka danışmanlığı hizmeti verirken, kamuoyunun kesik baş cinayeti olarak bildiği olayla ilgili olarak köşe sahibi olduğu gazetede taraflı bir yazı kaleme alması şaşkınlıkla karşılandı. İletişim dünyasının önde gelen temsilcileri söz konusu tavrın etik olmadığı görüşünde birleştiler.
İşte etik bulunmayan yazı
Ali Atıf Bir, gazetede çıkan yazısında Burgaz Rakı ile ilgili olarak Hayyam Garipoğlu ile telefonda konuşurken, söz konusu cinayet konusunun açıldığını belirtiyor ve konuyu şu cümlelerle yorumluyor:
"Türkiye´de çeşitli ihmaller ve çatışmalar nedeniyle binlerce ölüm varken en önemli olayımız "kesik baş" cinayeti mi yani?
Niye?
"Cem´in babası Nida Garipoğlu´nun üzerinde kan lekeleri bulundu" o yüzden...
Cem Garipoğlu yakalanmadan ya da ana babası itiraf etmeden ya da ortaya bir itirafı çıkmadan gerçeğin ne olduğunu nereden bileceğiz? Bilemeyeceğiz...
Peki ya, "melez gazetecilikle", "okur" artırma uğruna yanlış kişiyi suçlu ilan etmişsek? Masum biri hapse girerken, gerek suçlunun dışarıda dolaştığı her dava tüm adalet sisteminin güvenilirliğini tehdit etmez mi? Hangimiz Nida Garipoğlu´nun suçunun kesin olarak ispatlandığını söyleyebilir ki? O halde niye böylesine bir linç havasına girildi?
Yoksa internet ölçümlerinde "kesik baş" cinayetini çok okunduğunu mu fark ettik? Nida Garipoğlu internet kurbanı mı yani? Gerçekten mi?"
Kınama cezası almıştı
Ali Atıf Bir, daha önce de tavuk üreticisi Köy-Tur ile ilgili olarak yazdığı bir köşe yazısı yüzünden Basın Konseyi tarafından kınanmıştı. Köşesinde Köy-Tur´un batacağını, şirketin kötü yönetildiğini, şirketin ürün kalitesi konusunda önemli eksiklikleri bulunduğunu yazan Ali Atıf Bir´in, Köy-Tur´un sektöründeki en önemli rakibi Banvit´in danışmanlığını yaptığı belirlenmişti.
Basın Konseyi, "Kamusal bir görev olan gazetecilik özel amaç ve çıkarlara alet edilemez" yolundaki ilkenin ihlal edildiği gerekçesiyle oy birliği ile kınama cezasının verildiğine dikkat çekmişti.
Stratejik iletişim danışmanı olan Ali Atıf Bir´in Burgaz Rakı´ya marka danışmanlığı hizmeti verirken, Garipoğlu Ailesi´nin bir ferdinin karıştığı cinayetle ilgili taraflı yazı yazması iletişim dünyasında etik tartışması yarattı.
Burgaz Rakı ile ilgili son dönemde marka imajına darbe vuracak üst üste gelişmeler oldu. Burgaz Rakı´nın bazı dağıtım bayilerine yapılan baskınlarda bandrol usulsüzlüğü yapıldığı, 70´lik şişelere 20´lik şişelere uygulanması gereken bandrollerin yapıştırıldığı ve bu yolla vergi kaçırıldığı tespit edildi.
Ardından şirket ortaklarından Nida Garipoğlu´nun oğlu Cem´in de adının karıştığı Münevver Karabulut cinayeti ortaya çıktı. Cem Garipoğlu katil zanlısı olarak aranmaya başlandı.
Tüm bu gelişmelerin marka imajına verdiği zarar ve bundan sonra izlenmesi gereken yollarla ilgili olarak Burgaz Rakı´nın sahibi Hayyam Garipoğlu, Stratejik İletişim Danışmanı Ali Atıf Bir´den destek almaya başladı. Ali Atıf Bir´in Burgaz Rakı ile ilgili marka danışmanlığı hizmeti verirken, kamuoyunun kesik baş cinayeti olarak bildiği olayla ilgili olarak köşe sahibi olduğu gazetede taraflı bir yazı kaleme alması şaşkınlıkla karşılandı. İletişim dünyasının önde gelen temsilcileri söz konusu tavrın etik olmadığı görüşünde birleştiler.
İşte etik bulunmayan yazı
Ali Atıf Bir, gazetede çıkan yazısında Burgaz Rakı ile ilgili olarak Hayyam Garipoğlu ile telefonda konuşurken, söz konusu cinayet konusunun açıldığını belirtiyor ve konuyu şu cümlelerle yorumluyor:
"Türkiye´de çeşitli ihmaller ve çatışmalar nedeniyle binlerce ölüm varken en önemli olayımız "kesik baş" cinayeti mi yani?
Niye?
"Cem´in babası Nida Garipoğlu´nun üzerinde kan lekeleri bulundu" o yüzden...
Cem Garipoğlu yakalanmadan ya da ana babası itiraf etmeden ya da ortaya bir itirafı çıkmadan gerçeğin ne olduğunu nereden bileceğiz? Bilemeyeceğiz...
Peki ya, "melez gazetecilikle", "okur" artırma uğruna yanlış kişiyi suçlu ilan etmişsek? Masum biri hapse girerken, gerek suçlunun dışarıda dolaştığı her dava tüm adalet sisteminin güvenilirliğini tehdit etmez mi? Hangimiz Nida Garipoğlu´nun suçunun kesin olarak ispatlandığını söyleyebilir ki? O halde niye böylesine bir linç havasına girildi?
Yoksa internet ölçümlerinde "kesik baş" cinayetini çok okunduğunu mu fark ettik? Nida Garipoğlu internet kurbanı mı yani? Gerçekten mi?"
Kınama cezası almıştı
Ali Atıf Bir, daha önce de tavuk üreticisi Köy-Tur ile ilgili olarak yazdığı bir köşe yazısı yüzünden Basın Konseyi tarafından kınanmıştı. Köşesinde Köy-Tur´un batacağını, şirketin kötü yönetildiğini, şirketin ürün kalitesi konusunda önemli eksiklikleri bulunduğunu yazan Ali Atıf Bir´in, Köy-Tur´un sektöründeki en önemli rakibi Banvit´in danışmanlığını yaptığı belirlenmişti.
Basın Konseyi, "Kamusal bir görev olan gazetecilik özel amaç ve çıkarlara alet edilemez" yolundaki ilkenin ihlal edildiği gerekçesiyle oy birliği ile kınama cezasının verildiğine dikkat çekmişti.