İşte Benim Stilim All Star kazananı Ayşenur Balcı'dan itiraflar: Göğüslerimi açmam hataydı
Son olarak 'İşte Benim Stilim All Star'ın birincisi olan Ayşenur Balcı ile Radikal'den Armağan Çağlayan konuştu.
Fenomen program'Bu Tarz Benim'in en akılda kalıcı isimlerindendi.
Ardından sosyal medyada verdiği görüntülerle gündemde kalmaya devam
etti. Son olarak 'İşte Benim Stilim All Star'ın birincisi olan
Ayşenur Balcı ile Armağan Çağlayan buluştu. Ailesiyle ilişkisini,
Periscope'taki soyunma görüntülerini, gelecek planlarını, 'Bu Tarz
Benim'in hayatını nasıl değiştirdiğini, gündeme bakışını
anlattı...
İşte o röportaj:
Hep geç mi kalırsınız her yere?
Genelde hayatta bazı şeylere geç kalıyorum.
Dün gece seyrettim; siz ilk olarak bir alışveriş merkezinde
‘Bugün Ne Giysem’?’e katılmışsınız…
Evet.
Siz iki kere mi katıldınız aynı yarışmaya?
Ben ailemle yaşıyorken ilk başvuru yaptığım program 'All Star', bu
ekibin, Acun Medya'nın beni tanımasının başlangıcı orası. Başvuruya
gitmiştim, benimle ilgilenmişlerdi. O zaman çocuktum, acemiydim
tabii. İlk ekran tecrübem o zaman olmuştu. Beni yönlendirdiler,
"Yaparsın" diye. Güven verdiler. Ama aslında kendime güvenebilecek
kadar altyapıya sahip değildim. Ama öyle hissettirdiler. İlk orada
katıldım. İkinci ya da üçüncü elemede elendim. Benim için bayâ
moral bozukluğu olmuştu çünkü kız arkadaşım da o yarışmada finale
kadar çıkmıştı. Ben oturup evde izliyordum ama o finale kadar
çıkmıştı.
Oradaki sizle şimdiki siz arasında dünya kadar fark
var.
Çok var.
Kaç estetik geçirdiniz?
İki operasyon geçirdim.
Burun ve göğüs, o kadar mı?
Başka yok.
Burun ne kadar fark ettiriyor?
Çok fark ediyor. Çok kalın ve kemikliydi, çünkü ben Trabzonluyum.
Trabzon Sürmene göçmeniyim. Hani oranın genlerinde belki bir şey
var.
Daha çok estetik var zannettim.
Yok. O kadar korktum, giremedim yani. Düşünmüyorum da. İhtiyacım
olan şeyleri ilk önce yaptırdım.
Gözleriniz lens mi?
Lens. Sürekli lens kullanıyorum.
Aileniz nereli?
Trabzonlu.
Orada mı yaşıyorlar?
Yok hayır, burada, Kilyos’ta yaşıyorlar.
Siz ailenizle yaşıyorsunuz?
Yok. Ailemle yaşamıyorum. Üç yıl oldu, yalnız yaşıyorum.
17 yaşından beri…
Sanırım 18’ime girmeme az kalmıştı. Kız arkadaşımla
taşınmıştım.
Siz mi istediniz ayrılmayı?
"Ayrılmam gerekiyordu", diyeyim. Benim için doğru olan şey oydu
aslında. Ait hissetmiyordum.
Ailenize?
Yani hep diğer kardeşlerime göre bende birazcık daha farklıydı her
şey. Ben belki küçükken anlamıyordum ama hani büyüdüğümde bazı
şeyleri anlayabilecek yaşa geldiğimi düşünüyorum. Karar verdim ve
kararımın da arkasında kaldım.
Neye ait hissetmiyordunuz kendinizi?
Onların kuralları, onların yaşam tarzı, benim yaşam tarzım... Benim
isteğim hep böyle daha çok ön planda olma yönündeydi. Ve onlar da
bu konuda beni yalnız bıraktılar. Ben bu yarışmaya başvurdum,
'Bugün Ne Giysem’e, hiçbir şekilde onaylamadılar. İşte bana "Yapma,
rezil olacaksın gitme" dediler. O zaman çok duygusaldım, çok
acemiydim. Bir problem yaşıyordum programda ve eve gidip saatlerce
ağlayabiliyordum. Bunu gördüklerinde bana "Biz sana yapma dedik"
dediler. Sürekli caydırıcı sözler kullandıklarında o zaman dedim ki
"Ben eve gelip böyle her ağladığımda, her bir şey yapmaya
çalıştığımda onlar beni yalnız bırakacak."
Ama bu yarışmadan önce ayrıldınız değil mi?
Evet bayâ önce ayrıldım. Ama sonra ailemle tekrar görüşüyordum.
Sonra farklı bir olay oldu. 'Bu Tarz Benim' programında ailemle
ilgili bir şey açıklamıştım. Ve o zamanlar tecrübem olmadığı için,
hani buradan gidecek, işte o oraya yayılmayacak, oranın arası
bozulacak, böyle olacak, telefon gelecek diye inanın hiç
düşünmedim. Ama babamın bana söylediği tek şey "Bizim kızımız
öldü"ydü. Orada söylediğim şeyin çok büyük bir şey olabileceğini
ben düşünmedim. Kötü oldu benim için.
Şimdi hiç görüşmüyor musunuz?
Hayır, hiç. Birinciliğimi kutlamak için aramadılar.
Ama canım zaten bir yıldır
görüşmüyormuşsunuz.,
Yani toplasak bir yıldır falan görüşmüyoruz. Görmedim.
AİLEMİN EKSİKLİĞİNİ HİSSETMİYORUM AMA...
Özlemiyor musun?
Sürekli geliyor aklıma. Özellikle böyle kız arkadaşlarımın,
arkadaşlarımın ortamda annesi babası aradığında eksikliğini o zaman
hissediyorum. Hani normalde yokken kendimi avutabiliyorum. Bir
erkek arkadaşım var, ihtiyaç duymuyorum. Çünkü o bana hem annelik,
hem babalık yaptı. Ne bileyim ihtiyacım olan her şeyi konuşuyoruz,
bazen kankamla konuşuyoruz. Ama hiç eksikliğini hissetmiyorum. Ama
bir ortama giriyoruz, biri diyor ki işte "Annem arıyor", biri diyor
"Babam arıyor". Konuşuyorlar ve otomatikman karşımdaki insan bana
bir şey hatırlatıyorsa ben onun ailesiyle ilişkisini merak ettiğim
için sürekli kulağım orada kalıyor.
Evden ayrılırken anneniz babanız itiraz etmedi mi?
Babam "Bu evden çıkarsan bir daha bu eve geri gelme" demişti. Ben
de dinlememiştim.
Peki ne için? Şöhret için mi?
Değil. Ben çalışmak istiyorum. Onlar beni evden çıkarmak
istemiyorlardı yani. Karadenizliyiz ve Kilyos gibi bir yerde
yaşıyoruz. Annem ve kızkardeşimi de dışarı pek çıkarmıyorduk. Okula
gidip geliyordu. Eve geliyordu, tekrar dışarı çıkmak, gezmek bu
tarz şeylere çok çok izin veren bir aile yapısına sahip
değildim.
Tutucu bir aile.
Aynen. Küçüklüğüm hep orada geçtiği için bizi biliyorlardı,
tanıyorlardı. Giyim tarzım yanlış geliyordu ama ben öyle giyinmek
istiyordum.
Sonra Periscope’ta göğüslerinizi açtınız? O zaman babanız
olsam, ben sizi arardım mesela.
Yok aramadı. Herkesin yaptığı hatalar vardır, bu da benim en büyük
hatam. Dışarıya çizdiğim profili anlayamamamdan, kendi kimliğimi
bulamamamdan kaynaklıydı aslında.
İnsan nasıl karar veriyor? Nasıl bir anda Periscope’ta onu
yapıyorsunuz?
En başta kimsesiz ve özgürsünüz. Yol çizeniniz, kısıtlayanınız yok.
Ve kısa bir dönem de olsa size verilen bir popülerlik var. Bundan
yola çıkarak özgür hissediyorsun kendini. Bir taraftan da bir
şeyleri bastırıyorsun ya, o bastırdığında "Ben özgürüm, ben
yaparım" diye bir his geliyor sana. Bir özgüven geliyor. Saçma
sapan şeyler yapıyorsun ama yaptığın şeylerin sana dönebileceğinin
farkında olmuyorsun. Ben onu açarken, işte bilmem ne yaparken
hiçbir şekilde düşünmedim ki bu bana geri gelecek. Ben bu kadar çok
kendimi önemli görmüyordum. Geçer gider, biri izler, kapanır gibi
görüyordum. Ama bu öyle bir şey değilmiş. Ben bu programda
dışarıdan beni insanların nasıl gördüğünün öneminin ne olduğunu çok
iyi
gördüm.
Sarhoş musunuz orada?
Evet, alkol kullanmıştım. Alkole hiç dayanıklı değilimdir.
Bir de orada başka bir el var sanki.
Evet. Bir fotoğraf çekiminde. Bir model arkadaşımla, fotoğrafçı
vardı.
Çünkü siz kapatıyorsunuz, bir el var açmaya
çalıyor.
Herkesin kafası güzeldi. Öyle bir şey ki bu, Periscope’u ilk
kullanmaya başladım ve onun kayıt olup YouTube’da yayınlanacağını
falan bilemem. İnsanlar orada gördüğü zaman şey düşünüyorlar; ne
olduğunu bilmiyorlar, haklılar aslında böyle düşünmekte. Nasıl bir
ortam, niye orada olduğumu bilmedikleri için, izlediğin kadarını
bilirsin.
GÖĞSÜMÜ AÇTIĞIMDA OLAYIN BU KADAR BÜYÜYECEĞİNİ TAHMİN
ETMEMİŞTİM
Ben ev zannettim orayı.
Stüdyoydu. Fotoğraf çekimlerimin yapıldığı. Ben modellik yapıyorum
çünkü. Ve o gün de ne bileyim, erkek arkadaşım yoktu hayatımda.
Bunu toparlamamda benim en büyük öncüm oydu. O yardım etti. "Sen
böyle bir insan değilsin" diye... Çünkü gerçekten çok büyük kavga
ettik biz. Hani millet onları izliyorken, kötü şeyler yaşadık biz.
Uyandığımda gelen telefonlar falan, ben bu kadar büyüyeceğini,
dallanıp budaklanacağını tahmin edemedim.
Gene de o bir cesaret.
Gereksiz bir cesaret aslında. Gereksiz bir özgürlük. Olmaması
gereken bir şey.
Ne mezunusunuz siz?
Lise 2 terk. Bitirmeden bıraktım.
Niye?
Liseye başladığımda her yıl okul değiştirmek zorunda kaldım.
Babamın işinden dolayı. Babamın işleri kötü gidiyordu İstanbul’da
ve biz Samsun’a taşınmaya karar verdik. Samsun’da bir Ticaret
Meslek Lisesi'ne başladım. Ve ortaokulumu bırakıp bir anda lise
gibi bir döneme girdim. Lise 1’i bilmediğim bir şehirde, bilmediğim
bir evde, bilmediğin bir ortamda geçiriyorsun. Bunu
başaramayanlardanım. Çünkü çok içine kapanık bir öğrenciydim.
Aileme karşı da öyleydim. Konuşamazdım. İçine kapanıktım, hiçbir
şey söyleyemezdim. Sürekli bunalımlarda gibi görünüyordum. Kendi
dünyamdaydım aslında.
Sen onlardan farklı olduğun için mi ailenin dışına
itildin?
Onların yaşamamı istedikleri hayatı yaşamadığım için... Onlara göre
şu an yaptığım her şey yanlış. Ben yanlış şeyler yapıyorum, ben
hiçbir şey başaramayacağım, kendimi rezil edeceğim. Ayıplanacak...
Bana böyle söylediler. Programda ufak bir şey söylüyorum, telefon
açıyorlar, beni rahatsız ediyorlar. Ama söylediğim şeyin yanlış bir
şey olduğunu düşünmüyorum. Geniş değiller, tutucular. Sonra bunun
farkına vardılar mı bilmiyorum. Bir şey kanıtlayabildim mi,
bilmiyorum.
GİYİMİMLE DALGA GEÇEN İNSANLARDAN İNTİKAM ALDIM
Sevgilin olana kadar nasıl geçindin?
Modellik yapıyordum, fuarlarda çalışıyordum. Açılışlara gidiyordum.
Sürekli fuar alanlarına gidiyordum.
Zor bir hayat...
Çok zor bir hayattı benim için ve hiçbir destek almadım. Aile
desteği... Destek çoktan uçtu gitti. Destekleri yoktu. Başarmak
zorunda olduğunu düşünüyorsun ve hayallerin var. O önüne koyulmuyor
ama yani... Ben biraz da sabırsızımdır, her şeyim hemen olsun
isterim. Ama o zaman öyle bir güç geldi ki bana; "Ben yaparım ben
başarırım" diye... Yavaş yavaş, programdan sonra zaten birçok kapı
açıldı. DJ’lik yaptım. Çünkü görsellik içeren şeyleri yapmaya
çalıştım. Röportajlara, açılışlara gittim, Instagram reklamı
yaptım. Programa geldiğimde zaten ne istediğimi biliyordum. "Ben
giyinmeyi seviyorum" dedim. Giyim tarzım aileme ve insanlara hep
yanlış gelirdi. Böyle giyinilmez, baksana insanlar nasıl giyiniyor.
Kötü bir giyim tarzım olmadığını göstermeyi, bu programda öğrendim.
Sokağa çıktığımda, eve geldiğimde "Böyle böyle giyiniyor"
denildiğinde, kötü bir şey yapıyormuşum gibi gelirdi ama ben bunun
iyi bir şey olduğunu düşünürdüm. Kendimi insanlara doğru bir
şekilde bu programda gösterdim. İnsanlar dış görünüşüne göre
yargılanmamalı. O insan öyle giyiniyor ama belki içi başka bir şey.
Sen onu kötü görmek istiyorsun ama o insanın tarzı öyle. Tarzın ne
demek olduğunu, giyim tarzıyla insanların yargılanmaması
gerektiğinin anlanması gerekiyor. İşte bir şekilde intikam alıyorum
bana kötü şeyler söyleyen insanlardan. Giyimimle dalga geçen
insanlardan intikam aldım. Çok dalga geçtiler benimle. Bir ortama
gidiyorum, yeni yeni birileriyle tanışmışım, giyimimle dalga
geçiyorlar. Bende hata var sanıyordum ama bende olmadığını görmüş
oldular.
Röportajın tamamını okumak için
tıklayınız