İŞTE BAŞBAKANLIĞIN YENİ UÇAĞI! AIRBUS A330 HANGİ ÖZELLİKLERE SAHİP?
Ağırlıklı olarak Başbakanlık seyahatleri için sipariş edilen yeni “VIP devlet uçağı” Airbus A330'un Türkiye'ye teslimine çok az kaldı.
Posta Gazetesi’nden Hakan Çelik, Başbakanlığın Airbus A319 tipindeki ANA uçağının yetersiz gelmesi nedeniyle sipariş edilen geniş gövdeli uzun menzilli Airbus A330 uçağıyla ilgili ayrıntıları paylaştı.
Avrupalı uçak üreticisi Airbus’a sipariş edilen uçağın test uçuşları başarıyla tamamlandı ve Türkiye’nin istediği renklere boyandı. VIP konfigürasyonun tamamlanmasından sonra uçak Türk Hava Yolları’na teslim edilecek. THY de işletme ve bakım hizmetleri kendisine ait olmak üzere uçağı başbakanlık kullanımına tahsis edecek.
Türkiye’de devletin zirvesinin, yoğunlaşan uluslararası seyahat programları nedeniyle yeni ve büyük bir uçağa ihtiyaç duyulmuştu. Bu çerçevede günün gelişen şartlarına uygun bir uçağın THY üzerinden alınımına karar verilmişti. Alınan teklifler ve belirlenen ihtiyaçlara en uygun uçağın Airbus A330 olduğunda fikir birliğine varıldı. Bu çerçevede THY geçen yıl haziran ayında VIP uçağın siparişini Fransa’nın Toulouse şehrindeki Airbus merkezine geçti.
Yeni uçak geldiğinde koltuk ve menzil açısından sınırlı imkânlara sahip olan şimdiki Airbus A319 (TC- ANA) uçağının yerini alacak. Orta büyüklükte bir uçak olan ve kısa pistlere inebilmesi nedeniyle avantajlı Airbus A319 daha önce İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi tarafından kullanılıyordu. Türkiye bu uçağı 2005 yılında İtalyan Hava Kuvvetleri’nden satın aldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni uçağı Airbus A330’un hangi teknik özelliklere sahip olacağı Airbus tarafından sır gibi saklanıyor. Hatta kendilerine sorulduğunda “Bize böyle bir uçak siparişi gelmedi” cevabı veriliyor.
Sarkozy’de de var
Airbus A330 ve A340’lar geniş gövdeli uçaklar arasında dünyada VIP hizmet için en çok kullanılan tipler arasında. Geçen sene Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy için de Airbus A330 satın alınmıştı. Hatta Fransız basını, uçağa Amerikalıların Air Force One’ına gönderme yaparak “Flying Elysee” (Uçan Elize Sarayı) adını verdi.
İki motorlu Airbus A330, dört motorlu Airbus A340’a oranla daha yeni olması, işletme ve bakım maliyetleri ve yakıt tüketim değerlerinin avantajlı olması nedeniyle tercih ediliyor. Bildiğim kadarıyla Başbakanlık için alınan uçakta Rolls Royce motorlar kullanılıyor.
Bu uçakların katalog değeri –VIP donanımlar hariç- 200 milyon doları buluyor. Ancak pazarlıkla çok özel bir fiyat alınmış olabilir.
Füzesavar teknolojisi
Uçağın VIP donanımının nerede yapılacağı da açıklanmıyor. Ancak çok büyük ihtimalle uçağın içini giydirme işi, güvenlik ve teknik donanımlar konusunda uzman olan Amerikalı bir firma tarafından tamamlanacak. Uçak çok yüksek güvenlik seviyesine sahip olacak ve muhtemelen “bir tür füzesavar teknolojisi” ile donatılacak.
Gelelim uçağın gerekliliği konusuna. Bence verilen karar doğru. Türkiye, bölgesinde ve küresel çapta büyük oyuncu olmaya çalışan bir ülke. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptıkları yurt dışı seyahatlerinin çoğuna işadamlarını da alıyor. Bu ziyaretlerde önemli politik gelişmelerin yanı sıra milyarlarca dolarlık iş bağlantıları yapılıyor. Dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelmiş bir ülkenin liderleri için bir Airbus A330 tahsis edilmesi bana göre savurganlık değil. Zira kalabalık heyetlerle gidilmese bile A319 Amerika, Japonya ve Çin gibi uzak noktalara ulaşımda yetersiz kalıyor, bazen iki kez aktarma yapmak gerekiyordu. Kaybedilen zaman ve karşılaşılan diğer riskler düşünülünce uçak tercihinin doğruluğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Dünya ülkelerinden de birkaç örnek vereyim. Mesela Almanya’da Başbakan Merkel’in, kullanımı için filoda iki adet Airbus A340 tutuluyor. Hindistan’ın havada yakıt ikmali yapma kapasitesine sahip bir Boeing 747 Jumbo uçağı var. Japonya’nın da aynı şekilde 2 adet 747’si mevcut. Son günlerin gündemdeki ülkesi Norveç ise istisnalar arasında. Norveç Kralı ve Başbakanı normal yolcular gibi havayolu şirketlerinden bilet alarak seyahat ediyor. Fakat terör saldırısından sonra her an bu uygulamadan vazgeçebilirler. Zira İsveç Başbakanı Olof Palme de yıllar önce bisikletle sinemaya giderken vurularak öldürülmüştü.