Yüz binler Galata Köprüsü'nde buluştu! İstanbul'da tarihi anlar...
Farklı sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla İsrail'in Filistin'deki katliamını protesto etmek için düzenlenecek Büyük Filistin Yürüyüşü için çok sayıda kişi Ayasofya'da bir araya geldi.
Milli İrade Platformu çatısı altında bir araya gelen 400'e yakın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla İsrail'in Filistin'deki katliamına "dur" demek için Büyük Filistin Yürüyüşü düzenlendi.
Yürüyüş öncesi çok sayıda kişi sabah namazında camilerde buluştu. Ayasofya Camii'ne gelenler vatandaşların bir kısmı içeride namaz kılarken bir kısmı da dışarda namazını kıldı.
"Kudüs bizimdir", "Çocukların büyümediği yer Gazze" ve "Kudüs işgal altında" yazılı döviz ve pankartlar taşıyan katılımcılar meşaleler de yaktı.
Sabah namazının ardından Ayasofya'dan yürüyüşe geçen çok sayıda kişi Galata Köprüsü Buluşması'nı gerçekleştirdi.
Sık sık tekbir getirerek, "Katil İsrail hesap verecek", "Şehitler ölmez", "İstanbul'dan Aksa'ya direnişe bin selam" sloganları atan katılımcılar Galata Köprüsü'ne ulaştı.
"KUDÜS İÇİN, MESCİD-İ AKSA İÇİN BURADAYIZ"
Programda bir konuşma yapan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, şunları söyledi:
""Biz ayaktayız, biz uyanığız, biz buradayız. Filistin'le dayanışma için buradayız. Gazze'deki soykırımı lanetlemek için buradayız. Ayasofya açıldı, Emevi Camii özgürlüğüne kavuştu, şimdi Kudüs için, Mescid-i Aksa için buradayız. Kimse sanmasın ki Türkiye uyuyor. Kimse sanmasın ki dünyanın uyuduğu bu sabahta Müslümanlar da uyuyor. Hayır, biz ayaktayız, biz dipdiriyiz. Biz sabah kadar taze, sabah kadar heyecanlıyız. Biz, işte hep birlikte buradayız. Öfkemizle, protestolarımızla, sloganlarımızla, dualarımızla buradayız. Gazze yalnız değil, Filistin kimsesiz değil, Suriye tek başına değil. Biz varız, İstanbul var, Türkiye var. Hep yanlarında olduk, inşallah hep yanlarında olacağız."
Erdoğan, Batı'nın maskesinin Gazze'de düştüğünü söyleyerek, şöyle devam etti:
"Nerede insan hakları? Nerede çocuk hakları? Nerede kadın hakları? Nerede basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü? Bütün batılı değerler hem Gazze'de hem batıda öldü. Kendilerinden olmayanlara hiçbir hak tanımadıklarını bir kez daha gösterdiler. Ama biz elbette kimseden merhamet dilenecek değiliz. Kendi tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden, en çok da imanımızdan aldığımız güçle biliyoruz ki Allah'ın mazlumlara olan vaadi Suriye'de nasıl gerçekleştiyse Filistin'de de gerçekleşecektir. Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa Şam Emevi Camii nasıl eli kanlı bir diktatörün tasallutundan kurtulduysa, inşallah hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa'da Filistin'de de doğacaktır."
"SURİYE'DEN SONRA GAZZE DE KUŞATMADAN ZAFERLE ÇIKACAK"
Bilal Erdoğan, iman varsa sınırsız imkan olduğuna iman edilmesi gerektiğini belirterek, "Suriye'de Müslümanlar azmettiler, sabrettiler ve zaferi elde ettiler. Suriye'den sonra inşallah Gazze de kuşatmadan zaferle çıkacak. Bizler de o mübarek güne ulaşmak için dualarımızla böyle dayanışma gösterilerimizle boykotla gizli ya da açık gayretlerimizle Gazze'li mazlumların yanında olacağız" diye konuştu.
Dün Ayasofya'nın açılmasının hayal olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün kapıları ardına kadar açık elhamdülillah. Dün Emevi Camii'nde namaz kılmak hayal idi, bugün hem Şam hem Halep Emevi Camii'nin kapıları açık, minareleri, minberleri, özgür. Bugün Kudüs, hayal gibi gelebilir, öyle değil. İnşallah bu millet, bu ümmet tarihte yaptığı gibi bugün de Mescid-i Aksa'yı özgürleştirecektir. Her şey önce inanmakla başlar. Önce inanacağız, sonra çalışacağız, çok çalışacağız. Allah bize inşallah zaferi müyesser kılacaktır" ifadelerini kullandı.